Davalı araç alım satım işi yaptığını vergi levhasının bulunduğunu, aracın dava dışı sürücüye adi yazılı sözleşme ile satıldığını ancak bedelin tamamının ödenmemesi nedeni ile resmi devir işleminin yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece; kaza tarihinden önce aracın adi yazılı sözleşme ile üçüncü kişiye satıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesinde “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir” hükmünü içermektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2018 NUMARASI : 2016/424 ESAS - 2018/91 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti ve Tescili KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, murisi Eyüp Düzyurt'un 28/05/2007 tarihinde vefat ettiğini, muris Eyüp Düzyurt'un vefatından önce 06/08/2005 tarihli harici satış sözleşmesi ile adına kayıtlı bulunan 34 XX 692 plakalı aracını, davalı T7 sattığını ve teslim ettiğini, ancak davalı T7 bugüne kadar söz konusu aracı adına tescil ettirmediğini, araç alıcı adına tescil edilmediğinden, muris Eyüp Düzyurt'un mirasçıları olarak müvekkillerinin araç nedeniyle vergi vb mali yükümlülükler ile karşı karşıya kaldıklarını iddia ederek, aracın mülkiyetinin, harici araç satış sözleşmesi tarihi olan 06/08/2005 tarihinden itibaren davalı T7 mülkiyetinde olduğunun tespitine...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı firmadan herhangi bir araç alınmadığı gibi davalı firma adına herhangi bir ödemenin de yapılmadığı, davacı tarafından sunulan belge ve delillerde davalı firma tarafından yapılan herhangi bir işlemin görülmediği, davacının takip talebinde ----- fazla ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuş iken dava dilekçesinde ------bahsetmesinin haksız ve mesnetsiz kazanç elde etmeye yönelik hareket ettiğinin bir kanıtı olduğu, davalı firmanın matbu olarak yaptırdığı oto satış sözleşmesi kullanılmış ise de sözleşme içerisindeki imzalar ve isimlerden anlaşılacağı üzere davalı firma adına herhangi bir hukuki işlemin yapılmadığının açık olduğu; ayrıca ödemelerin davacının da beyan ettiği gibi davalı firmaya yapılmadığı, davacıya araç satımında yardımcı olunduğu, davacının da sattığı aracı pazarlık usulü ile sattığı, aldığı aracın acenteden alınmasından sonra boyanması, plaka yazılarının araç üzerine yazılması vs. işlemler için yardım edildiği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, noter satış sözleşmesi ile rehinli olarak satışı yapılan aracın tescili esnasında Trafik Şube Müdürlüğü’nce araç ruhsatına “rehinlidir” ibaresinin eklenmemesi ve aracın üçüncü kişiye satılması nedeniyle araç satış bedelinin davalı alıcı ve davalı Bakanlıktan tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı alıcı yönünden davanın kabulüne, davalı Bakanlık yönünden davanın reddine karar verilmiş olup, davacının temyizi Bakanlığında sorumlu olması gerektiği yönündedir. Davacı ile davalı Bakanlık arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 31/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ile müflis şirket arasında imzalanan 20.05.2003 tarihli harici araç satış sözleşmesi uyarınca davacının araç bedeli olan 18.500,00 TL' yi ödeyerek aracı teslim aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesine göre, tescil edilmiş araçların satış ve devirleri noterler tarafından yapılır. Bu şekle uyulmaksızın yapılan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin karşılıklı olarak aynı anda iadesi gerekir. Bir taraf parayı, diğer taraf ise aracı kullandığından, araç alıcının elinde bulunduğu sürece satıcıya ödenen bedel için faiz istenemez. Ancak araç fiilen alıcının elinden çıkmışsa o tarihten itibaren faiz talep edilebilir. Somut olayda, dosyadaki tescil belgesine göre dava tarihi itibariyle müflis şirket adına kayıtlı olan araca 16.04.2006 tarihinde hacizli olduğundan el konulmuştur....
