Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in birlikte malik olduğu ... plakalı aracı davalıya 3.800,00 TL bedel ödemek suretiyle haricen satın aldığını, aracın tesliminden sonra araca 700,00 TL'lik masraf yaptığını, aracın tescil işlemlerinin tamamlanamadığını, aracın müvekkilinin uhdesinde bulunmasına rağmen ruhsatının davalıda bulunduğunu, aracın satım bedeli olan 3.800,00 TL'nin aracın satım tarihi olan 20.11.2006 tarihinden, araca yapılan 700,00 TL masrafın ise 11.06.2007 tarihinden işleyecek faiziyle davalı taraftan tahsilini istemiştir.Davalı cevabında; davaya konu aracı yurdışına giderken emanet olarak davacıya bıraktığını, daha sonra aracı satmaya karar verdiğini ancak aracın satım bedeli olan 3.800,00 TL'nin kendisine ödenmediğini, aracın mülkiyetinin kendisiyle birlikte dava dışı kızına ait olması nedeniyle satım sözleşmesinin geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı taraf, davalı şirket ile 25/08/2017 tarihinde 43 BC 454 plakalı, 08/01/2018 tarihinde 16 SLC 89 plakalı aracın satımına ilişkin araç satım sözleşmeleri akdedildiğini ve satış bedeline ilişkin senetlerin ödenmesine rağmen araçların davalı şirketin borcu nedeniyle yediemin deposuna kaldırıldığını, davalı şirketin araç satım sözleşmesine istinaden ödediği bedelleri iade etmemesi üzerine davalı şirket ve kendisini şirket yetkilisi olarak tanından diğer davalı aleyhine icra takibi başlattığını belirterek icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalılar ise araç satış sözleşmesinin dava dışı Yekta Özçam ile yapıldığını savunmuşlardır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı taraf, davalı şirket ile 25/08/2017 tarihinde 43 BC 454 plakalı, 08/01/2018 tarihinde 16 SLC 89 plakalı aracın satımına ilişkin araç satım sözleşmeleri akdedildiğini ve satış bedeline ilişkin senetlerin ödenmesine rağmen araçların davalı şirketin borcu nedeniyle yediemin deposuna kaldırıldığını, davalı şirketin araç satım sözleşmesine istinaden ödediği bedelleri iade etmemesi üzerine davalı şirket ve kendisini şirket yetkilisi olarak tanından diğer davalı aleyhine icra takibi başlattığını belirterek icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalılar ise araç satış sözleşmesinin dava dışı Yekta Özçam ile yapıldığını savunmuşlardır....

        G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava; kafe devir sözleşmesinin feshi ile ödenen 40.000,00-TL'nin ve 11 adet bononun iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının sözleşme tarihinden çok daha önce işletmeye konu kafenin kendine devredilmesine talip olduğu anda dahi kafenin işletme ruhsatı olmadığını bildiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra noter huzurunda öğrendiğini, daha öncesinde böyle bir şeyden haberdar olmadığını iddia ettiğini, öncelikle davacı davaya konu kafeden başka kafelerin de işletmecisi olup bu sektöre yabancı ya da ilk kez ticarete atılmış bir kişi olmadığını, bu itibarla basiretli bir tacir olarak devir sözleşmesi yapılana kadar geçen sözleşme görüşmeleri sürecinde kafenin ruhsatı olup olmadığını araştırabilir ve çok kolay bir şekilde öğrenebilir durumda olduğunu, sözleşmenin feshi için derhal işlem yapmak yerine işletmenin işletimine devam edildiğini, davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece davacının ibraz ettiği sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı, sözleşmenin içeriğini kabul etmeyen davalıyı bağlamadığı, davacının sunduğu sevk irsaliyelerinin taraflar arasında önceki alım-satım ilişkisine ait olduğu, davacının satım-trampa sözleşmesinin varlığını ve meyvelerin davalıya teslimini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu olmadığına karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 1987 yılında satın almış olduğu arsanın kadastro çalışmaları neticesinde orman sınırları içinde kaldığını öğrendiğini, davalının, Orman İdaresi ile olan sorunu giderebileceğinden bahisle kendisine 27.6.2000 tarihli iki adet sözleşme imzalattığını, ancak bu konuda hiçbir çabasının olmadığını ileri sürerek, her iki sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılmasını beklediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 29.1.2001 başlangıç tarihli mal satım sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cezai şart talebinin sözleşmenin feshi şartına bağlandığını, kendilerine ulaşmış herhangi bir fesih ihbarı bulunmadığını, sözleşme hükümlerini ihlal etmediklerini, ayrıca sözleşmedeki mümhasıran satın alma şartının 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 6/a-d maddeleri ile Rekabet Kurulu Kararına aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/04/2012 tarihli şarap satım sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin sözleşme hükmünde yer alan ödeme şartını yerine getirmediğini, davalıya ihtarname keşide edilerek sözleşmenin feshi ile hizmet bedeli faturasının gönderildiğini ancak hizmet bedelinin ödenmediğini bunun üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır....

                  Dava, kira sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile mahrum kalınan kazanç kaybının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davacıya ait ... plakalı kamyonun, 16.07.2011-16.11.2011 tarihleri arasında 4 ay boyunca çalışması karşılığında aylık 6.000 TL ödeneceği konusunda tarafların anlaştıklarını, 09.09.2011 tarihinde işine haksız olarak son verildiğini, toplam 10.800 TL nin ödendiğini, kalan 13.200 TL araç kira bedelinin ödenmediğini, davalı ile 4 aylık sözleşme imzalandığını, davalının haksız feshi nedeniyle mağdur olduğunu, belirtilerek, 13.200 TL kalan araç kiralama bedelinin 16.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    Taraflar arasında taşımacılık sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin davalı yanca feshedildiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre 15 gün önceden bildirim yapılarak feshin öngörüldüğü halde ihtar ve bildirim yapılmadan sözleşmenin davalı şirket tarafından 17.06.2015 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiği, ücretlerin sözleşmede belirtilenden ücretlerinin eksik ödenmesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle zararlarının oluştuğu, sözleşmenin iş sahibi tarafından istediği zaman feshedilebileceği konusundaki şartın geçersiz olduğunu ileri sürmüş, davalı vekili, sözleşmesinin 7. maddesine göre işveren yani müvekkil şirketin hiçbir neden göstermeden sözleşmeyi fesih hakkına sahip olduğunu, kaldı ki davalı şirketin araç çalıştırma ile ilgili 6. maddede sayılan özel şartları ve yükümlülüklerini uyarılara rağmen yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu