Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari araç alım satım sözleşmesinden (takas) kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar ticari maksatla araç alım satım işi yaptıklarından davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan alım satım ve komisyon sözleşmesinde satıcı kısmında herhangi bir imzanın bulunmadığını, gayri menkul simsarlığı sözleşmesinin geçici olabilmesi için içerik ve konusunun gösterilmesi gerektiği, borç altına girenlerin imzası bulunması gerektiğini, satım sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiğini, davacı yana 2.000 TL kapora gönderildiğini daha sonra 3.000 TL daha kapora gönderildiğini, ayrıca covid salgini sebebi ile davanın işlerinin durduğunu, mücbir sebep kabul edilmesi gerektiğini, İzmir 5 ATM'nin ......

      in birlikte malik olduğu ... plakalı aracı davalıya 3.800,00 TL bedel ödemek suretiyle haricen satın aldığını, aracın tesliminden sonra araca 700,00 TL'lik masraf yaptığını, aracın tescil işlemlerinin tamamlanamadığını, aracın müvekkilinin uhdesinde bulunmasına rağmen ruhsatının davalıda bulunduğunu, aracın satım bedeli olan 3.800,00 TL'nin aracın satım tarihi olan 20.11.2006 tarihinden, araca yapılan 700,00 TL masrafın ise 11.06.2007 tarihinden işleyecek faiziyle davalı taraftan tahsilini istemiştir.Davalı cevabında; davaya konu aracı yurdışına giderken emanet olarak davacıya bıraktığını, daha sonra aracı satmaya karar verdiğini ancak aracın satım bedeli olan 3.800,00 TL'nin kendisine ödenmediğini, aracın mülkiyetinin kendisiyle birlikte dava dışı kızına ait olması nedeniyle satım sözleşmesinin geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

        Somut olayda; davacı, davalı tarafından ayıplı araç satıldığını, aracın ayıplı olduğunun anlaşılması üzerine davalı tarafından aracın Bakırköy 30. Noterliği'nin 28/05/2018 tarihli, 10103 yevmiye no'lu satış sözleşmesi ile geri alındığını, ancak satım sözleşmesinin yapılması sebebi ile 200,00 TL personel otobüs ücret bileti, 200,00 TL araç ekspertiz ücreti, 181,08 TL noter ücreti, 40,00 TL şoförler odasına ödenen ücreti, 70,00 TL araç çekici ücreti, 1.102,49 TL araç tamir bedeli, 478,80 TL vites kutusu sökme takma ücreti, 200,00 TL personel aracı benzin gideri, 4.366,00 TL araç tamir bedeli, 514,00 TL personel yemek masrafı, 715,00 TL personel otel ücreti, 700,00 TL araç tamir bedeli olmak üzere toplam 9.369,94 TL masraf yaptığını ileri sürmüş ve 46,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.416,93 TL'nin tahsili amacı ile ilamsız icra takibi yapmıştır....

          . - K A R A R - Davacı vekili; davacının davalı şirkete ait 20 B 6738 plaka nolu damper dorseyi 30/01/2008 tarihli harici yazılı araç satım sözleşmesi ile satın aldığını, davacının sözleşmenin düzenlendiği 30/01/2008 tarihinden, aracın trafikten men edildiği 09/02/2010 tarihine kadar haricen satın aldığı aracı kullandığını, ancak aracın davalı şirket tarafından davacıya resmi şekilde satılarak devredilmediğini, davacının satın aldığı araç için davalı şirkete toplam 27.000,00-TL bedel ödediğini, oto alım satım sözleşmesinin gerekli şekil şartlarını taşımadığı için geçersiz olduğunu, aracın davalı şirketin borcundan dolayı Konya 8....

            Davacı sadece itirazın iptali davası yönünden istinaf talebinde bulunmuş,manevi tazminata ilişkin istinaf talebinin olmadığı belirlenmiştir. Davada harici araç satışı nedeniyle davacı yönünden manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından buna dair mahkemenin kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili yargılama sırasında 16/02/2016 tarihli duruşmada " ödemelerin bir kısmı yapılmış fakat bir kısmı eksik yapıldığı için borç tasfiye edilmiş araç iade edilmiş araç iki yıl kullanılmasından dolayı bu bedeller kullanım bedeli olarak değerlendirilmiştir, bütün anlaşmalar sözlü yapılmıştır, davacının iddialarını kabul etmiyoruz, satış 2008 yılında yapılmıştır, " şeklinde beyanda bulunduğundan,davalı tarafça araç bedelinin bir kısmının alındığı ikrar edilmiş,alınan tutar belirtilmemiştir....

            davalı şirkete teslim edildiği, buna göre dava konusu araçların satım bedelinin sözleşme gereği çekler ile ödendiği anlaşılmakla davanın satım bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

              Bilirkişinin tespiti bu olmakla birlikte araç satış bedeline karşılık olmak üzere davalı tarafından düzenlenen ve aslı davacı vekili tarafından mahkeme kasasında saklanmak üzere teslim edilen bono incelendiğinde, bu bononun araç satış işlemi nedeniyle oluşan davalı borcunun ödenmesi amacıyla davacıya verildiği, 04/05/2017 tarihli araç satış sözleşmesinin 2.sayfasında bononun bütün unsurları belirtilmiş olup bu unsurların davacı tarafından dosyamıza teslim edilen bono ile tamamen uyuştuğu görülmüş, bono aslı halen davacının elinde olduğu için bono bedelinin ödenmediği, bu durumda araç devir sözleşmesi nedeniyle davalının üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı tarafından düzenlenen ve 09/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen davalının araç satış bedelini helen de ödemediği gibi, aracı da davacıya iade etmediği için davacı yönünden araç satış sözleşmesinin iptali koşullarının gerçekleştiği, bedeli ödenmediği halde davalı adına trafikte tescili yapılan araçla...

                Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında araç satım sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, araç satım sözleşmesi olması halinde tarafların bu sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, davacının müspet zarar talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarının tespiti ile kasko ve banka bedellerine ilişkin talebinin faiz başlangıcının ne zaman olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Mahkememiz ara kararı doğrultusunda dosyanın araç değerleme uzmanlığı bulunan bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 09/02/2023 tarihi raporda özetle; davacı alıcı ------ araç alımı / satımı...

                  KARAR Davacı, davalıya ait ikinci el aracı 03.02.2015 tarihinde noter satış sözleşmesi ile satın aldığını, aracı satın aldıktan sonra aracın pert kaydının olduğunu öğrendiğini, bu haliyle aracın satış bedelinin çok daha düşük olacağını ileri sürerek satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin davalıdan tahsiline, olmadığı takdirde aracın gerçek değeri ile satış bedeli arasındaki farkın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ikinci el araç satışında ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre açılan alacak istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu