Noterliği’nden 19/09/2013 tarihinde keşide edilen 10118 sayılı ihtarname ile taşıma işinden elde edilen karın % 50'sinin taraflarına ödenmesinin davalıdan istendiğini,davalı tarafın yanıt olarak ... . Noterliği’nden 25/09/2013 tarih ve 16650 sayılı olarak keşide ettiği ihtarname ile adi ortaklık adına taşıyıcılar ile polystrene taşımacılığı yapılmadığını; ancak, bundan sonra alınacak tüm araçların adi ortaklık adına olacağı ve karın % 50'sinin kendilerine verileceği konusunda bir zorunluluk olmadığını beyan ettiğini; böylece, davalının dolaylı olarak adi ortaklık dışında polystrene taşımacılığı yaptığını da kabul ettiğini ileri sürerek; adi ortaklık dışı sağlanan karın % 50'sinin taraflarına ödenmesine,keza ortaklığa alınan ve bedelleri kendileri tarafından ödenen araç bedellerinin hesaplanması ile,davalıdan katılım payı oranında tahsiline karar verilmesine ve şimdilik 10.000 TL kar payının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nun ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklıktan 112.487,50 TL fazladan para çektiği, bunun mahsubu sonucundan ortaklık payının 335.294,46 TL olarak hesaplandığı, İİK 120 maddesi uyarınca alınan yetkiye dayalı olarak açılan davanın bu miktar üzerinden kabul edilmesi gerektiği anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KISMEN KABULÜ İle; davalı borçlu ...'nun diğer davalı ile kurmuş olduğu adi ortaklığı tasfiyesi sonucu hissesine düşen 335.294,46 TL tasfiye payının davalı ...'dan tahsili ile İİK 120.maddesi uyarınca davacıların alacaklı bulunduğu Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyalarına garameten ÖDENMESİNE, 2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, 3-Alınması gerekli 22.903,96 TL harçtan peşin olarak alınan 9.508,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.395,86 TL harcın davalı ...'...
Dava, taraflar arasında adi ortaklık olup olmadığı, varsa ne şekilde oluştuğu, tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, adi ortaklığın fesih ve tasfiye şartları davalıların pasif husumetleri olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalılardan ... ile sözlü olarak kurulan bir adi ortaklık olduğunu iddia ederek bu adi ortaklığın tasfiyesi için davalının tek ortağı olduğu diğer davalı şirketin mal varlığının tespiti ve adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin yapılmasını talep etmektedir. Dosya kapsamına göre; davacı ....----davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında her iki tarafın tacir olmadığı ve bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 2005 yılında aralarında yapmış oldukları sözlü anlaşma gereğince ortak alınan araçlar ile nakliye işi yaparak elde edilecek kârı bölüşmek üzere adi ortaklık kurduklarını, ortaklık sermayesinin büyük bir kısmının tarafından konulduğunu, buna karşın adi ortaklığa ait araçların işletilmesi ve ortaklık işlerinin mutad yönetiminin davalıya bırakıldığını, ne var ki davalının elde edilen kazançtan payına düşen kısmı çeşitli bahanelerle ödemediğini, davalının sahte giderler göstermek suretiyle adi ortaklık kazancını gizlediğini ve kazancı zimmetinde bulundurduğunu ileri sürerek fazla hakları saklı kalmak üzere adi ortaklık kârından hissesine düşen 8.000.TL miktarın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
Diğer bir deyişle; bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir.Huzurdaki davada davacı, taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, davalı ... büyük kardeş olması sebebiyle onun adı ile sicile kaydedilen ortaklık ilişkisi içerisinde ortakların belirli bir sermaye koyma borcunu ifa ettiklerini ve faaliyete başlandığını, ortaklık payının % 20 olarak belirlendiğini, zamanla davalı ... sözleşmeye aykırı davrandığını, ortaklık paylarını ödemediğini belirterek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile birlikte kar payının tarafına ödenmesini talep etmiştir. Bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile davalılar arasında market işletmesine ilişkin adi ortaklık ilişkisi kurulup kurulmadığı ve bu ilişki kapsamında iddia edilen hususların mahkememizin görev alanına girip girmediği hususlarında toplanmaktadır.Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir....
davalı ile biçerdöver ve diğer ekipmalarını satın alarak işletmek üzere adi ortaklık kurduklarını, bu nedenle sermaye payı olarak 57.900 TL ödediğini; ancak, davalının ortaklığa ait araçları kullanmasına izin vermediği gibi, kendisine kârdan pay vermediğini ileri sürerek; ortaklığa koymuş olduğu sermaye payı ile elde edilen gelirden payına düşen karın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
ın Çin makamları nazarında resmi olarak ortak edildiği ispatlanamamış olsa da taraflar arsındaki ilişkinin davacıların verdiği katkı payı doğrultusunda kar etmek amacını taşıyan adi ortaklık ilişkisi olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca ticaret mahkemesince bu gerekçe ile verilmiş görevsizlik kararının temyizi neticesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2015/11790 Esas saylı ilamı ile yerel mahkeme gerekçesi onanmakla taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu husus bir kez daha kesinleşmiştir. Davacılar iş bu davada, adi ortaklık için koydukları katkı payını istediğinden bu talep adi ortaklığın tasfiyesi sonucunu ihtiva etmektedir. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir......
Bası, İstanbul 2012, s. 25- 40). ..." şeklinde açıklandığı üzere, bir hukuki ilişkinin adi ortaklık olarak nitelendirilebilmesi için birlikte çaba unsurunun var olmasının zorunlu olduğu, Yukarıda yer verilen açıklamalar ve değinilen yasal düzenlemeler doğrultusunda somut uyuşmazlık ele alındığında; Her ne kadar dava dilekçesindeki anlatım ile taraflar arasında ihale usulü ile hasılat paylaşım sözleşmesi kurulduğu ve buna bağlı olarak taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu, davalı idarenin sözleşmenin kurulmasından sonraki aşamada sergilediği tutum ve davranışlar ile 6098 sayılı TBK'nın 628. maddesindeki özen yükümlülüğüne aykırı davranarak adi ortaklık ilişkisine zarar verdiği iddia edilerek adi ortaklık ilişkisindeki amacın imkansız hale gelmesi nedeniyle ortaklığın son bulduğunun tespiti, tasfiyesi ve uğranılan zararların tazmini talep ve dava edilmiş ise de; Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 6098 sayılı TBK'nın 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisi bulunduğu...
ile adi ortaklık ilişkisini kanıtlayacak nitelikte olmadığı, bunun dışında anılan tarihlerde davalıya ait taşınmaz üzerine yapılan otelin davacı ile adi ortaklık kapsamında birlikte işletileceğine ilişkin adi ortaklık ilişkisi bulunduğunun davacı tarafından yasal delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından, davacı tarafın yeniden banka hesaplarında inceleme yapılması gerektiği yönündeki istinaf başvurusu usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
ın uhdesinde olduğu belirlenen, 194.863,65 TL paradan, ortaklık oranı olan 4/8'si oranındaki 97.431,85 TL'den daha önce diğer ortaklara ödendiği tespit edilen toplam 56.000,00 TL düşüldükten sonra kalan 41.431,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile diğer ortaklar; Davacı ...'a ortaklık payı (1/8) oranında 10.357,95 TL, Davacı ...'a ortaklık payı (1/8) oranında 10.357,95 TL, Davacı ...'a ortaklık payı (1/8) oranında 10.357,95 TL, Davacı ...'e ortaklık payı (1/8) oranında 10.357,95 TL şeklinde verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar, bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir....