Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacılar vekili, davalılar ile müvekkilleri aralarında haricen yapılan sözleşme ile araç satın alındığını bedeli için 2.500. TL peşin ve 25 adet 500.00. TL bedelli senetler düzenlenerek verildiğini, aracın vergi borçlarının bulunması nedeniyle kati satışın verilemediğini, bu süreç boyunca aracın kullanılabilmesi için 23.01.2007 tarihli taşıt kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalıların aracın kati satışını verememesi sebebi ile araçtan istifade edilemediğini, davalılardan ...’ın senetleri icra takibine koyduğunu belirterek araç kiralama sözleşmesinin feshine, icra takiplerinin iptaline, senetlerin iptali ile ödenen paraların iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ve sanıkları... ile ... olan dosyasının yapılan yargılamasında imza incelemesi yapıldığı, şikayete konu aracın satış işlemlerinin gerçekleştirildiği noterlik çalışanları ile araç satışının yapıldığı...’ın tanık olarak dinlenip teşhis de yaptırıldığı, sonucunda sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verildiği, mahkumiyet kararlarının temyizen Yargıtay(Kapatılan) 15....

      Noterliği'nde satışının yapıldığı, ancak sanığın bu satış nedeni ile aracı alan kişiden aldığı araç bedelini katılana vermediği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, araç satış sözleşmesi ile dosya kapsamına göre oto galeri işleten sanığın katılana ait aracı satmak üzere aldığı ve aracı sattığı halde katılanı oyalayıp aracın satış bedelini ödemediği anlaşılmakla, sanığın hükümden sonra 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamındaki hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken...

        Noterliğinde 19932 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile sanık ...... tarafından katılan ...' a 14.900 TL bedelle satışının gerçekleştirildiği, bu suretle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı, teşhis tutanağı, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı suçları işlediği sabit olup, sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafisinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2001 yılında davalıdan haricen 4.000.000.000.TL: bedelle araç satın aldığını, ancak davalının vergi ve Bağkur prim borçlarını ödememesi nedeniyle müvekkilince aracın devrinin alınamadığını, davalının daha sonra muvazaalı takip yaptırması sonucu araca el konulduğunu, bilahare araç üzerindeki haczin kaldırılarak aracın davalıya devredildiğini belirterek aracın müvekkiline iadesine bu mümkün olmadığı takdirde 4.000.000.000.TL: nin 7.4.2003’ten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Sigortanın açmış olduğu pertanaç ihalesinden satın alınarak müvekkilince tamir edildiğini ve akabinde araç maliki ...'dan 30.04.2010 tarihli noter satış sözleşmesiyle devir alındığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacı 3.kişinin pert olmuş bir nesneyi satın aldığını, haczin ise ... plakalı araç üzerine konulduğunu, davacının bu aracın sahibi olmadığını, söz konusu aracın satışının iptaline yönelik tasarrufun iptali davası bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece dava konusu aracın 30.04.2010 tarihinde noter satış sözleşmesiyle dava dışı ......

              Noterliğine gittikleri ve araç satışına ilişkin vekaletnameye dayanarak kamyonun satışının sanık ...'a yapıldığı böylece hileli hareketlerle haksız menfaat temin eden sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; Sanık ve temyiz dışı sanık Şahin'in savunmaları, katılan beyanı, tanık anlatımı, teşhis tutanağı, vekaletname, araç satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamına göre sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin hükmün usul ve yasaya uygun olmadığına dair temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                un iştirak halinde hareket ederek, müşteri gibi davranıp katılanlarla irtibata geçtikleri ve aracın 11.000 TL karşılığında satımı hususunda anlaştıkları, aralarında araç satış sözleşmesi yaparak katılanların aracın satışının yapılacağı hususundaki düşüncelerini kuvvetlendirerek, katılanlara noterden araç satış vekaletnamesi düzenlettirdikleri, akabinde de paralarının bir kısmının eksik olduğunu söyleyerek katılanları oyaladıkları, bu sırada ise lazım olduğunu söyleyerek katılanlardan vekaletnamenin fotokopisini alıp, noterden onaylı suretini çıkartarak, katılanlara herhangi bir bedel ödemeden suça konu aracı noterden yaptıkları kati satış sözleşmesi ile....'ye sattıkları, bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettikleri, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunması, katılan ile tanık beyanları, oto satış sözleşmesi, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  KARAR Davacı, evlenme kastı ile dava dışı şahıslar aracılığıyla davalı ile tanıştırıldığını, evlilik hazırlıkları kapsamında 68 FN 390 plakalı aracını davalıya devrettiğini ancak daha sonra davalının zaten evli olup kandırıldığını anladığını ileri sürerek araç satışının iptali ile, adına yeniden tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davası ile, evlenme kastı ile hareket ettiği davalının, hileli hareketlerle dava konusu aracın devrini aldığını ileri sürerek, satışın iptali ile aracın yeniden üzerine tescilini istemiştir. Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermemekle davayı inkar etmiş sayılmaktadır....

                    İcra Müdürlüğü'nün 2013/264 E. sayılı dosyası üzerinden ihale yolu ile satılarak paraya çevrildiğini, davalı alacaklı tarafından 1 yıl içerisinde satış istenmediğinde haczin düşmüş olup davalının 02.11.2012 tarihinde anılan aracın kaydına konan hacze göre satış talep etmesine rağmen, müvekiline ait ilgili araç üzerinden haciz tarihinin davalılardan önce olup, 29.08.2012 tarihli hacizden dolayı 1. sırada olması gerekirken 2. sırada belirtilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 21.05.2013 tarihli sıra cetvelinin ve derece kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu