Davalı vekili, dava konusu bononun akdedilen araç satım sözleşmesine istinaden düzenlenip, müvekkiline verildiğini, araç alım satım sözleşmesinin toplam tutarının 14.000,00 TL olduğunu davacının halen 9.500,00 TL borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
nin aracın satımında sadece aracılık faaliyetinde bulunduğu, araç satımına ilişkin hukuki ilişkinin davacı ile davalı şirket arasında gerçekleştiği, satış bedelinin ....'den yeni araç satın alan davalı şirket yetkilisinin eşi ...'in aracının kısmi bedeline mahsuben ödenmesinin ise, alım satım ilişkisinde taraf olmayan ...'e satış sözleşmesinin tarafı sıfatı kazandırmayacağı, bu nedenle anılan davalıya husumet yöneltilemeyeceği, davalı şirket yönünden ise; TBK'nun 219. m. uyarınca, satıcı davalı şirketin sorumlu olduğu gerekçesiyle; davalı ... hakkında davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Yönünden davanın kabulü ile 7.500-TL'nin 07.04.2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, dava konusu aracın davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davacının zararı tespit edilmiş bu zarardan davacının araç kullanmaktan elde ettiği maddi yarar mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davacının araçtan elde ettiği maddi yarar bilirkişi tarafından araç kiralama ücreti baz alınarak 2.100 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının satın aldığı araç özel araç olup bu özel aracın kiralık araç gibi her gün kullanılarak gelir getirdiği kabul edilemez. Davacının ekonomik sosyal durumu ve aracı kullanma tarzı belirlenip ayrıca davalının da satış bedelini kullandığı gözetilerek davacının elde ettiği maddi yarar için uygun bir değer indirimi yapılması gerekirken fahiş olacak şekilde ticari araç kiralama fiyatlarına göre hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Her ne kadar mahkemece, 2010 – 2014 yılları arasında davalının 5 adet araç alım satım kaydı bulunması nedeniyle davalının ticari amaçla araç alım satımını yaptığı gerekçesi ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmış ise de; Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, ayakkabıcılık faaliyetini yürüten davalı satıcının 2010 -2014 yılları arasında toplam 5 adet araç alım satım işleminde bulunması onu yukarıda tanımı yapılan satıcı kapsamında değerlendirilmesine yetmeyeceğinden, taraflar arasındaki 2. el araç alım satım ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir....
in Antalya'dan geldikleri ve kiralanan aracı kendisine satılmış gibi göstererek zorla araç satım sözleşmesi düzenleterek, söz konusu aracı mağdurlardan gasp emesi şeklinde gerçekleşen olayda; eylemin bir bütün halinde tek bir yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanıkların 3 ayrı yağma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2-Söz konusu aracın kiralandığı firma ile yapılan görüşme neticesinde araç üzerindeki GPRS bilgilerinden aracın park halinde bulunduğu yer tespit edilerek ele geçirilmiş olması karşısında bu hususun rızaya dayalı iade sayılamayacağı; ancak suça konu çek ile araç satım sözleşmesinin sanık ... tarafından görevlilere teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, kısmi iade nedeniyle mağdur ve katılanların kısmi iadeye muvafakatlarının bulunup bulunmadığının belirlendikten sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı...
Otomotiv San.Tic.Ltd.Şti.’nden iki adedi bizzat, dört adedi de finansal kiralama suretiyle Aralık 2007 ve Ocak 2008 döneminde toplam altı araç aldıklarını, kısa süre sonra balata yanması, baskı ve volan arızaları ile kapı bozulmaları şikayeti ile üçten fazla araçların servise götürüldüğünü ileri sürerek satım sözleşmesinin feshine ve ödenen 141.356,72 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
"İçtihat Metni" Dava araç satım sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali isteğine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca 3.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, araç alım-satım sözleşmesi sebebiyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; 1- Davalarının dayanağı olan alacağın başlangıç noktasının araç alım satımına dayandığını, araç alım satım tarihine göre tasarrufun iptali davası açıldığını, zira borcun doğum tarihi olan araç satışı tasarruftan önce olduğunu, dava dilekçelerinde ve cevaba cevap dilekçelerinde araç satım tarihinden bahsedildiği gibi ön inceleme duruşmasından sonra da delil listemize de bu araç alım satım belgesinin bildirildiğini, yerel mahkemenin söz konusu delilin yazacağı müzekkere ile noterden istenilmesi gerektiğini ya da yerel mahkemenin HMK 114 – 115 maddeleri gereği tarafımıza dava şart noksanlığını tamamlaması için kesin süre vermesi gereği gerektiğini, 2- Davaya konu çeklerin araç satışına ilişkin olduğunu ve söz konusu aracın daha önce bedelinin müvekkili tarafından ödenerek satın alındığını, bununla birlikte müvekkilinin aracı satın aldığına dair tanık ve müvekkilin dayısı olan Hüseyin Soylu'ya araç satın...
Rent A Car isimli firmanın sahibi olduğunu, dava dışı Serdar Köycü isimli bir kişinin müvekkilinin iş yerine gelerek araç kiralamak istediğini bunun üzerine ... plaka sayılı Fiat Linea marka aracın kiralanması hususunda sözleşme yaptıklarını, aracı alan bu kişinin daha sonra aracı galericilik yapan ve ... Otomotiv’in sahibi olan davalı ...’e sattığını, şikayeti üzerine yapılan soruşturma sonunda aracın kendisine teslim edildiğini belirterek, araç satış sözleşmesinin ve devamında yapılan ruhsatlandırma işleminin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, noterde yapılan araç satış sözleşmesinde araç sahibi davacının sözleşme yapma iradesi olmadığı ve sözleşmenin kesin olarak hükümsüz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile araç satış sözleşmesinin ve bu sözleşmeye istinaden trafik tescil müdürlüğünde ... plaka sayılı aracın davalı ... adına yapılan yolsuz tescilin iptali ile aracın yeniden davacı ... adına tesciline, karar verilmiştir....