Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/01/2013 NUMARASI : 2007/409-2013/44 Taraflar arasında görülen asıl nama ifaya izin verilmesi, tazminat, alacak, sözleşmenin sona erdirilmesi, birleşen tapu iptali, tescil ve alacak davalarının sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 14.05.2014 gün ve 3709 Esas, 3767 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacılar vekili ile karşı davada davacılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılar arasında 01.01.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereğince paylaşım oranı ½ olup, inşaatın 01.04.2004 tarihinden itibaren 30 ay içerisinde tamamlanarak teslimi, aksi halde her bağımsız bölüm için aylık 500,00 Euro kira tazminatının ödeneceği, masrafların davalı yüklenicilerce yapılacağı ve iskân alınarak bağımsız bölümlerin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, yüklenicilerin zamanında inşaatları bitirmediğini...
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş sahibi tarafından nama ifaya izin verilmesi ve bu amaçla yüklenici tarafından avans ödenmesine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile, eksik işlerin tamamlatılması için davacıya izin verilmesine ve 125.000,00 TL avansın davalıdan tahsiline ve bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına ilişkin verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, eser sözleşmelerinde zamanaşımının başlangıç tarihinin kural olarak eserin teslimiyle başlamakta olup, davacıya ait idare binasının teslimine dair herhangi bir delil sunulamadığının ve zamanaşımının...
- K A R A R - Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile yüklenici davalı arasında 24.02.2002 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince müvekkiline isabet eden bağımsız bölümlerin 24.03.2004 tarihinde iskân izni alınarak teslim edilmesi gerekirken iskân izninin alınmadığını ileri sürerek, iskân izni alınması için gereken eksikliklerin tespiti ile bu işlerin davalı adına yapılabilmesi için ifaya izin ile birlikte sözleşmeye göre davalıya isabet eden iki dükkanın satışına yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle, bilirkişi raporuna göre, davalının bağımsız bölümleri eksiksiz teslim borcunu ifa etmesi için 132.649,06 TL ödemesi gerektiğini belirterek te, bu miktar için davalıya devredilmeyen dükkanların satışına izin verilmesini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile nama ifa ve taşınmazın satışına izin verilmesi yönünden konusuz kaldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, gecikme tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde istinaf sebepleri ile aynı itirazları ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifa ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 nci ve 373 üncü maddesinin 2.fıkrası. 3....
ise, inşaatın ikmal ettirilip zararın kendisinden tahsil edileceğinin ihtar edilmesine ve kendisinin davalı kooperatife ortak kaydedilmesine karar verilmesini istemiş, 25.05.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile, diğer taleplerinin yanında nama ifaya izin verilmesini ve yedi adet senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir....
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; davacı 28.05.1998 günlü harici satış sözleşmesine dayanarak ... iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davacının kişisel hakkını sağlayan bu sözleşmenin dayanağı davalı yüklenici ile davalı arsa maliki arasındaki 28.12.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesidir....
-K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici ... arasında 10.02.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalı ...'ın inşaata zamanında başlayamaması üzerine, onun da isteğiyle diğer davalı yüklenici şirket ile aynı şartlarda 21.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, ancak davalı şirketin teslim süresi geçmesine rağmen inşaatı %60 oranında tamamlayabildiğini, davalıların sözleşmeyle kararlaştırılan edimlerini süresinde yerine getirmediklerini ileri sürerek, her iki sözleşmenin de feshini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı tarafın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini ve yüklenicileri de vekaletten azlettiğini, müvekkillerinin inşaatı %90 oranında tamamlamış olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....