"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 11.07.2011 tarihli araç satış sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin sözleşme şartlarını yerine getirmesine rağmen davalı tarafın satışa konu .... marka, ... tipi kamyoneti müvekkilinin rızası olmaksızın alıp kaçtığını, davalıya ödenen paranın iadesi için başlatılan icra takibinin ise haksız itiraz ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya 1.5.2006 tarihli harici sözleşme ile satıp teslim ettiği trafikte kayıtlı aracın satış bedelinden 8.500,00 TL.sını ödemediği, yaptığı icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini, ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıdan araç satın almadığını, sözleşme de yapmadığını savunarak , davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki harici araç alım satımından kaynaklanmaktadır. Satış, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık, geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince itirazın iptali davasının reddine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d bendi gereğince; tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri (...) araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir. Anılan düzenleme gereğince, harici araç satışına ilişkin sözleşme noterde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez....
DELİLLER : Söke İcra Dairesinin 2016/4560 esas sayılı dosyası, sözleşme, tüm dosya kapsamı. İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; taraflar arasında, araç satışına ilişkin olarak harici satış sözleşmesi düzenlenmiştir. Bilindiği üzere 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi hükmü uyarınca trafikte kayıtlı araçların satışı resmi şekil şartına tabi olup, bu şekilde trafikten devri yapılmadığı ya da noterde araç satış sözleşmesi düzenlenmediği takdirde taraflar arasında geçerli bir satıştan söz edilemeyeceğinden, geçersiz sözleşmenin iptali de söz konusu olamaz. Ancak sözleşmenin iptali şeklinde açılan eda davası tespit davasını da içinde barındırdığından, bu talebi kabul olarak değerlendirilmiş, davacının sözleşmenin iptali talebinin reddine, 34 XX 929 plakalı BMW marka 3.20 D model aracın satışına ilişkin 16/08/2014 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine dair karar verilmiştir....
E sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin araç satış bedelini davacıya ödemiş olması nedeniyle araç satışı ve ilgili faturadan kaynaklı olarak davacıya borcu olmadığının Noterlikçe düzenlenen Satış Sözleşmesinden de anlaşıldığını, bu durumun cevabi ihtarname ile davacıya bildirildiğini, Noter Sözleşmesindeki araç satış bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin kayıtların müvekkilinin davacıya borcu olmadığına ilişkin iddialarını kesin olarak ispat ettiğini, HMK 204/1 maddesi uyarınca düzenleme şeklindeki noter senetlerinin sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayıldığını belirterek davanın reddi ile tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava, araç satış bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup yasal sürede açılmıştır....
(HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi) Dava konusu satış sözleşmesine göre, araç bedelinin davalı adına çekilen kredinin taksit ödemelerinin davacı tarafından yapılacağının kararlaştırılması karşısında, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar verdiklerini geri isteyebileceklerinden aracın fatura bedeline hükmedilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece; araç satış sözleşmesine istinaden davacı tarafından yapılan ödemelerin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde araç bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. B) Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; Davacı ancak, haricen satın aldığı aracın davalıya iadesi etmesi koşulu ile, verdiği satış bedelini geri istemek hakkına haizdir. Aracın karşı tarafa iade edildiği anda temerrüt oluşacağı için, davacı araç kendisinde bulunduğu sürece, satış bedeline faiz isteyemez....
üzerine trasmikser işletme sözleşmesinin feshedildiğini, davalının haksız olarak sözleşmenin feshine sebep olması nedeniyle sözleşme gereğince cezai şart alacağının doğduğunu ve bunun bedelinin de 125.876,50 TL olduğunu, ayrıca davalının araç satış sözleşmesinden kaynaklanan 76.876,72 TL bakiye borcunun bulunduğunu, müvekkilinin bu miktarlara yönelik iki ayrı takip yaptığını, ancak davalının yapılan takiplere haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazlarının iptali ile takiplerin devamına ve %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, araç satımına ilişkin 04.12.2007 tarihli sözleşme ile sadece araca ait 20 adet banka kredisi taksitini ödemeyi üstlendiğini, bunun dışında davaya konu vergilerden davacının sorumlu olduğunu, ancak davacının araç vergilerini ödemediğini, kendi kusurundan kaynaklanan zararı talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın haciz tarihinden önce noterde düzenlenen sözleşme ile satın alındığı, mülkiyetin üçüncü kişiye geçtiği, davacının eşi Kemal Uslu’nun 12.11.12007’de borçludan bir taşınmaz satın almasının araç satışının muvazaalı yapıldığını kanıtlamak için elverişli olmadığı“ gerekçesi ile istihkak davasının kabulü ile tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; Dairemize ait 27.05.2010 gün, 7109–4852 sayılı ilam ile dava konusu araç ile ilgili satış sözleşmesinde borçlu vekili sıfatı ile hareket eden kişinin üçüncü kişinin eşi olduğu, araç satış bedelinin ödendiğinin iddia edildiği, ancak bununla ilgili sunulan delillerin birbiri ile çelişki içerisinde olduğu, üçüncü kişinin eşi ile borçlu arasında satıştan da önce süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğu, davacının bu nedenle borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek durumda olduğu, İİK’nun 280. maddesi hükmüne göre tasarrufun iptali davasının kabulü ile istihkak iddiasının reddi...
Taraflar arasında karşılıklı iki adet araca ilişkin alım satım akdi olduğu, davalı şirketin davacı şirkete 0 km araç sattığı, davacının da aracını davalı şirkete sattığı, bu suretle bir takas işleminin yapıldığı, bu takas suretiyle satış işlemi öncesinde taraflar arasında yazılı sözleşme yapıldığı, takas nedeniyle araç bedellerinin birbirinden mahsubu ve davacının ödediği ötv sonrasında davalı şirketin 96.000,00 TL borcunun kaldığı, bu bedelin davalı tarafça ödeneceği, iki aracında satışının yapılacağı belirtildiği, nitekim satış işlemlerinin yapıldığı görülmektedir. Alım satım ilişkisinde mal ve bedelinin aynı anda ifa edildiği dolayısıyla peşin satış karinesi bulunduğundan aracın peşin değil veresiye satışla devredildiği hususunun ispat yükü davacıdadır....