Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T5 vekili; kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, yasalara göre tüketicinin aracın misli ile değişim talebinin imkân varsa ve orantısız güçlükleri beraberinde getirmiyorsa şartına bağlı olduğunu, taraflarınca talep edilmiş olmasına rağmen; yerel mahkemece aracın tedarik edilip edilemeyeceğine ilişkin araştırma dahi yapılmadan eksik karar verildiğini, mahkemenin tarafların eşitliği ilkesini gözetmediğini, yerel mahkemenin bilirkişi raporuna itirazlarını dahi değerlendirmeden, rapordaki eksiklikleri giderme gereği duymadan, doğrudan davacının misli ile değişim talebi yönünde karar verdiğini, verilen kararın seçimlik hakların kullanım alanını sebepsiz yere kısıtladığını, kanun koyucunun birden fazla seçimlik hak ihdas etme amacına aykırılık teşkil ettiğini, bir an için araçta üretim kaynaklı bir problem olduğu farz edilse dahi –hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek şartı ile- var olduğu iddia edilen durumun, araçtan güvenli bir şekilde...

, bagaj kapağında meydana geldiği iddia edilen arıza basit onarım ile giderilecek nitelikte olduğundan misli değişim kararı verilmesi edinme arasında dengeyi bozucu nitelikte olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Dava konusu otomobilde var olduğu iddia edilen arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetinde olup olmadığının tespiti ulaşılacak sonuç itibariyle büyük önem arz etmekte olup, bilirkişi raporu bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli olmayıp, hükme esas alınamaz....

İlk derece mahkemesince; "Dava konusu araçta meydana gelen arızaların giderildiği, davacının araçtan beklediği faydayı azaltan ya da ortadan kaldıran bir durum bulunmadığı, dava konusu araçta meydana gelen arızanın giderildiği bedel iadesi seçimlik hakkını kullanamayacağı, ayıbın niteliği gözetildiğinde, Davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'dan doğan seçimlik haklarından "aracın misli ile değiştirilmesi" talebinin tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aşırı bir dengesizliğe neden olacağı,ayıp nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep edilebileceği, davacının talebinin terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin olduğu, ayıp giderildiğinden ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edilemeyeceği, değer kaybının 7,500 TL olduğu, aracın değeri dikkate alındığında bedel iadesinin hakkaniyete aykırı olacağı, çoğun içinde azı vardır kuralı gereğince giderilen gizli ayıp nedeniyle 7,500 TL değer...

Noterliğinin 5181 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve aracın yenisi ile değiştirilmesi talebinde bulunulduğunu, bahse konu ihtarname her iki davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen talep gereğinin yerine getirilmediğini, Fatsa Arabuluculuk Bürosuna 2021/12791 numaralı başvurusunun anlaşmama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle araçtaki gizli ayıp nedeniyle TKHK kapsamında aracın yenisi ile değiştirilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

11.maddesi kapsamında malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkını kullanma talebinde haklı olduğu kanaatine varıldığını, dava konusu araçtaki ayıbın niteliği, ayıbın araçta yarattığı değer kaybı ve hakkaniyet ilkeleri gözetildiğinde, ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkının kullanılması, somut olayda, satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek nitelikte de olmadığını, 24/03/2019 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre araçta ayıptan kaynaklı oluşacak değer kaybının 24.662,34 TL olup, aracın davacı tarafından 98.649,36 TL'ye satın alındığı gözetildiğinde, somut olayda ayıpsız misli ile değişim hakkının kullanılmasının orantılı olduğunu, TKHK'nın 11/3.maddesi, yalnızca malın satıcısı yönünden getirilen bir düzenleme olduğunu, malın üreticisi bakımından orantısızlığın ileri sürülmesinin de olanaksız olduğunu, aşamalarda davalı tarafça, araçtaki ayıbın basit bir işlemle giderilebileceği ve ayıbın ortadan kaldırılabileceği ileri sürülmüşse de, davalı tarafın bu iddiasını...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır....

Noterliğinin 22/04/2022 tarihli ihtarnamesi ile ihtarname gönderildiğini belirterek davanın kabulü ile öncelikle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, misli ile değişimin mümkün olmaması halinde güncel rayiç değerinin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu hakkın kullanılmasının ardından aracın ayıpsız misli ile değişimi talebi uygulamaya ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmamakta olduğunu, araca ilişkin misli ile değişim talebi hakkaniyete uygun olmayacağı gibi, aksi kabul edilecek olduğu taktirde davacı tarafın araçtan elde ettiği faydaların mahsubu gerekmekte olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; "bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Davaya konu araçta 867 km.de iken ortaya çıkan kullanım hatasından kaynaklanmayan elekrofan arızası, motorda maliyeti yüksek tahribata yol açabilecek önemli arıza niteliğinde ve imalata dayalı olup, aracın 6502 sy. TKHK. 8....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten ÖTV indirimli fatura bedeli 110.500,00- TL 34 XX 448 plakalı Skoda Karoq Stayle 1.6 TDI sıfır km otomobil satın alındığını, aracın 7812 km’de iken ön tavan kısmında boya çatlaması tespit edildiğini, aracın davalı şirkete servisine götürülerek değişim talep edildiğini ancak davalı şirketin lokal boya önerdiğinden bir işlem yapılmadığını, boya çatlağının artması nedeniyle yaptığı arabuluculuk başvurusunun sonuçsuz kaldığını beyanla ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi; bu mümkün değilse araçtaki boya kusurunun ücretsiz giderimi ile boya kusuru nedeniyle aracın değerinde meydana gelecek azalmanın davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu