WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde tapu iptal ve tescil isteği kabul edilmiş, sözleşmenin iptali talebi reddedilmiş, hüküm sözleşmenin iptali davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,1.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    genel vekaletname ile satış vaadi sözleşmesi ile satın aldıkları taşınmazı adlarına intikal ettirmesi ve bu taşınmazı dilediği kişiye satması için vekil tayin etmişlerdir. se almış olduğu bu yetkiyi 26.08.1994 tarihli vekaletname ile devretmiştir. mirasçılarına vekaleten Hamdi Kilim, 17.04.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 26.04.1972 tarihli, 87 sayılı tapu kaydındaki hisselerinin tamamını 20.000.000 TL bedelle davacı ...'e satmayı vaadetmiştir. Dolayısıyla davacılar yararına satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil koşulları gerçekleştiğinden, imar uygulaması nedeniyle imar parsellerinin ipotekle yükümlü olarak yüzölçümlerinin artırılması imkanından satış vaadi sözleşmesinin alacaklısının da yararlanması gerekir. Bu nedenle satış vaadi sözleşmesinin alacaklısının ipotek bedelini ödemek suretiyle, satış vaadine konu paya imar nedeniyle ilave edilen miktarın mülkiyetini edinmesi de mümkündür....

      Noterliği'nin 14.12.2018 tarihli sözleşmesi ile davalıya satışının yapıldığı, satış bedelinin 100.000-TL olarak belirlendiği, sözleşmede satıcının aracı alıcıya satarak bedelini aldığının belirtildiği, aynı tarihte davalı tarafından davacıya "aracın satış bedelinden kalan rakam" açıklamasıyla banka havalesiyle 10.000-TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça bakiye 90.000-TL'nin ödenmediği iddia edilmiş olup, davalı ise bu tutarın satış sırasında davacıya elden ödendiğini ileri sürmüştür. İlgili noterlikte düzenlenen araç satış sözleşmesinde, davacı satıcının satış bedelini aldığı yazılı olup, resmi şekilde düzenlenen araç satış sözleşmesinin aksini yani araç satış bedelinin ödenmediğini iddia eden davacı satıcı, bu iddiasını ancak yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır. Davacı tarafça bu hususta yazılı bir delil sunulmamış olsa da, davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak açıkça ticari defter kayıtlarına dayanmıştır....

        HGK.nun 12.12.2007 ... ve 2007/13-914 E . ve 2007/964 K.sayılı kararında “aracın trafik tescilinin yapılmamasından dolayı vergi ve cezaların gelmesini önlemek isteyen araç satıcısının, mülkiyetin davalıya geçtiğinin tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu” belirtilmiştir. O halde, mahkemece tescil isteminin içerisinde mülkiyetin tespiti isteminin de bulunduğu gözetilerek dava dilekçesinde yevmiye numarası belirtilen kati satış sözleşmesinin bir sureti ilgili noterlikten istenerek, ileri sürüldüğü gibi dava konusu aracın noter satışı sözleşmesi ile satıldığının tespiti halinde araç mülkiyetinin davalıda olduğunun tespiti yönünde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ileistemin tümden reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          Son olarak tescil, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karar olacağından, adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemeyeceğinden araç mülkiyetinin tespitine karar vermekle yetinilmiştir gerekçesiyle '...34 XX 942 plaka numaralı aracın mülkiyetinin davacı T1 olduğunun tespitine, Araç tescilinin iptali ve yeniden tescil isteminde bulunmak idari nitelikte bir işlem olduğundan davacının bu yöndeki taleplerinin reddine,34 XX 942 plaka numaralı aracın mülkiyetinin davacı T1 olduğunun tespitine, araç tescilinin iptali ve yeniden tescil isteminde bulunmak idari nitelikte bir işlem olduğundan davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı T3 vekili istinaf talebinde bulunmuştur....

          Noterliğinin 22.07.2010 tarihli araç satış sözleşmesinin arkasında yer alan tescil belgesinde de aynı şasi numarasının yazdığı anlaşılmakla; sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            a, ... da 15.02.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davacı ...'a satmayı vaat etmiştir. Davacı ...'in dayandığı satış vaadi sözleşmesi ise 10.05.2005 günü düzenlenmiştir. Her iki davacının dayandığı sözleşmeler geçerli olup, geçerliliklerini de yitirmemişlerdir. Bu nedenle, birden çok kişilere satış vaadinde bulunulması halinde geçersiz olmadıkça veya münfesih hale gelmedikçe eski tarihli sözleşmeye değer verilmelidir. Davacı ...'ın dayandığı satış vaadi sözleşmesinin önceki tarihi taşıması nedeniyle üstünlük tanınarak tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerekir. Mahkemece, davacı ...'ın tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle ikinci kademedeki isteminin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'den alınarak davacı ...'...

              Mahkemece, davalının davayı kabul ettiği, aracın trafik kaydı üzerindeki şerhlerin mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinin tescilinden sonra konulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, mülkiyetin saklı tutulması kaydı ile satış sözleşmesinin feshine, araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, aracın davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, mahkemenin 03/06/2015 tarihli ek karar ile, hüküm fıkrasının 2. bendindeki ''hacizlerin'' kelimesinin ''tedbirin'' olarak tashih ve tavzihine karar verilmiş, bu ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yerel mahkemenin 01/04/2015 tarihli kısa kararında ve gerekçeli kararında “...araç üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına,“ hükmedilmiş, karar kesinleşmiş, ancak daha sonra 03/06/2015 tarihli tashih ve tavzih ek kararı ile hüküm fıkrasındaki ''hacizlerin'' kelimesi ''tedbirin'' şeklinde değiştirilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 02.11.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu düzenlendiğini ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istemiyle dava açtığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

                  Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10/10/2014 gününde verilen dilekçe ile asıl davada taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı davada sözleşmenin iptali talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 12/10/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, karşı dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu