Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-Yakınanın olay gününden önce motosikletini, tanık ...’e geçici bir süre kullanmak üzere verdiği bilahare geri alıp dolaştığı sırada önüne çıkan sanık ...’nın motorsikleti Oğuzhan’dan satın aldığını satışının yapılacağını iddia etmesi üzerine mağdurun motorun kendisine ait olduğunu belirttiği, sanığın malın kendisine teslimi talebini yenileyerek ısrar etmesi üzerine mağdurun da motosikletini sanığa teslim ettiği olayda; yağma suçlarında aranan cebir ve/veya tehdit şeklindeki araç suçların ne şekilde işlendiği denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yerinde ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Hüküm tarihinden sonra TCK.nun 53.maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 8.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet I- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılanın, sanıktan alacağı araç için 9.000 TL ödeme yaptığı, ancak aracın satışının gerçekleşmemesi üzerine teminat amacıyla suça konu senedi sanıktan aldığının anlaşılması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun...

      un, internete aracının satışı için ilan veren katılanı telefon ile arayarak, kız arkadaşı diğer sanık .... için sevgililer gününde hediye etmek üzere araç satın alacağını, .....' ın ayağının sakat olduğunu söyleyerek aracın satış işlemleri için katılanın ....' e gelmesini sağladığı, sanıkların, katılan ve katılanın eşi olan .... ile notere gidip satış işlemlerini yaptırdıkları, katılan .....'...

        Dava dosyasının incelenmesinde; 24.07.2015 tarihli noter işlemine konu araç satış sözleşmesinde, satış bedeli 41.000,00-TL olarak gösterildiği, davacı ve davalı tarafından sunulan, taraflarca imzası ve yazılan bedeli inkar edilmeyen 24.07.2015 tarihli adi yazılı şekilde hazırlanan oto satış muvakalesinde de satış bedeli 41.000,00-TL olarak belirlendiği, nakden ödendiğinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Noter satış belgesindeki ve taraflarca sunulan oto satış muvakalesindeki miktarın aksini savunan davacı bu durumu ispatla yükümlüdür. Davacının eşi ve araç satış sözleşmesinde vekil olan dava dışı ...’ın satış işlemi tarihinde hesabından açıklamasız çektiği 10.00,00-TL ve 9.000,00-TL bedelin olması, davalıya elden ödeme yapıldığını ispata yeterli değildir. Davacı, aracın 49.000,00-TL bedelle satışının yapıldığı hususunu yasal delillerle ispatlayamamıştır....

          Bu durumda,sahte nüfus cüzdanı kullanılarak düzenlenen sahte vekaletnameye istinaden söz konusu araç satışının yapıldığı belirlenmekle nedensellik bağının kesildiğini ispat külfeti davalı notere düşmektedir. O halde mahkemece; aslı temin edilemeyen, bu nedenle iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilemeyen sahte nüfus cüzdanına istinaden düzenlenen sahte vekaletname ile söz konusu araç satış işleminin yapıldığı, gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, davalı noterin bu şekli ile söz konusu sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunduğu iddiasını ispat edemediği, noterlerin sorumluluğunun da kusursuz sorumluluk olduğu, dikkate alınarak davacıların talep edebileceği zarar kalemlerinin mevcudiyeti halinde, tazminine karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Noterliğinin 23/10/2012 tarihli satış sözleşmesi ile 17.000TL bedelle, davacı şirket adına satın alınarak trafiğe kaydettirildiğini, şirket yetkilisinin otomobilin yedek anahtarını istemek için girişimde bulunması üzerine satıştan haberdar olan ...ve ... çifti aracın kendileri tarafından ...adına düzenlenmiş sürücü belgesine istinaden kiraya verildiğini söylediklerini, noterlikte yapılan araç satışının da ... adına olan araç ruhsatı ve adına düzenlenen sahte kimlik belgesi esas alınarak yapıldığının anlaşıldığını ileri sürerek ... plaka sayılı aracın davacı şirkete satışının geçerli olmadığının tespiti ile davacı şirket adına olan kaydın iptaline, davacı şirket zararı 17.000TL’nin avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın satışının 30.000,00 TL üzerinden yapıldığını, davacının babasına ait Polo marka araç satışının bu satışla ilgisi olmadığını, aracın km'siyle kendisinin oynamadığını, davacının aracı kontrol ettirerek satın aldığını, km ile oynanmışsa davacının yaptığını, satış tarihinde aracın km'sinin 170.000 olduğunu, kasko değerinin 38.688,00 TL olduğunu, km'nin yüksek olması nedeniyle 30.000,00 TL'den satışının yapıldığını, aracın km bilgisine çok çabuk ulaşılabileceğini, araç için davacının 10 ay sonra muayeneye gittiğini, km ile oynandığını o zaman niye kendisine bildirmediğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              Ticari işletmesinin aktifine kayıtlı otobüsü ile taşımacılık faaliyetinde bulunan yükümlü aracını 29.12.1995 tarihinde satmış olup, araç satışının ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Satış tarihi itibarıyla işin terk edildiği yolunda vergi dairesine bildirimde bulunulmuş olması ise araç satışının, ticari faaliyet çerçevesinde yapılmış bir teslim olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden katma değer vergisine tabi tutulması gerektiği yolundaki ısrar hükmünde yasaya aykırılık bulunmamıştır. Ancak, ilk kararın araç satışından elde edilen kazancın arizi kazanç olduğu kabul edilerek bozulması nedeniyle matraha ilişkin bir temyiz incelemesi yapılmamış olduğundan istemin bu kısmının Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerlerince verilen kararları temyizen inceleyen vergi dava dairelerince incelenmesi gerekeceğinden, dosyanın bu istem sonuçlandırılmak üzere Danıştay Dokuzuncu Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir....

                ve menkul mallarının kayıtlarına tedbiren şerh konulmasına ve satışlarının engellenmesine, dava konusu tomrukların satışının ve işlenmesinin engellenerek uygun koşullarda saklanılmasının sağlanmasına, gerekli ekonomik tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  rızası alınmaksızın satışının engellenmesine ve kayıtlarına şerh konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu