Bilindiği gibi araç satış sözleşmesinin geçerli olması resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Resmi şekle tabi olup resmi şekilde yapılmayan sözleşmeler geçersiz olur ve tarafların aldıklarını iade etmesi gerekir. Ancak taraflardan birinin bütün edimlerini yerine getirmesinden sonra diğer tarafın geçersizlik iddiasında bulunmasının hakkın kötüye kullanımı olacağı da açıktır. Diğer taraftan geçersiz sözleşmeye rağmen trafikte tescil davalı adına yapıldı ise, geçersiz sözleşme geçerli hale gelir ve sözleşmedeki düzenlemeler taraflar leh ve aleyhine sonuç doğurur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalıdan 25.02.2005 tarihli sözleşme ile müvekkillerinin 2004 model ... Minibüsü 18.000 YTL karşılığında satın aldığını, araç bedelini ödediği halde, davalının aracın trafik kaydı üzerindeki hacizleri kaldırıp, trafik kaydını müvekkili üzerine yapmadığını, bu konuda ihtarname çektiğini, aracın halen davalı üzerinde olduğunu, ödemenin sözleşme sırasında yapıldığını, sözleşme tanığı ...’ın dinlenmesi gerektiğini ileri sürerek, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; mahkemenin davaya bakmakta yetkili olduğunu, davanın itirazın iptali davası olduğu, Lüleburgaz 2. İcra Müdürlüğünün 2021/6261 sayılı takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itirazında bulunulmadığını, sözleşme Lüleburgazda yapılmış olup, ifa yerininde Lüleburgaz olduğundan Lüleburgaz Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazın reddi gerektiğini belirterek yetkisizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava harici araç satış bedelinin iadesine yönelik yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Yükselen avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... ile aralarında yapılan 4.7.2008 tarihli sözleşme ile A blok 5 numaralı daireyi 110.000 TL karşılığında her iki davalıya sattığını, davalı ...’in 25.000 TL peşin verip bakiye bedel içinde 3 adet senet verdiğini, akabinde her iki davalıyla noterde satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ve daireyi teslim ettiğini, ancak senetlerin ödenmediğini ileri sürerek 11.8.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; sözleşmeye göre davalıya araç bedeli için 50.000 TL ödendiğini,buna rağmen aracın davacıya teslim edilmediğini,ancak araç fiyatlarında artış meydana geldiğini belirterek bu nedenle zararının tazminini talep ettiklerini,bu nedenle davalıya ihtarname çekildiğini,sözleşme kapsamında bedelin peşin ödendiğinin açık olduğunu,protokol içeriğinde 50.000 TL karşılığında teminat olarak düzenlenen ve davacıya teslim edilen senette araç satış sözleşmesinde belirtilen 50.000 TL bedelin davalıya peşin olarak ödendiğinin gösterildiğini,araç tesliminde iade edilmek üzere 50.000 TL'lik teminat senedinin davalı tarafça davacıya verildiğini,bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava araç satış sözleşmesi gereği peşin ödendiği ileri sürülen bedelin,aracın teslim edilmemesi nedeniyle...
Davalı ... vekili, müvekkilinin dava dışı Gurbet Biçer'e ait ... plakalı aracı 21.000 TL bedelle davacıya sattığını, davacının sözleşme ile satış bedelini ... plakalı araç ve 2 adet bono ile ödeyeceğini taahhüt ettiğini, 48 RS 886 plakalı araç müvekkili adına kayıtlı olmadığı için satış işleminin gerçekleştirilemediğini, tarafların satış sözleşmesini feshettiklerini, 2 adet bono ve ... plakalı aracın davacıya iade edildiğini, davacının aynı gün aracını dava dışı ...'e sattığını, müvekkili ile diğer davalı ... arasında bir ortaklık ve hizmet ilişkisi bulunmadığını, davacı ve dava dışı ...'ın borçlarına karşılık müvekkiline iki adet bono verdiğini, bonoların müvekkili tarafından borcuna karşılık ciro edilerek ...'a verildiğini, ... tarafından da diğer davalı ...'e ciro edilerek verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; " satış işleminin davalı ile dava dışı Tolunay Bektaş arasında yapıldığı, araç teslim edildiğinden sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ödenen satış bedelinin dava dışı Tolunay Bektaş tarafından talep edebileceği " gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davalı, 19/01/2018 tarihli araç satış sözleşmesi ile davacı şirket yetkilisine araç satışı yapılarak borcun ödendiğini savunmuşsa da, söz konusu sözleşmenin tarafı davacı şirket değildir. Ayrıca satış sözleşmesinde aracın bedelinin nakden alındığı ifadesine yer verilmiş, aracın davalının davacıya borcuna mahsuben davacı şirket yetkilisine devredildiğine dair herhangi bir kayıt yer almamıştır. Bu nedenle sözkosunu araç satış sözleşmesi davalının davacıya borcunu ödediğini göstermez. Ancak davalı taraf yemin deliline de dayandığından, Dairemizce duruşma açılarak davalıya ödeme savunması yönünden yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hatırlatılmıştır. Davalı vekili duruşmada yemin deliline dayanmayacağını beyan ettiğinden, ödeme savunmasını kanıtlayamamıştır....
Davalı ise; araç satış sözleşmesi gereği belirlenen bedelin 243.500,00-TL'lik kısmının nakit olarak ödendiğini, 200.000,00-TL'lik kısmının ise banka havale yoluyla ödendiğini, davacı tarafın davasının kötüniyetli olarak açıldığını, davacı tarafın yıllar sonra bu bedeli istemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında araç satışına dair noterde düzenlenmiş sözleşme bulunduğu, araç bedelinin 443.500,00-TL olduğu çekişmesizdir. Uyuşmazlık; davalı tarafından eksik ödeme yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Noter senetleri sahteliği ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olup, söz konusu senette alıcı- davalının satış bedelini ödediği yazılıdır....
Davalı ise; araç satış sözleşmesi gereği belirlenen bedelin 243.500,00-TL'lik kısmının nakit olarak ödendiğini, 200.000,00-TL'lik kısmının ise banka havale yoluyla ödendiğini, davacı tarafın davasının kötüniyetli olarak açıldığını, davacı tarafın yıllar sonra bu bedeli istemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında araç satışına dair noterde düzenlenmiş sözleşme bulunduğu, araç bedelinin 443.500,00-TL olduğu çekişmesizdir. Uyuşmazlık; davalı tarafından eksik ödeme yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Noter senetleri sahteliği ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olup, söz konusu senette alıcı- davalının satış bedelini ödediği yazılıdır....