Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkin davada Adana Tüketici ile 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut için özel amaçlı olarak alınan televizyon, fırın ve sehpa için taksitli satış sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesi anlamında tüketici olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 6/A maddesinde TAKSİTLE SATIŞ konusunda düzenleme yapılmış olup, aynı yasanın 23. maddesinde bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir....

    İş dosyasında araçta gizli ayıp bulunduğunun tespit edildiğini belirterek araç satım sözleşmesinin feshine, araç satış bedeli olan 45.000.- TL'nin satış tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile iadesine, davacı tarafından tamir için yapılan 3.833,30 TL masraf ve başka araç kiralanmak zorunda kalınması nedeniyle ödenen 5.000,00 TL kira masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu aracın kaza yapması nedeniyle arızalandığını, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, satış sözleşmesinin feshi ile davalı şirkete ödenen 51.000,00-TL'nin tahsiline ilişkin talebin reddine, konut finansmanı kredi sözleşmesinin feshi, dava tarihine kadar ödenen kredi taksit bedelinin tahsili ve ipotek şerhinin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine, 19.170,00-TL kira kaybı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... Ticaret Limited Şirketi'nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacının davalı şirket tarafından inşa edilen ... ......

        "İçtihat Metni" Davacı ... vs. ile davalı ... vs. arasındaki davadan dolayı Uşak 2. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 27.05.2010 gün ve 2007/29-2010/176 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, daire satış vaadi ve harici taşınmaz satış sözleşmesinin feshi ve ibranameye göre verilmesi gereken dairenin verilmemesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, yanlar arasında Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre satış sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyiz incelemesi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’nin görev alanında kaldığından dosyanın anılan daireye gönderilmesi gerekmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davaya konu aracın davacıya ait olduğunun tespiti ile taraflar arasında noterde yapılan araç satış sözleşmesinin feshi ile aracın davacıya devir ve teslimi, davacı adına tescili istemine ilişkindir. Manavgat 8. Noterliğinin 08/09/2017 tarih ve 7552 yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi başlıklı belgesi incelendiğinde; 34 XX 328 plaka sayılı, 76857612 motor nolu, WBAFW1105BC648199 şasi nolu BMW 5L marka aracın satıcı T1 vekili Aslı Kayalarlı tarafından alıcı T3 vekili Mehmet Parıltı'ya 145.000,00 TL bedelle halihazır durumu ile satarak bedelini aldığı ve aracı teslim ettiği, alıcının aracı halihazır durumu ile beğenerek ve bedelini ödeyerek ve plaka değişikliği beyan edilmeden aynı plaka ile aracı teslim aldığı anlaşılmıştır....

          Maddesi gereği davacı ve davalı arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile araç satış bedeli olan 114.017,50- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın davalıya üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın ayıpsız olarak davalıya iadesine, , " kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, mahkemece faize iade tarihinden karar verilmesi gerekirken dava tarihinden hükmedilmesinin doğru olmadığını, davacının aracı kullanım bedelinin satış bedelinden düşülmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını , araçta arıza ve ayıp bulunmadığını davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, 12/06/2015 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/860 esas sayılı dosyasına davalının fer'i müdahil olduğunu, ithalat aşamasında hukuki ayıp bulunduğu gerekçesiyle davanın kabul edilerek araç bedeli olarak ödenen 168.000 TL nin faiziyle birlikte tahsiline karar verildiğini, işbu kararın icra takibine konulması nedeniyle davacının banka hesaplarına haciz konulmak suretiyle 18/03/2009 tarihinde 221.806,26 TL nin icra dosyasına ödendiğini, 24/03/2009 tarihinde bakiye 1.035,00 TL nin de davacı tarafından icra dosyasına yatırıldığını, davalı ... şirketinin satıcı olarak ayıbın meydana gelmesinden dolayı kusurlu olmasa bile sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile icra dosyasına ödenen toplam 222.841,26 TL nin ödeme tarihlerine göre faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu aracın dava dışı ......

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslimi koşulu ile 34.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel ve yapılan zorunlu masrafların iadesi davasıdır. Davacı, araç bedelinin 38.535,00 TL olduğunu ve aracın ayıplı olması nedeniyle bu bedelin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı aracın gerçek satış bedelinin daha düşük olduğunu savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi tarafından tespit edilen dava konusu aracın satış tarihindeki ayıpsız bedeli olan 34.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Taraflar arasında gerçekleştirilen 29.09.2014 tarihli Noter Satış Sözleşmesi incelendiğinde araç satış bedelinin 38.535,00 TL olarak belirlendiği görülmektedir. Araç satışına ilişkin resmi senet karşısında davalının satışın daha düşük bir bedel karşılığı yapıldığı iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerekmektedir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 12.09.2008 tarihinde noter huzurunda araç satış sözleşmesi ile davalıdan araç satın aldığını, aracın kendi adına tescili için ilgili trafik kuruluşuna başvurduğunda, aracın vergi borcu olduğunu, bu borç ödendikten sonra aracın davacı adına tescil edileceğinin söylendiğini, daha sonra da söz konusu borçtan dolayı aracın muhafaza altına alındığını, müvekkilinin dolandırıldığını, aracın çalıştırılamamasından dolayı 14.700 TL zarara uğranıldığını iddia ederek sözleşmenin iptal edilmesi ile satış bedeli 9.180 TL’nin ödeme tarihinden, davacının aracı kullanamamasından dolayı uğradığı zararın ve kâr mahrumiyetinin toplamı 14.700TL...

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davaya dayanak yapılan sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 22/2 fıkrası uyarınca kanun koyucu tarafından geçerlilik şekline tabi tutulmuş olan bir sözleşmeyi yapma vaadi sözleşmesinin de aynı geçerlilik şekline tabi olduğu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d fıkrası uyarınca araç satış sözleşmesinin geçerliliği noterde resmi şekilde yapılmasına bağlı olup, 818 sayılı B.K'nun 22/2 fıkrası uyarınca araç satış sözleşmesi yapma vaadi de aynı resmi şekle tabi olduğu, dolayısıyla dava konusu araç satış vaadinin sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından kesin hükümsüz olduğu, bu durumda tarafların geçersiz sebebe dayanan edim zenginleşmesi hükümleri uyarınca verdiklerini iade ile yükümlü olacağı, davacının davalıya satış vaadi kapsamında herhangi bir bedel ödemediği, davalının da araçların zilyetliğini devretmediğinin açık olduğu ve bu nedenle tarafların iade yükümlülüklerinin de bulunmadığı gerekçesiyle...

                  UYAP Entegrasyonu