Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının davasının kabulüne, 1.650,00 YTL nin 21/12/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davalı ... Tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davasını açarken 15.7.1998 tarihli harici satış sözleşmesine dayanmıştır. Dava konusu satış sözleşmesinde davacı alıcı, davalı ... ise satıcı olarak sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca satış sözleşmesinin tarafı olmayan araç maliki ...’ın tarafı olmadığı sözleşmeden dolayı sorumlu tutularak hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ......

    Noterliği'nin 15.03.2007 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı ...’e ait aracı, ... tarafından davalıya verilen ... 1. Noterliği’nin 26.01.2007 tarihli vekaletnamesine istinaden davalıya 13.000,00 TL ödeyerek satın aldığını, aracın şase numarasının değişik olduğu gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında araca el konulması nedeniyle davalının satış bedeli olarak ödenen bedelin iadesinden sorumlu olduğunu, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/797 E.sayılı dosyası üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin tahsili amacıyla açılan davada araç satış bedelinin 13.000,00 TL olduğu, ancak, taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiğini, bakiye kalan bedelin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

      Yetki sözleşmesinin geçerlilik koşullarının düzenleyen HMK 18.maddesinde (1)tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı ,(2)yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ,uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme ve mahkemelerin gösterilmesinin şart olduğu düzenlenmiştir. Taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 15. Madde ile İstanbul Çağlayan Merkez Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Somut olayda, davanın tarafları ticaret şirketleri olup adi yazılı şekilde düzenlenen gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine bir hüküm koymak suretiyle yetki sözleşmesi yapmışlardır.Yetki sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik koşuludur.Yetki sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Asıl sözleşme resmi şekle tabi olsa bile ,yetki sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılabilir....

        Davacı, davalı şirketten satın almış olduğu aracı, sözleşmeden vazgeçilmesi nedeniyle davalı şirkete teslim ettiği halde, ödediği satış bedelinin kendisine iade edilmediğini ileri sürerek, 11.139,00 TL alacağının tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise, davaya cevap vermemekle birlikte 10.12.2009 tarihli celsede, “davacının ödediği satış bedelini iade ederek, satışa konu aracı teslim aldıklarını” belirtmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar arasında, araç satış sözleşmesinin yapıldığı ve daha sonra da karşılıklı olarak feshedildiği uyuşmazlık konusu olmayıp, davalı, feshedilen sözleşme gereğince davacının 2010/16893-14075 satın almış olduğu aracın şirkete iade edildiğini kabul etmekle birlikte, ödenen satış bedelinin de davacıya iade edildiğini savunmuştur. Bu durumda dava konusu satış bedelinin davacıya iade edildiği konusundaki ispat yükü, davalı şirkete ait olup, davalı, satış bedelinin davacıya iade edildiğini yasal delillerle ispat etmekle yükümlüdürler....

          AŞ'ye yapılan satış tüm şartlarıyla bayilik sözleşmesine uygun olduğu gibi, davacı ile davalı arasındaki satış işlemi de sipariş ve proforma faturaya uygun gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket dava konusu edilen araçların üreticisi olup, huzurdaki davanın sonucundan etkileneceğinden, HMK 66 maddesi gereğince davaya davalı ... Ticaret Türk A.Ş. yanında feri müdahil olarak katılmalarını talep etmiştir. Mahkememizce dava konusu çekicinin ilgili döneme ilişkin tavsiye edilen araç satış fiyatlarının Mercedes Benz'den celp edilerek dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır....

            Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, davalı adına tescilli aracın satış sözleşmesine dayalı araç tescili davası olup, uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında araç satışına ilişkin bir sözleşme bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise satışın geçerli olup olmadığı ve aracın davacı taraf adına tescilinin gerekip gerekmediği hususlarındadır. Dosyanın mahkememize Bakırköy .... Tüketici Mahkemesi'nin 29/06/2021 tarih ve ... Esas .... Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı. ... İl Emniyet Müdürlüğü cevabi yazısı, Unkapanı Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır. Dava harici araç satış sözleşmesi gereğince davacı adına tescil edilmeyen aracın davacı adına tescili davasıdır. Dava dilekçesindeki anlatım ve dosya arasında yer alan bilgi ve ve belgelerden anlaşıldığı üzere dava konusu ... plaka sayılı aracın satışı resmi şekilde yapılmamıştır....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/225 Esas sayılı dosyasında katılan aleyhine açtığı alacak davası ile Antalya 4. İş Mahkemesinin 2012/147 Esas sayılı iş sözleşmesinin haksız feshi nedenine dayalı kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ile izin ücreti isteklerinden ibaret olan alacak davasının sanık lehine sonuçlandığı ve tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, savunmanın aksine sanığın atılı suçu işlediğine yönelik mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla sanık hakkında beraat hükmü verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ve kira alacağına ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin feshi ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, toplam alacak miktarına göre görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, sözleşmenin feshi ve kira alacağı davalarında görevin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ve kira alacağına ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin feshi ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, toplam alacak miktarına göre görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, sözleşmenin feshi ve kira alacağı davalarında görevin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir....

                    A.Ş. aleyhine rehin veren ile birlikte takip yapılmaması, asıl borçluya itiraz ve defilerini ileri sürme hakkı verilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, icra takibinde rehin tutarı olan 930.000- TL ye takip tarihinden sonra faiz talep edilemeyecekken takip talebi ile faiz istendiğini,cra dosyasında 09.04.2018 tarihinde takip başlatılmış iken 16.04.2019 tarihinde 6 aylık süre geçtikten sonra satış talep edildiğini, satışın süresinde istenmemesi nedeniyle ihalenin feshi gerektiğini, ticari plaka bedeline rehin şerhi işlenmediği halde rehinli satışa konu edilmesinin usulsüz olduğunu, ayrıca ticari plakanın cebri icra yoluyla satılması mümkün olmadığını, alacaklının satış talebinde aracın ayrı plakanın ayrı ayrı satılmasını talep etmesine rağmen İcra Müdürlüğünde araç ayrı plaka ayrı satılmamış ikisinin toplam değeri olan 1.448.000- Tl üzerinden araç ve plaka birlikte satışa çıkarılmasının usulsüz olduğunu, araç ile bu aracın çalıştığı hattının birbirinden bağımsız olarak ekonomik değeri olduğunu...

                    UYAP Entegrasyonu