"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi - alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı asil ... ve vekili avukat ... geldiler, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilmesi için HMK 389 ve devamı maddelerindeki tüm şartların, ihtiyati haciz kararı verilmesi için İİK 257 maddesinde aranan tüm şartların mevcut olduğunu, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki haksız kararı sebebiyle müvekkil aleyhine telafisi imkansız zararların meydana geleceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davalı banka ile müvekkili arasında düzenlenen bağlı kredi sözleşmesinin ödemesinin geçici olarak durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesine, davalının mal varlığı üzerinde konutun satış bedeli olan 414.100,00 TL'lik alacak yönünden ihtiyati haciz kararı tesis edilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kredi sözleşmesinin feshi ile bankaya ve inşaat şirketine ödenen bedellerin iadesi ve bu taleplerin yanı sıra ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteklerine ilişkindir....
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ile tüm dosya kapsamının incelenmesinden; Dava, taraflar arasındaki ikinci el araç ( ihale yolu ile ) satış sözleşmesi sonrası araçta meydana gelen arızanın giderilme sürecinde uğranıldığı iddia edilen kazanç kaybının istemine ilişkin olup, HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Somut olayda dava konusu edilen ... plakalı aracın satış işlemlerinin ihale yolu ile İstanbul'da yapıldığı, araç satış sözleşmesinin İstanbul Kadıköy 9. Noterliğinde yapıldığı, araçta meydana gelen arızanın İstanbul'da bulunan ... A.Ş.'de giderildiği, ayrıca her iki davalının ikametgahının da İstanbul olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
ilanının iflas masasına tebliği zorunlu ve yeterli olup ayrıca müflis şirkete satış ilanının tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi sebebi olmadığı, buna rağmen satış ilanının davacı/borçlu (müflis) Şirket Vekiline(Av.Birsel Teke Sirek), Müflis T1 Tic....
Mahkemece; davacının talebini içeren davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmeye konu ... plakalı aracın fiili ayıplı olarak satışa konu edildiğinin kabulü ile sözleşmenin feshi ve aracın davalıya iadesi ile birlikte ifa kuralı gereği araç bedeli 30.200,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,davacının araç bedeli olarak 33.000-30.200-2.800-TL talebi ve vekalet ücreti karşılığı yaptığı masraflara karşılık dava ve ıslah dilekçesindeki 4.681,80-TL alacak talebinin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın alıp, dava dışı üçüncü şahsa sattığı aracın ayıplı pert araç çıkması nedeni ile davalıya araç için ödediği bedelin ve üçüncü kişiye ödemek zorunda kaldığı dava vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin rücuen tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır....
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca; satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden ihalenin feshini şikayet yolu ile isteyebilirler. İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir. Bunun gibi İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçlulara tebliğ edilmesi zorunlu olup, satış ilanının borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi de başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Yine artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler (ihalenin usulsüz yapılması, 3 kez bağrılmaması, satış ilanının usulüne uygun yapılmaması, taşınmazların özelliklerinin ilanda yazılmaması gibi) haller de ihalenin feshi sebeplerindendir....
BORÇLAR KANUNU [ Madde 202 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesince "davanın kabulüne" dair verilen 23.07.2008 gün ve 2007/86 E. - 2008/284 K. sayılı kararın incelenmesi davalı ve ihbar olunan vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 04.06.2009 gün ve 2008/11233 E.-2009/5285 K. sayılı ilamıyla; (...Davacının davalı M...Tic. A.Ş.'den 16.08.2006 tarihinde 2007 model O km M... otomobili 152.446.00 YTL'ye satın aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, ayıplı çıkan araç nedeni ile satım sözleşmesinin feshi, aracın iadesi ve satış bedelinin satış tarihinden itibaren faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Davalı M...Tic....
Somut olayda, davalının ikamet adresinin Gaziantep olduğu, araç alım satım sözleşmesinin Gaziantep ilinde yapıldığı, bu hususun tarafların karşılıklı dilekçeleri ve araç satış sözleşmesinden anlaşıldığı, satış ve teslim yerinin Gaziantep olduğu, bu haliyle davanın Antalya'da açılmasını gerektirir herhangi bir yetki kuralının bulunmadığı, davalının yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde yapıldığı anlaşılmakla yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Dava, taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinin iptali ve aracın aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde satış bedeli olan 35.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi istemine ilişkindir....
Mahkemece toplanan delillere göre: “davanın yasal süresinde açılmadığı konusunda tanık dinlenemeyeceği, yazılı delil sunulması gerektiği, aracın kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, davacının ekonomik durumu uygun olmasa da borç, bağış vb. yollarla satış bedelini temin etmiş olabileceği, fiili yakalama sırasında sürücünün borçlu şirket çalışanı olmasının aracın emaneten alındığı anlamına gelebileceği, tasarrufun iptali davası açılmadığından noter satış sözleşmesinin geçerliliğini koruduğu, öte yandan dava konusu aracın tedbir kararında belirtilen teminat yatırılmadığından satıldığı ve istihkak davasının da satış bedeline dönüştüğü“ gerekçesi ile davanın kabulü ile satış bedelinin alacaklıya ödenmeyip davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....