Mahkemece, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında adi yazılı araç satım sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin geçersiz olup verilenlerin iadesi gerekir ise de davacı talebinin içinde kendi kusuru nedeniyle tahsil edilen takip masrafları ile davalı tarafından araç onarımı için yapılan bedelin mahsubu gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 4.525,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Dava, resmi şekilde yapılmayan araç satış sözleşmesi uyarınca ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir....
Davalı (alacaklı) vekili, davacının borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bildiği halde dava konusu araçla birlikte çok miktarda demirbaş ve emtiasını devraldığını kendisinin de kabul ettiğini, buna karşın İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilemediğini, araç satış bedelinin gerçek değerinin altında gösterildiğini, aynı gün başka araçların da davacıya satıldığını, satışla ilgili İİK’nun 280. maddesinin 1 ve 3. fıkralarının uygulanma koşullarının gerçekleştiğini belirterek davanın istihkak iddiasının reddine ve tazminata, tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Davaya konu aracı sattığım dönem paraya ihtiyacım yoktu.'' şeklinde beyanda bulunduğu, ayrıca Ilgın Noterliği'nin 22.05.2020 tarihli sözleşmesinde satıcının aracın bedelini peşin alarak aldığı ve aracı teslim ettiği şeklinde araç satış sözleşmesi düzenlendiği, 05.04.2021 tarihli raporda aracın satış işleminin yapıldığı tarihteki değerinin 21.000,00 TL olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar satış bedeli ile rapordaki değer arasında oransızlık bulunmakta ise de bu oransızlığın davacının zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştiğini gösteren bir delil olmadığı nedenleriyle davacının alacak talebinin, sözleşmenin iptali ve denkleştirme- güncelleştirme taleplerinin reddine karar verildiği" gerekçesiyle; davacının alacak talebinin reddine, davacının sözleşmenin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacı tarafından dava konusu aracın hacizden önce satın alındığı, mülkiyet hakkının noter satış sözleşmesiyle alıcıya geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu araç üzerindeki haczin kaldırılmasına, davalının; sicil kaydına güvenerek aracı satın almasına rağmen davanın reddini talep etmekle yanlışta ısrar edip tasarrufun iptali davası açmamakla davanın açılmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3.kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir. 2918 Sayılı KTK'nun 20/d maddesi uyarınca araçların satış ve devrinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekir....
Mahkemece, davaya konu araç satışının resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, taraflarca imzalanan belgede davacının davalıya 9.300TL araç satış bedelini ödediğine ilişkin bir ibarenin olmadığı, dosya kapsamına göre davalının davacıdan 9.300TL araç bedelini aldığına ilişkin yazılı delil bulunmadığı gibi davacı tanıklarının da aracın 9.300TL bedelle alındığını doğrulamadıkları; davacının, üçüncü şahıs ... isimli kişiden araç bedelini almadığının da ispat olunamadığı, dolayısıyla davacının elinde davalıya 9.300TL bedelle araç satışının yapıldığı ve 9.300TL bedeli alamadığına ilişkin yazılı belgesi olmadığından HUMK 288. maddesi gereğince davanın ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2011/10147-17228 Davacının davalıdan haricen araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Satış, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....
- K A R A R - Davacı vekili, .... sokakta bulunan pafta no:34, ada no:455, parsel no:11'deki 850 m²'lik taşınmazı .... sitelerinde yapılacak olan sekiz adet dairenin karşılığı olarak tapuda devir yaptıklarını , daha sonra müvekkili ile davalı arasında söz konusu dairelerden dört tanesinin satışı için sözleşme akdedildiğini, sözleşme karşılığı olarak davalı tarafça bir adet çek, bir adet araç ve bir miktar nakit para taahhüt edildiğini, verilen çekin karşılıksız çıktığını, araç ve nakit paranın ise müvekkiline verilmediğini, sözleşmenin müvekkilinin amcası oğlu .... ile davalının abisi .... arasında imzalandığını, geçersiz sözleşmeye aykırılık nedeniyle, iki adet taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Bunun sonucu olarak, alıcı ancak satış senedinde belirtilen hukuki neden gereğince (satış ise satış, bağış ise bağış) aracın mülkiyetini kazanabilecektir. Eğer bu konuda yanlar arasında bir danışıklılık varsa ve gerçekte bağış olan irade satış gibi gösterilmişse, gerçek iradelerin resmi senette birleşmemiş olması nedeniyle mülkiyet de geçmeyecektir. Yanların gerçek iradeleri ile senede yansıyan iradeleri birleşmediğinden, geçerli hukuki bir sonuç ortaya çıkmış sayılmayacak, delillerin imkân vermesi koşulu ile danışıklı bir işlemin varlığının kabul edilmesi gündeme gelecektir. Bu halin de işlemin iptaline neden olacağı her türlü duraksamadan uzaktır....
Davacı tarafça taraflar arasında satış sözleşmesi bulunduğu hususunda dekont üzerinde yer alan "araç bedeli" açıklamasına dayanmıştır. Davalı tanığı ise mahkememiz huzurunda alınan beyanında davacı ile davalı arasında araçların satışı hususunda bir sözleşme bulunmadığını, 5 adet aracın dağıtım işinde kullanılması hususunda yapılan anlaşma çerçevesinde araçların davacı şirketin kullanımına sunulduğunu beyan etmiştir....
Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili ile davacı arasında yapılan satış sözleşmesi gereği aracın satışının 57.500TL bedelle yapılması konusunda anlaşıldığını, sözleşmede aracın bedelinin elden alındığı, 15.000TL'lik kısmı için ise... plakalı aracın müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, ... plakalı aracın satışının davalı tarafından yapılmadığını, aracın bedelinin de alınmadığını, davacının sunduğu araç satış sözleşmesine göre satışın 23.11.2011 tarihinde bizzat davacı tarafından yapıldığını, davalı ile davacı arasında imzalanan 02.11.2011 tarihli satış protokolünün imzalanmasından sonra yapılan bu satışın parasının davalıya ödenmediğini, kendi edimini yerine getirmeyen davacının talepte bulunamayacağını, söz konusu bedelin davalıya teslim edildiğinde araç sahibinin de davacıya aracı devredeceğini, davacı ile yapılan sözleşme gereği satış öncesi tüm borçların satıcıya, satıştan sonraki tüm mali, idari, kazai, hak ve sorumlulukların alıcıya ait olduğunu, davacının aracın...
KARAR Davacı, davalıya ait aracı noterde düzenlenen sözleşme ile satın alıp bedelini ödediğini,ancak araç üzerinde hacizler bulunduğunu,bunların satış sırasında söylenmediğini,ayrıca davalı tarafından üstlenildiği halde kaldırılmadığını bildirerek sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 8000 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Mahkemece satışa konu aracın trafik kaydında bulunan haciz şerhleri nedeniyle sözleşmenin feshi ile satış bedelinin iadesine karar verilmiş ise de, dava konusu aracın iadesine karar verilmemiştir....