Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Söke 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 18.12.2008 gün, 2008/14325-15484 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 02.06.2009 gün, 2008/16223-2009/7615 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, haksız eylemden kaynaklanan satış sözleşmesinin iptali ve araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 4.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 08.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/08/2014 gününde verilen dilekçe ile araç satış sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Uyuşmazlığın çözümünde incelenmesi gerekli görülen ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/5243 sayılı soruşturma dosyasının aslının veya onaylı örneğinin gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/05/2011 gününde verilen dilekçe ile araç satış sözleşmesinin iptali ve aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ;Önceki beyanlarını aynen tekrarlamış ve emtianın araç sürücüsü ... 23.07.2013 tarihinde teslim edildiğini, ancak motorinin alıcıya teslim edilmediğini, TTK'nın 856/2. maddesi gereğince eşyanın taşıyıcıya tesliminin, taşıma sözleşmesinin varlığına karine olduğunu, araçta çalışanın zarardan sorumlu olduğunu, SGK kayıtlarına göre araç sürücüsünün 18.03.2013 tarihinde dava dışı ......

          Davalı vekili, müvekkilinin araç alımı için dava dışı bankaya kredi başvurusunda bulunduğu ve kredi sözleşmesinin imzalandığını, aracın trafik kaydı üzerinde dava dışı banka lehine rehin konulduğunu, müvekkili ile davacı arasında hukuki bir ilişki olmadığını, müvekkilinin ediminin kredi veren bankaya karşı kredi borcunu ödemekten ibaret olduğunu, bakiye satım bedelini davacıya bankanın ödemesi gerektiğini müvekkilinin kredi borcunu düzenli olarak bankaya ödemeye devam ettiğini, satıma konu aracın halen davacının elinde olduğunu müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

            A.Ş. arasında imzalanan taşıt kredisi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, diğer davalıların da kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle hesabın katedilerek kredi borçlusu ve kefile ihtarname gönderildiğini, yapılan ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve ... Oto Otomobil Tic. A.Ş. vekili; müvekkili şirketin....'da bulunan .... Motorlu Araçlar A.Ş.'den kampanyalı ve kredili araç almak üzere yaptığı müracaat ile kredi ikraz sözleşmesi imzaladığını, ancak sonradan araç almaktan vazgeçtiğini, buna rağmen ..... Motorlu Araçlar A.Ş.'...

              Mahkeme ise sigortalı aracın mülkiyetinin el değiştirmesinin sigorta sözleşmesinin kendiliğinden münfesih olması sonucu doğurmayacağını bildirerek davanın reddine karar vermiştir. Somut olayda dava konusu sigortalı araç 24.06.2009 tarihinde davalı sigortalı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satılmış, 17.07.2009 tarihinde ehliyetsiz sürücünün idaresinde kaza gerçekleşmiş, bu süreçte davacıya mülkiyet değişikliği ile ilgili bildirimde bulunulmamış, davacı tarafından trafik sigortası kapsamında kaza nedeniyle meydana gelen tedavi giderleri ödenmiştir. Davalı sigortalının mülkiyet değişikliğini KTK’nun 94. maddesi uyarınca sigortacıya bildirmemesi nedeniyle anılan madde de düzenlenen fesih süreci gerçekleşmediğinden , davacı ile davalı arasındaki zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşme hükümleri geçerlidir. Kaza sırasında araç ehliyetsiz sürücü tarafından kullanıldığından sigortacının, sigortalı davalıya rücu hakkı bulunmaktadır....

                Mahkeme ise sigortalı aracın mülkiyetinin el değiştirmesinin sigorta sözleşmesinin kendiliğinden münfesih olması sonucu doğurmayacağını bildirerek davanın reddine karar vermiştir. Somut olayda dava konusu sigortalı araç 24.06.2009 tarihinde davalı sigortalı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satılmış, 17.07.2009 tarihinde ehliyetsiz sürücünün idaresinde kaza gerçekleşmiş, bu süreçte davacıya mülkiyet değişikliği ile ilgili bildirimde bulunulmamış, davacı tarafından trafik sigortası kapsamında kaza nedeniyle meydana gelen tedavi giderleri ödenmiştir. Davalı sigortalının mülkiyet değişikliğini KTK’nun 94. maddesi uyarınca sigortacıya bildirmemesi nedeniyle anılan madde de düzenlenen fesih süreci gerçekleşmediğinden , davacı ile davalı arasındaki zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşme hükümleri geçerlidir. Kaza sırasında araç ehliyetsiz sürücü tarafından kullanıldığından sigortacının, sigortalı davalıya rücu hakkı bulunmaktadır....

                  Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacı banka ile dava dışı ------ tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmeler için geçerli olmak üzere yine davacı banka lehine davalı şirket tarafından 18.02.2016 tarihli araç rehin sözleşmesinin verildiğine ilişkin sözleşmenin sunulduğu, ancak bu iki rehin sözleşmesinde davalı şirket kaşesi üzerine atılı imzanın sözleşme tarihi itibariyle şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmış, davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

                    ettirdiğini, davalının borçları nedeniyle araç üzerine haciz konulduğunu ve aracın trafikten men edildiğini, davacının, davalıdan aracın devrini istediğini, talebinin sonuçsuz kaldığını belirterek; aracın ve plakanın davalı adına kaydının iptali ile müvekkilinin adına takyidatsız bir şekilde tesciline karar verilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı aracın plaka değeri olan 100.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu