Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, duruşmada ve yazılı beyanlarında taraflar arasında araç alım satımı hususunda görüşme olduğunu, ancak tasarı şeklinde kaldığını, herhangi araç teslimi yapılmadığını, zamanaşımının da gerçekleştiğini, davalının takibe itirazının vasıflı ikrar niteliğinde olduğunu, bu nedenle bölünemeyeceğini, ispat külfetinin davacıda olduğunu, davacının araç satış sözleşmesini ispat etmesi gerektiğini, araç alım satımının ancak noter marifetiyle yapılabileceğini belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

    Karşı davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle ; karşı davacının araç takyidat bilgileri ve gönderilen ihtarname ile rehin veren olduğu ve aracının üzerinde müvekkili bankanın rehninin bulunduğu kolaylıkla anlaşılabileceğini, taşıt rehin sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 29.06.2015 tarihinde imza altına alındığını, şirket kaşesinin ve yetkili imzasının eksiksiz bir şekilde sözleşmede yer aldığını, ayrıca rehinli araca ait ruhsatın, davalı şirket tarafından, rehin sözleşmesinin kurulması sırasında sunulduğunu, karşı davacı şirketin, rehinden haberi olmadığına dair iddiasının kabul edilemeyeceğini, 2015 yılından beri aracının üzerinde rehin hakkı olduğunu bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla karşı davanın reddedilmesini arz ve talep etmiştir. DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE: Dava; Asıl dava itirazın iptali, karşı dava ise araç üzerindeki rehnin kaldırılması talebine ilişkindir....

      Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra, 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri, sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, 204 ve 208 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı payını 20.1.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın zamanaşımı sûresinde açılmadığını, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu savunmuş, mahkemece, elbirliği mülkiyetine konu taşınmazda pay satışına ilişkin satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğu, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12.05.2022 NUMARASI : 2021/707 ESAS - 2022/210 KARAR DAVA KONUSU : Araç Satış Sözleşmesinin İptali (Muvazaa Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2018 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Zayi Nedeniyle Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) KARAR : İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Lehtarının müvekkilim şirket olduğu, Keşidecisinin TC Kimlik Numaralı Murat AYNA Olduğu, müvekkil T1 lehine keşide edilmiş, 70.000- TL bedelli bir adet senet, keşidecisinin TC Kimlik Numaralı İsmail ÜZÜMCÜ Olduğu, müvekkil T1 lehine keşide edilmiş, 100.000- TL bedelli bir adet senet, keşidecisinin TC Kimlik Numaralı Devlet DAĞHAN Olduğu, müvekkil T1 lehine keşide edilmiş, 110.000- TL bedelli bir adet senedin müvekkil şirket malikliği ve zilyetliğinde iken iradesi dışında elinden çıktığını, kaybolduğunu, müvekkil şirket bir araç kiralama şirketi olup araç kiralama formlarıyla birlikte söz konusu senetleri kiracılardan teslim aldığını, çekler...

        . - K A R A R - Dava, ödeme nedeniyle geçersiz kalan rehin sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, rehin sözleşmesinden doğan alacağın müvekkiline temlik edildiğini, davanın tanıkla ispatlanamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir....

          - KARAR - Davacı vekili, davalıdan 15.09.2011 tarihli araç satış sözleşmesi uyarınca 28.500,00 TL bedelle araç satın alındığını, aracın devrinin ödemeler bittikten sonra yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca 5.000 TL bedelle davacı aracının teslim edildiğini, kalan ödemelere ilişkin olarak 4 adet toplam 23.500,00 TL bedelli senetlerin verildiğini, senetlere ilişkin PTT vasıtası ile ve elden ödemeler yapıldığını,ancak davalının araç devrini yapmadığını, aracın başka bir alacaklı tarafından icra dosyasından haciz konularak geri alındığını, davalıya ödenen bedellerin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının açılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıya ait aracın trafik sigortacısı olduklarını, aracın alkollü sürücü sevk ve idaresinde yaptığı kazada hasar gören karşı araç için 22.072,50 TL. ödediklerini, davalının araç işleteni sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu ve davalıya rücu haklarının doğduğunu, rücuen tahsil amacıyla ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/635 Esas sayılı dosyasında başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davalının aracını dava dışı ...'...

              KARAR Davacı, 04.11.2010 tarihli noter satış sözleşmesi ile 2005 model aracı 23.350,00 TL bedelle davalıdan satın aldığını, aracı servise götürdüğünde aracın büyük oranda hasarlı olduğunu öğrendiğini ve sigorta şirketinden yaptığı araştırmada aracın 04.03.2009 tarihinde perte ayrıldığını tespit ettiğini, davalının aracın satımı sırasında kendisini bilgilendirmediğini, araç bedelinin ödediğinin altında olduğunu ve bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00 TL maddi tazminatın 04.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; bilahare talebini 04.11.2010 tarihli araç satış sözleşmesinin iptali ile ödediği 21.000,00 TL bedelin 04.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili olarak ıslah etmiştir. Davalı, aracın perte ayrıldığını bilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

                Davacı ile dava dışı ... ... arasında geçersiz araç satış sözleşmesinin yapıldığı ve davacı tarafından satın alınan aracın bedeli olarak dava dışı ... ...’a verilen aracın da haricen davalıya satıldığı, araç üzerinde rehin olması nedeniyle başvurulan kayıt maliki davacının rehni kaldırıp borcu ödeyeceğine ve devri yapacağına ilişkin teminat olarak dava konusu senedi verdiği,davacıya satılan aracın elinden çıkması üzerine davacının haricen davalıya satılan aracı geri aldığı tüm dosya içeriği ve tarafların kabulleri ile sabittir. 2006/8941-11359 Davacı ile dava dışı şahıs ve bu şahıs ile davalı arasındaki araç satışları haricen yapıldığı için gerek harici araç satım sözleşmeleri ve gerekse buna dayalı ceza ve teminat niteliğindeki belgeler hukuki sonuç doğurmaz. Geçersiz sözleşmelerde herkes akitinden verdiğini geri isteyebilir....

                  UYAP Entegrasyonu