"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 17. maddesine dayanan tasarruf edenlerin veya maliklerin gaipliklerine karar verilerek taşınmazların mülkiyetinin Vakfa geçtiğinin tespiti ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası sonucunda gaip olan malik lehine bloke edilen bedelin tahsili istemine ilişkin olmasına göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/03/2010 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti, tescili ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dışı ......
‘dan satın aldığını, ancak aracın devrinin gerçekleşmediğini, devir için vekaletname verilmişse de notere gittiğinde aracın üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini, sonrasında verilen vekaletnamenin iptal edildiğini, aracın devrine yanaşılmadığını, aracı ile çalışamadığını, aracını satıp sermayesini alacağı minibüse katkı yapamadığını, bu nedenle bankalara borçlandığını, devrine engel olunan otomobilin çürümeye bırakıldığını, bu şekilde zarara uğratıldığını iddia ederek araç mülkiyetinin tespiti ve tescili ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 31.12.2015 tarihinden beri elinden alınan günlüklerinin iadesini talep etmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır....
taktirde sözleşme tarihinde davalılara ödenen bedelin dava tarihindeki alım gücü bedelinin bilirkişi aracılığıyla saptanması sonucu ortaya çıkacak miktarın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000 YTL’nin karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 28/05/2010 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 30/12/2011 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL - BEDELİN TAZMİNİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, inanç sözleşmesi ile davalıya devredilen ... plaka sayılı araç mülkiyetinin davacı adına tescili, olmazsa bedelinin tazmini istemine ilişkin olduğu ve temyize konu dosyanın Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin geri çevirme kararı ile mahal mahkemesine geri çevrildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7....
Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, araç mülkiyetinin ve belediye hat ruhsatının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı murisleri adına kayıtlı araç mülkiyetinin ve belediye hat ruhsatının kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddi ile keşif yapılarak tespit edilen dava değeri üzerinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan muris ....'...
sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak fazla tahsil edilen bedelin iadesi istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.Somut olayda davacının tacir olmadığı, sigorta şirketlerine karşı açılan her davanın ticari niteliğinin bulunmadığı, davanın hukuki sebebinin borçlar, tüketici vs. mevzuatından kaynaklanabileceği, bu durumda görevli mahkemenin sebebe göre belirlenmesi gerektiği, somut olayda davacının davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayandığı, davacının kasko sigorta poliçesinin tarafı olmadığı anlaşılmış borçlar hukuku mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlık ile ilgili genel mahkeme olarak asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır....
Davacı, zarar göre kişilere ödediği tazminatı değil, zarar görenlere ödenmesi gereken gerçek zararı sigorta ettireninden rücuan talep edebilir. Davalı vekili, müvekkili tarafından, zarar görenlere tazminat ödendiğini ve borçtan ibra edildiğini, ayrıca zarar görenlere Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından da aylık bağlandığını bu nedenle, ödenen tazminatın müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunmuştur. Davacı trafik sigortası ve davalı araç maliki, zarar gören kişilere ödenmesi gereken tazminattan müteselsil sorumludurlar. BK.nun 145 ve 147'nci maddeleri hükmüne göre, borcun müteselsil borçlulardan biri tarafından ödenmesi halinde diğer borçlular da aynı oranda borçtan kurtulur. Alacaklı zarar gören, diğerleri zararına olarak müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği taktirde, bu eyleminin sonuçlarına katlanması gerekir....