Dava harici araç satış sözleşmesi gereğince davacı adına tescil edilmeyen araç nedeniyle güncel bedelin ve araca yapılan aksesuarların tespit edilecek bedelinin faiziyle iadesi talep edilmiştir. Taraflar arasında harici araç satış sözleşmesi bulunduğu ve satış bedeli konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme sebebiyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Davalı araç semelerini de ayrıca talep etmiş ise de, sözleşme geçersiz olduğundan davalının semereleri talep hakkının bulunmadığı açıktır....
Davalı, davacıya harici sözleşme ile araç sattığını, satış bedeli olarak davacıdan toplam 8500 YTL aldığını, bakiye 600 YTL’yi davacının ödemediğini, aracın devrini davacının kasıtlı olarak almadığını, davacı ile bu kez ikinci bir sözleşme yaptıklarını, sözleşmede aracın devrinin 10.4.2005 tarihine kadar yapılması, yapılmadığı takdirde aracın mal sahibine iade edilip hiçbir hak talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının devri almaması üzerine, aracı 3.5.2006 tarihinde dava dışı 3. bir kişiye satıp devrini verdiğini, davacının ikinci sözleşme nedeniyle alacak talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Araç Toplama Sözleşmesi - Araç Toplama Organizasyonu Sözleşmesi" başlıklı bir sözleşme yapmış ve bu sözleşmede davacı, ... ile sigorta şirketi arasındaki sözleşmenin 5.maddesindeki ifadeye uygun olarak "Hizmet Birimi" şeklinde tanımlanmıştır. ... Araç Toplama Sözleşmesi - Araç Toplama Organizasyonu Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 1. maddesinde, ...'in bu sözleşmeye konu hizmetleri sigorta şirketine vermeyi taahhüt ettiği belirtildikten sonra sözleşmenin amacı, sigorta şirketi tarafından pert kararı kesinleşmiş kaskolu araçların bulundukları yerlerden davacının çekicileri vasıtasıyla alınması ve davacı tarafından işletilen park alanlarında toplanması, satışın tamamlanması sürecine kadar bu alanlarda tutulması hizmetlerinin organize edilmesi şeklinde tanımlanmıştır....
Araç Toplama Sözleşmesi - Araç Toplama Organizasyonu Sözleşmesi" başlıklı bir sözleşme yapmış ve bu sözleşmede davacı, ... ile sigorta şirketi arasındaki sözleşmenin 5.maddesindeki ifadeye uygun olarak "Hizmet Birimi" şeklinde tanımlanmıştır. ... Araç Toplama Sözleşmesi - Araç Toplama Organizasyonu Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 1. maddesinde, ...'in bu sözleşmeye konu hizmetleri sigorta şirketine vermeyi taahhüt ettiği belirtildikten sonra sözleşmenin amacı, sigorta şirketi tarafından pert kararı kesinleşmiş kaskolu araçların bulundukları yerlerden davacının çekicileri vasıtasıyla alınması ve davacı tarafından işletilen park alanlarında toplanması, satışın tamamlanması sürecine kadar bu alanlarda tutulması hizmetlerinin organize edilmesi şeklinde tanımlanmıştır....
Araç Toplama Sözleşmesi - Araç Toplama Organizasyonu Sözleşmesi" başlıklı bir sözleşme yapmış ve bu sözleşmede davacı, ... ile sigorta şirketi arasındaki sözleşmenin 5. maddesindeki ifadeye uygun olarak "Hizmet Birimi" şeklinde tanımlanmıştır. ... Araç Toplama Sözleşmesi - Araç Toplama Organizasyonu Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 1. maddesinde, ...'in bu sözleşmeye konu hizmetleri sigorta şirketine vermeyi taahhüt ettiği belirtildikten sonra sözleşmenin amacı, sigorta şirketi tarafından pert kararı kesinleşmiş kaskolu araçların bulundukları yerlerden davacının çekicileri vasıtasıyla alınması ve davacı tarafından işletilen park alanlarında toplanması, satışın tamamlanması sürecine kadar bu alanlarda tutulması hizmetlerinin organize edilmesi şeklinde tanımlanmıştır....