Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müşteri'nin bu sözleşmedeki edimlere uymaması ya da yukarıda belirlenen alım miktarının yerine getirilememesi dolayısıyla beher sözleşme yılı itibarıyla indirim farkının doğması veya sözleşmenin zamanından önce Müşteri tarafından feshi durumunda: MÜŞTERİ taşıt başına ------ tek taraflı olarak derhal işbu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.'' düzenlemesi bulunduğu; sözleşmede indirim farkı doğduğunda ve müşteri tarafından sözleşmenin feshi durumunda davacının derhal fesih hakkının bulunduğunun belirtildiği bu sebeplerin dışında sözleşmenin feshi durumunda 3 aylık önel bulunduğu ancak davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan 3 aylık önele uymadan sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği anlaşılmakla; davanın reddine karar verilmiş ve şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 01.04.2014 tarihli araç satış sözleşmesi ile 34.441,00TL bedelle araç satın aldığını, 26.08.2014 tarihinde araca kasko sigortası yaptırmak istediğinde aracın perte ayrıldığını öğrendiğini, davalı satıcının bildirdiği niteliklerin araçta bulunmaması nedeniyle davalının satım sözleşmesindeki ayıptan sorumlu olduğunu, araç satış sözleşmesinin feshine, 105,81TL ihtarname gideri ile birlikte araç bedelinden şimdilik 23.500,00TL olmak üzere toplam 23.605,81TL'nin davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında noter tarafından düzenlenen araç satış sözleşmesi ile ... plaka sayılı otobüsün satışı rehinli olarak yapıldığını araç bedeline mahsuben muhtelif tarihli toplam 17.000,00 TL değerde bono tanzim ile bunun 7.000,00 TL.'...

        Takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, borca itiraz üzerine takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı, satım bedelinin peşin ödendiğini, noterlikte düzenlenen satım sözleşmesinde de satım bedelinin peşin olarak alındığının yazılı olduğunu, bonoların sözleşmenin hazırlık aşamasında teminat bonosu olarak verildiğini savunmuştur. Dosya içinde bulunan bonolarda, bonoların teminat amacıyla verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi, bu bonoların teminat bonosu olarak verildiğine ilişkin yazılı bir sözleşme de bulunmamaktadır. Bu nedenle bonoların teminat bonosu olarak verildiğine ilişkin davalı savunması ispat edilmemiştir. Bonoda malen kaydı bulunmaktadır. Bono satım sözleşmesi ile aynı gün düzenlenmiş olup, bedelinin malen alındığı yazılıdır. Bu husus, bononun araç satım sözleşmesi kapsamında verildiğini doğrulamaktadır....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Taraflar arasındaki kiralık kamyon sözleşmesinin, sözleşme süresine uyulması gerekirken 4 aylık iş süresinden önce haksız olarak feshi nedeniyle mahrum kalınan kazanç kaybından doğan zarar kapsamında 12.600 TL tazminat alacağı bulunduğu belirtilerek 12.600 TL nin 16/11/2011 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. . 1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Taraflar arasında 16.07.2011 başlangıç ve 16.11.2011 bitiş tarihli araç kira sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin içeriğinden kiralanan .... plakalı kamyonun köy içi yolları yapımı projesinde kullanılmak üzere davalıya kiralanmış olduğu, anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 5....

            Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı ile davalı arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, geçersiz sözleşmenin yazılı olması koşulu aranmadığını, davalı şirket yetkilisinin geçersiz sözleşmenin varlığına sözlü olarak vücud verdiğine yönelik bildirdikleri tanıkların dinlenilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde yemin deliline de dayandıklarını, tanık ve yemin delilleri dikkate alınmadan mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile karar verildiğini, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet kuralı gereği tahsili talebine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık ise davacı ile davalı şirket arasında geçersiz de olsa sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı noktasındadır. Davacı, sözleşmenin şirket ile kurulduğunu, ödemeleri ise şirket genel müdürü Aziz Filiz ve İnsan Kaynakları Ve İdari İşler Müdürü İbrahim Tunç’a yapıldığını ileri sürmektedir....

            Tarafların imzasını taşıyan “Yeni Araç Sipariş Formu” başlıklı sözleşmenin 1. maddesinde “...alıcı, sipariş tarihinden itibaren 7 gün içinde yazılı bir mazeret beyanı 2006/15184 2007/3422 ile siparişinden dönebilir. Bu takdirde alınan ön ödeme, ....kendisine iade edilir. Bu müddeti geçen vazgeçmelerinde, alıcı ödemeleri üzerinde hiçbir talepte bulunamaz....

              Sözleşmenin herhangi bir sebeple feshi halinde Acentenin vermiş olduğu teminatlar, ilgili mevzuat gereği fesih tarihinden itibaren 1 (bir) yıl sonra, sözleşmenin yürürlükte olduğu faaliyet dönemi ile ilgili herhangi bir borcu (resmi kurum, personel, müşteri vb.) kalmadığını usulüne uygun şekilde yazılı olarak teyidini mütakip Acente'ye iade edilecektir." hükmünü içerdiği, tarafların özgür iradeleri ile akdetmiş oldukları sözleşme gereği belirlenen 1 yıllık sürenin henüz geçmediği, davacı sözleşme akdederken ve uygulaması esnasında basiretli tacir gibi davranmak zorunda olduğu, araç üzerindeki rehnin kaldırılmamış olmasının sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, tarafların tacir sıfatları gereği sözleşmenin haksız şart niteliğinde değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle erken açılan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, araç satış sözleşmesinin tarafları arasında sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  karine getirildiği, bu durumda, somut olayda davalının edimi yönünden borcun ifa edileceği yer, kendi ikametgâhının bulunduğu Büyükçekmece olduğu ve dava da ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi istemiyle açıldığına göre, H.M.K.'...

                    UYAP Entegrasyonu