WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan ... ile ... arasında harici araç alım satım işlemi yapıldığı, bu işleme sanıklardan ...'ın aracılık ettiği, aracın resmi kayıtlara göre sahibi olan tanık ...’un katılana aracı resmi olarak devretmediği katılanın bir kısım satım bedelini sanık ...'a ödediği daha sonra aracın arıza yaptığı ve katılana ödediği paranın iade edilmediği gibi aracın resmi satışının da yapılmadığının iddia ediliği olayda; Sanık savunması, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olup, sanıkların hile olarak kabul edilebilecek davranışlarının dosya kapsamı itibariyle tespit olunamadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Mahkemece, noter satışının haciz tarihinden önce olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile araç üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,032.40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 23.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, araç satışının ayıplı yapıldığı iddiasıyla satış için ödenen ücretin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Asliye Hukuk mahkemesince verilen davanın kabulüne dair kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13.HD.nin 8/7/2013 gün 2012/23498-19026 sayılı kararı ile mahkemenin görevsiz olduğu ve tüketici mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle bozulduğu ve görev hususunun bu suretle kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu karar, niteliği itibariyle kesin olup, mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. Bu nedenle, Tüketici Mahkemesinin davaya görevli mahkeme sıfatıyla bakması gerekirken dosyanın yeniden Yargıtay'a gönderilmesi yerinde değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 29.03.2011 tarihinde haczedilerek sanığa yediemin sıfatıyla teslim edilen .... plaka sayılı araç üzerindeki haczin icra takip dosyasında işlem yapılmadığı için düştüğü, dosyada İcra İflas Kanunu gereğince süreyi durduran herhangi bir halin gerçekleşmediği, alacaklı vekili tarafından hacizden itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra haczin 11.12.2012 tarihinde yenilendiği anlaşılmakla; suç tarihinde yürürlükte bulunan İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereği hacizli taşınır malların hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaksızın kalkacağı ve bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hukuka aykırılık öğesinin oluşmayacağı dikkate alınarak sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi; Yasaya aykırı, sanığın...

          Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında, trafikte kayıtlı olan ve 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine aykırı olarak, adi sözleşme ile yapıldığı için geçersiz olan bir araç satışı yapıldığı tartışmasızdır. Davalı, davacının iddia ettiği 1997 model, ... plakalı araç değil, 1994 model kırmızı renkli Vectra araç sattığını, noterde yapılan resmi senetle satış teslim ettiğini iddia etmiş ise de, celbedilen dosyadaki trafik 2008/6489-13441 kayıtlarından ve belgelerinden bu aracın ... plakayı ... araç olduğu ve bu aracın davacıya değil, ... ...'a satılıp üzerine rehin konulduğu, bilaharede rehinin kaldırıldığı anlaşılmaktadır....

            araç satış sürecini kısa bir dönem ertelemeyi kabul ettiklerini mail ile bildirdiklerini, aracın satışının ve araç üzerinde tadilat yahut değişiklik yapılmaması hususunun önem arz ettiğini, ancak mahkemece tedbir kararı verilmediği takdirde aracın satışının gerçekleşeceğini belirterek şimdilik her bir davacı için 10.000,00’er TL cismani tazminatın tüm davalılardan, 350.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

            CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu araç satışı birebir davacı şirket ile müvekkil arasında yapılmış bir araç satışı olmadığını, aslında araç satışı davacı şirket ile müvekkilinin arkadaşı ----- arasında gerçekleştiğini, zira söz konusu araç satışı noktasında davacı şirket yetkilisi ------ ile ----- anlaşmış olup müvekkili, ------ ile arkadaşlığı sebebiyle sadece aracı adına devraldığını, araç satış bedeli ------ tarafından davacı şirket yetkilisi ------ isteği üzerine; teyzesinin oğlu olan aynı zamanda yetkilisi olduğu ------ Şirketinin sigortalı çalışanı ------ hesabına gönderildiğini, söz konusu araç satış bedeli ----- hesabına gönderildikten sonra davacı şirket yetkilisi ----- tarafından noter huzurunda aracın devir işlemi gerçekleştirildiğini, dava konusu araç satışının üzerinden aylar geçtikten sonra davacı şirket yetkilisi ------ ile ----- arasında hukuki ihtilafların başlaması üzerine; davacı şirket yetkilisi hukuka aykırı bir şekilde aralarında olan husumete...

              gibi, motorlu araç satışının şekil şartı yönünden de geçersiz olduğunu belirterek, araç satış sözleşmesinin iptaline, ödenmiş olan 13.750-TL' nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 15/07/2010 vade tarihinden başlayan ve birer ay arayla vade tarihi olan herbiri 1.250-TL bedelli 16 adet sıralı senedin iptaline ve müvekkilinin sözkonusu 16 adet senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                sicil müdürlükleri ile belediyeler nezdinde mal varlığı araştırmasının yapıldığı, yapılan mal varlığı araştırması sonucunda şirkete ait sadece "..." plakalı aracın tespit edildiği ve bu araç için haczin uygulandığı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün yazısında belirtilen "..." plakalı araç haricinde kalan diğer plakalı araçların şirkete ait olmadığı, "..." plakalı araç dışında asıl amme borçlusu şirket adına herhangi bir mal varlığı tespit edilemediği ve "..." plakalı aracın satışının yapılamadığının belirtildiği, "..." plakalı aracın da ... marka, 1973 model, kamyonet olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, kamu alacağının asıl amme borçlusu şirketten tahsil edilememesine müteakip söz konusu şirketin vergi borçlarından, davacının kanuni temsilcisi olduğu döneme yönelik olarak sorumlu olması nedeniyle, bu yönde davacının kanuni temsilci olduğu dönemlere ilişkin olarak düzenlenmiş dava konusu .......

                  ın bu senetle ilgili bağımsız bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacı tarafın iddialarını bu şekilde ispat ettiği, her iki tarafla da alacak ve borç kaydının bulunmadığı, davalı taraf her ne kadar bu senedi araç satışı karşılığında diğer davalı ...'tan aldığını beyan etmiş ise de böyle bir araç satışının gerçekleşmediği, davalı ...'ın kötü niyetli olduğunun davacı tarafça ispat edildiği gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, davanın kabulüne, davacıların Bursa 17. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5497 sayılı icra takibine konu 24.11.2012 tarih ve 75.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, 15.000,00 TL haksız takip tazminatının davalı ...’tan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu