Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. ./.. Somut olaya gelince; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin paydaşı oldukları 102 ada 248 sayılı parselde, paydaşlardan Hamdi Yalçın’ın 1/5 payını 05.07.2013 tarihinde satış bedelini 12.000,00 TL göstererek davalıya sattığını, gerçekte satış satış bedelinin 1.000,00 TL iken muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek mahkemece takdir edilecek gerçek satış bedeli üzerinden önalım hakkı tanınmasını istemiştir. Davalı ise, dava konusu payın gerçek satış bedelinin tapuda gösterilen 12.000,00 TL olduğunu beyan ederek, davanın reddini savunmuştur....
Noterliği'nin 17.10.2019 tarih ve 4703 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu ve ödediği satış bedelinin iadesini talep ettiğini, ancak davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilin ayıplı araç sebebiyle araç bedeli dışında, noter masrafı, eksper masrafı ve Zonguldak-Manavgat arası gidiş-geliş yol masrafı, yakıt masrafı ve konaklama masrafı yaptığını, bu nedenler ve yargılama sırasında ortaya çıkacak nedenlerle, taraflar arasında yapılan araç satış sözleşmesinin iptaline, araç satış bedeli olan 35.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ile davalı tarafından davacıya iadesine, satıcının ayıptan sorumluluğu kapsamında müvekkilin ayıplı araç sebebiyle uğradığı maddi zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve sonradan arttırmak üzere 100,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Mahkeme ise, davacının bu iddiası konusunda delillerini toplamadan ve bedelde muvazaa iddiası konusunda bir inceleme yapmadan sadece payın değerinin tespiti konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yaparak, keşfen payların bedelinin 175.721.02 TL olarak belirlenmesi üzerine tapudaki bedel olan 175.745 TL üzerinden önalım bedelini depo ettirerek davanın kabulüne karar vermiştir. Ne var ki, satış bedeli konusunda muvazaa iddiası varsa önce bu hususun açıklığa kavuşturulması, bu konudaki uyuşmazlık giderilmeden depo kararı verilmemesi gerekir. Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder. Davacı ise, 16.6.2011 tarihli delil listesinde tanık deliline de dayanmış ve tanıklarını bildirmiştir....
Sorgulama Merkezi tarafından ... şase numarası ile sorgulattığında aracın muayene periyotlarını ve bu periyotlar sırasında aracın km tespitlerinin farklı olduğunu, davalı yanca aracın km'si ile oynamak suretiyle, aracın km’sinin düşürüldüğü ve söz konusu aracın müvekkilline hileli olarak teslim edildiğini, aracı ayıplı olarak müvekkili şirkete satmak suretiyle müvekkilini zarara uğrattığını beyan ederek davalı ile yapılan satış sözleşmesinin iptali ile araç bedeli olan 39.250.00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı tarafın herhangi bir cevapta bulunmadığı görüldü. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ayıplı satış iddiasına dayalı araç satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir....
Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen pay, 1 No’lu parselin paydaşlarından ... tarafından davalıya 19.3.2010 tarihinde 90.000 TL bedelle satılmıştır.Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia ederek, bedelde muvazaa iddiasıyla gerçek satış bedeli olan 10.694.53 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasını talep etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak davacı vekili 25.1.2011 tarihli oturumda delillerinin tapu kayıtları ve keşif olduğunu, bunun dışında sunacakları herhangi bir delil bulunmadığını beyan etmiş, tanık deliline dayanmamıştır....
Hukuk Dairesince; Davacı-birleşen davanın davalısı asıl davada, davalı şirket ile 7 adet daireyi satın almak amacıyla noterde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi imzalayarak satış bedeli olan 337.000TL’yi ödediği hâlde dairelerin tapularının devredilmediğini, açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini ileri sürerek, 337.000 TL’nin davalı şirketten tahsilini istemiş, davalı şirket ise birleşen karşı davasında, bedelsizlik ve muvazaa nedenlerine dayanarak dava konusu taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davacı-birleşen davanın davalısı Recep ile davalı-birleşen davanın davacısı şirket arasında 24.01.2002 tarihinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği taraflar arasında çekişmesizdir. Sözleşmede 337.000TL’nin nakden ve tamamen ödendiği belirtilmiştir. Sözleşme resmi şekilde düzenlenmiş olup geçerlidir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, paydaş olduğu taşınmazların dava dışı önceki paydaşının paylarını 18.10.2012 günü satış yoluyla davalıya devrettiğini, gerçek dönüm satış değerinin 3.000-4.000TL olduğu halde önalım hakkına engel olmak için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, satışa ilişkin bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek, payların önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir. Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kabul edilip bilirkişinin saptadığı bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
gizlediğini ve ayıplı malı müvekkiline sattığını, açıkladığı nedenler ile noter satış sözleşmesinin iptali ile aracın güncel rayiç bedeli üzerinden müvekkilinin uğradığı zararların satış sözleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞA İZİN -KARAR- Dava, halen muris adına kayıtlı bulunan taşınmazla ilgili olarak noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Görünüşteki şekle bağlı devir sözleşmesi için düzenlenecek muvazaa sözleşmesinin geçerliliği şekle bağlı değilse de ispatı ancak yazılı delil ile mümkündür(YİBK 5.2.1947 gün, 1945/20 E.-1947/6 K.). Yukarıda izah edildiği üzere tapulu taşınmazların devri şekle bağlı ise de görünüşteki şekle bağlı devir sözleşmesi için düzenlenecek muvazaa sözleşmesinin geçerliliği şekle bağlı değildir; ancak, ispatı yazılı delil ile mümkün olacaktır. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Somut olaya gelince: 24.12.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, satış vaadi bedelinin nakden ve tamamen ödendiği düzenlenmiştir....