den 20/02/2015 tarih 298457 sıra nolu fatura ile satın alınan Toyota Yaris 1.0 Life marka/model aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının bedelden indirim olarak kabulü ile 2.690,00 TL onarım gideri ile 1.000,00 TL değer kaybı olmak üzere 3.690,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesi; 6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Ayıp ihbarının yapıldığının kabulü karşısında, mahkemece konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti oluşturularak ileri sürülen ayıplar konusunda rapor alınmak suretiyle, davalı-birleşen dosya davacısının talebi de dikkate alınarak ayıbın giderilip giderilemeyeceği, bedelde indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olup olmadığı veya ayıbın niteliğine göre eserin tümüyle reddinin gerekip gerekmediği değerlendirilerek, çıkacak sonuca göre asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile aksine karar verilmesi doğru olmamış, belirtilen nedenlerle hükmün davalı-birleşen dosya davacısı lehine bozulması gerekmiştir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile davaya konu aracın gizli ayıplı olduğunu ve ayıp ihbarının yasal süresi içerisinde yapıldığını beyanla , hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının ve ek kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu aracın ayıplı olduğundan bahisle ayıp oranında bedelden indirim, onarım bedeli ve yoksun kalınan araç bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
yeni araca Vergi Dairesi'nin ÖTV şerhi koyabilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişilerin itirazları dikkate almadan tek taraflı rapor tanzim etmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira araçta hiçbir ayıp bulunmadığını, davacının iddiasının aksine arızalar tekrar etmediğini aracın davacının seçimiyle onarıldığını, onarım seçim hakkı kullanılarak onarılan araç için misli ile değişim hakkının kullanılamayacağını, araçta hiçbir ayıp olmadığını ancak aksi geçerli olsaydı bile multimedya ekranı gibi vidalı parçalarda ortaya çıkan bir ayıbın hiçbir şekilde aracın misliyle değişimine veya araçta değer kaybına neden olamayacağını, bu nedenle davacının misli ile değişim talebinin haksız olduğunu, yerleşik yargı kararlarında belirtildiği üzere hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacak olması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesinin gerekeceğini, somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeni ile doğan değer kaybı dikkate alındığında...
Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Yukarıda belirtilen yasal mevzuat ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde; Davalı savunmasında; davaya konu seramiklerin ayıplı olmadığı gibi süresinde de ayıp ihbarında bulunulmadığını ileri sürmüş olup, mahkemece bu konu da gerekli araştırma yapılmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporu da seramiklerin hangi nedenle ayıplı sayılması gerektiğine ilişkin soyut belirlemeler içerip, denetime elverişli bulunmamaktadır....
değer düşüklüğü olmak üzere binada %25 oranında değer düşüklüğü meydana getireceğini, bu durumda davaya konu bağımsız bölümün satış tarihi itibariyle ayıpsız objektif değerinin 50.600,00- TL olduğu dikkate alındığında ayıplı değerinin 50.600,00- TL x 0,75 = 37,950,00 TL olacağı, nispi metot yöntemine göre yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan talep edebileceği bedel indiriminin 12.047,03 TL olduğu, dolayısı ile dolayısı ile C-6 blok 1 nolu daire değer düşüklüğünün 12.047,03- TL olduğu, 4077 sayılı yasanın 4. gereğince malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde tüketicinin sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahip olup, satıcı bu madde hükmüne göre tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu, davacının da dava dilekçesi ve 31/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bedelden indirim talebinde bulunduğu anlaşıldığından; açılan davanın kabulu ile; 12.047,03 TL ayıp...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümlerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi'nin 21/03/2024 Tarih, 2023/914 Esas- 2024/330 Karar sayılı kararında;"Dava; ayıp iddiasına dayalı alacak davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalıdan aldığı davaya konu aracın ayıplı olup olmadığı, davacının ayıp oranında indirim talebinin bulunup bulunamayacağı araç değerinin satış sözleşmesinde belirtilen miktardan farklı olup olmadığı konularında olduğu anlaşılmıştır. Noterler Birliği'nin cevabi yazısına göre davaya konu aracın ilk alıcısından itibaren kullanım amacının hususi olduğunun anlaşıldığı, davacı vekilinin mahkememiz ön inceleme duruşmasında müvekkili davacının araç alım satım işi ile uğramadığını, aracı şahsi kullanım için aldığını beyan ettiği, dosyada bulunan 27/05/2022- 27/05/2023 (başlangıç- bitiş) tarihli poliçeye göre de araç kullanım amacının hususi olduğu, araç satım sözleşmesinin iş bu tarih aralığından düzenlendiğinin anlaşıldığı, Yargıtay 19....
Nitekim ayıp ihbarının TTK 18/3.maddesinde beliritlen şekil şartlarına tabi olmadığı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ve 15.Hukuk Dairesince de kabul edilmektedir. TTK 18/3. maddesi ayıp ihbarının temerrüde düşürmeye ilişkin kısmı yönünden incelenebilecek olup, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ilişkin defi kısmında uygulama alanı bulmamaktadır. Mahkmemizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde aracın kilometresinini düşürüldüğü, davalının bu durumda ağır kusurlu olduğu, söz konusu işlemin gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının seçimlik haklarından ayıp oranında bedelde indirim talep ettiği anlaşılmış olup dava öncesi davalının temerrüde düşürüldüğü 27/01/2023 Tarihindne itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar vermek gerekmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır....