Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, dava konusu telefonun ayıplı olduğu ve davacının seçim hakkını sözleşmenin feshi doğrultusunda kullanabileceği, telefonu iade ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4.084,99 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşme satım değil tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, mevcut durum karşısında, ortada haklı nedenle fesihten söz edilemeyeceğini, tek taraflı olarak sözleşmenin feshedilmesinin kötü niyetli olduğunu, sözleşme süresinin beş yıl olduğunu, sözleşmenin karşılıklı mutabakat ile feshedileceği veya taraflardan birinin sözleşme şartlarına uymaması halinde diğerinin tek taraflı fesih hakkı doğabileceği bildirilmiş olup, davacının akdi mutabakat ile fesih etmediği gibi sözleşme şartlarına uyulmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, müvekkil şirket tarafından sözleşmenin hiçbir hükmünün ihlal edilmediği, davacı tarafın ihtarına konu ettiği talepleri ve şikâyetleri doğrultusunda ve sözleşmenin 6. maddesi gereğince ayıplı ve hatalı malların iade alınacağı ve hatasız olanları ile değiştirileceğinin davacıya bildirildiği, müvekkilin sözleşme şartlarına aykırı herhangi bir eylemi bulunmamasına rağmen, davacının akdin feshi ihtarı göndererek akdi...

      a ait olduğunu, mülkiyeti davalıya ait olmadığından satım akdinin geçerli olmadığını, davacının döviz bozdurması nedeniyle zarara uğradığı iddiasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, tazminat talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, 06/10/2008 tarihli belgedeki imzanın davalıya ait olduğu, taraflar arasında satım sözleşmesinin bulunduğu, davacının davalıya 83.000 TL ödediği, ihtara rağmen iş makinasının tesliminin sağlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, sözleşmenin feshine, 83.000 TL'nin 02/01/2009 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline, tazminat talebi yönünden iddia ispat edilemediğinden bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, sözleşmenin resmi yazılı şekil şartına bağlı olduğu taraflarca adi yazılı şekilde yapılmış ise de taşınmaz sözleşme gereğince devri yapıldığından sözleşmenin geçerli olduğunu, davalı sözleşmenin tadil edildiğini belirttiğini ancak tadile ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, davalı tarafından davacıya yemin teklif edildiğini, davacının davalının ödeme yapmadığına dair yemin ettiğini, davacı tarafın taşınmaz devrini yaparak edimini yerine getirdiğini davalı tarafın kendi edimini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, davacının davalıdan talep edeceği tutarın; satım protokolü doğrultusunda iki araç bedeli olan 20.000,00 TL, dizüstü bilgisayar için öngörülen bedel olan 1.500,00 TL nakit ödemesi gereken bedel olan 28.000,00 TL toplamı 49.500,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de davacı asil 30.06.2015 tarihli yemininde laptop bilgisayarı teslim aldığını beyan etmiştir....

          Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle davalı yükleniciye ödenen satım bedelinin tahsiline ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde ödediği satım bedelinin ödeme tarihinden temerrüd faizi ile tahsilini talep etmiştir. Mahkemece talep gözetilerek satım bedeli ve faize hükmedilmesi gerekirken, davacı ödemelerinin ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılmış değerinin taleple bağlı kalınarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. HUMK.nun 74.maddesi gereğince "Hakim her iki tarafın iddia ve müdafalarıyla mukayyet olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez" davacının sözleşme ile ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesine göre tesbit edilecek miktarın tahsiline ilişkin bir talebin bulunmadığı halde, mahkemece talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Dairemizin 31.3.2010 tarih 2009/10290 E,-2010/4266 K. Sayılı emsal kararı da aynı niteliktedir. O nedenle hükmün bozulması gerektiği düşüncesindeyim....

            Yapılan yargılama ve toplanan deliller kapsamında; taraflar arasındaki sözleşme gereği araç kaydının davalı adına yapıldığı ancak, sözleşmedeki bedelin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilmediği görülmekle, bedelin ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından sözleşme ile taahhüt edilen edimin ifa edilmediği, buna bağlı olarak, davacının sözleşmenin feshi ile araç kaydının adına tescili talebinde haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ile verilenlerin iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-DAVANIN KABULÜ İLE, Yenimahalle ......

              Ancak davacı vekilince, yeni araçlar satın alınarak davacının davalı ile arasındaki sözleşme uyarınca taşıma yaptığı, sözleşmenin feshi nedeniyle zararın artmaması, yeni iş de bulunamaması nedeniyle davacının altı adet aracını zorunlu olarak piyasa değerinin altında sattığı ileri sürülmüşse de davacı vekilinin bu iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Davada taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmasıyla davacı tarafından ödenen damga vergisinin de davalıdan tahsili istenmektedir. Müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ya da vaktinde ifa edilmemesinden doğan alacaklının mal varlığının mevcut durumuyla, borç ifa edilseydi alacağı durum arasındaki farkı; menfi zarar ise sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu inancının boşa çıkmasından doğan zararı ifade eder....

                İlk derece mahkemesi; hizmetin yerine getirilmesi için davacının dava dışı araç kiralama şirketleri ile yaptığı araç kiralama sözleşmelerinin erken feshi nedeniyle, davacının ödediği erken fesih tazminatını davalıda talep edebileceği, sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin araç kiralama bedelinin ise davalıdan istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflar hükmü istinaf etmiştir. İstinafa konu edilen uyuşmazlık; davacının hizmetin ifası için kiraladığı araçlara ilişkin olarak, araç kiralama sözleşmesinin erken feshi nedeniyle dava dışı kiralama şirketine erken fesih tazminatı ödeyip ödemediği, ödenmişse bu bedelden davalının sorumlu olup olmayacağı, ayrıca sözleşmenin feshinden sonraki döneme ait araç kiralama ücretinin davalıdan talep edilebilmesinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: DAVALI VEKİLİ 27/032023 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Konulan tedbirin hukuka, usule ve hakkaniyete aykırı olduğunu, araç satış sözleşmesine konu aracın bir bedel karşılığında davacı tarafın rızası ile noterde satış sözleşmesi ile alındığını, araç bedelinin davacının kuzeni olarak tanıttığı kişiye gönderildiğini, aracın kaydı üzerine konulan tedbir nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, HMK. 389 madde belirtilen ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç satış sözleşmesinin feshi, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili, talep ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasıdır....

                  Dava; araç kira sözleşmesi kapsamında ödenmeyen kira bedellerinin tahsili ve sözleşmenin feshi tarihinden itibaren kalan süre kira bedellerine yönelik cezai şartın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık cezai şartın talep edilip edilemeyeceğine yöneliktir. Taraflar arasında 24/05/2013 tarihli 12 ay süreli araç kiralama sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 11/b. Maddesinde, “kiracı sözleşmenin yükümlülüklerine aykırı olarak feshine sebep olduğu takdirde bitimine kadar ödenmesi gereken kira bedellerini cezai şart olarak ödeyeceği”, 11/c maddesinde ise, “kiracı sözleşme süresi içerisinde ödemelerini 3 kez gecikmeli olarak yapar ise kiraya verenin 11/a maddesindeki ihtarname gönderme şartına uymaksızın göndereceği tek bir ihtarname ile sözleşmeyi tek taraflı ve derhal feshedebilir, bu çeşit fesih halinde kiracı araçları derhal iade edecek ve 11/b....

                    UYAP Entegrasyonu