Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Caddesinde davalıya ait araç seyir halinde iken araç sürücüsünün aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadan dikkatini gerektiği gibi yola ve seyir yönüne vermeden dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde aracını sevk ve idare etmesi sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda nizami bir şekilde park halinde bulunan davacıya ait araca ve başka bir araca çarpması sonucunda oluşan trafik kazasında davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın kurallara uygun şekilde park halinde olması nedeni ile davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır....

    Ancak, taraflar arasında araç satışına ilişkin sözleşme, 2918 sayılı yasının 20/d maddesi uyarınca, resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi uyarınca, trafiğe kayıtlı araçların mülkiyetinin nakline ilişkin sözleşmenin geçerli olabilmesi resmi şekilde yapılmaları şartına bağlıdır. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle birbirlerine verdiklerini, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. Dosyanın incelenmesinden, dava konusu aracın haciz zabıt tutanağına göre kayıt malikine teslim edildiği ve dolayısıyla da davacının elinde bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2007/468 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, mahkemece 2008/343 sayılı kararla araç mülkiyetinin müvekkili şirkete intikal ettiğinin tespitine karar verildiğini, ancak araç üzerinde Güngören Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 22.07.2004 tarihli ve Bakırköy SSK Müdürlüğü'nün 03.08.2004 ile 24.12.2004 tarihli hacizlerinin bulunduğunu, 21.09.2002 tarihinde meydana gelen çalınma nedeniyle Tuğkan Tekstil San ve Tic Ltd Şti'ne 24.12.2002 tarihinde aracın rayiç bedelinin ödendiğini ve sigortalının müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacak iddiasının kalmayarak tam ve mutlak surette müvekkilini ibra ettiğini belirterek, 34 XX 600 plakalı araç üzerindeki mevcut bulunan hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....

      KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE..." şeklindeki gerekçeyle kesin olarak kaldırılmış ve mahkememizce, kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlemek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur. BAM KARARI SONRASI YAPILAN YARGILAMADA: Mahkememizce BAM kaldırma kararı sonrası tensip zaptı düzenlenerek yeni duruşma gün ve saati ile birlikte taraflara tebliğ edilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur. Dosyada delil olarak; dava ve cevap dilekçesi ile ekleri, ... 1. ATM'nin ... Esas sayılı dosyası ile İstanbul 10 Tüketici Mahkemesinin 2017/94 Esas sayılı dosyaları mündericatı, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır....

        . - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında araç satım sözleşmesi yapıldığını, buna göre davalıya 4.400 TL nakit ödeme yapılıp bakiye 2.400 TL için senet verildiğini, bedelin tamamının ödenmemesi nedeniyle aracın devrinin gerçekleşmediğini, davalının önce senet bedelinin tahsili için takip yapıp aracın üzerine haciz tesis ettiğini, daha sonra aracı yediemin deposundan teslim alarak, dava dışı üçüncü kişiye satıp teslim ettiğinin öğrenildiğini, araç için davacının kullanımı sırasında onarım bedeli harcandığını, ödenen bedelin ve masrafların iadesi gerektiğini ileri sürerek, ödemelerin ve harcamaların davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davacıdan araç bedeli için nakit 4.400 TL aldığını, bakiyenin davacı tarafından ödenmemesi üzerine aracın davacının devrini talep ettiği ...a devredildiğini, kendisinin ...dan sadece 2.000 TL alıp aracı devrettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : ARAÇ MÜLKİYETİNİN TESBİTİ VE TESCİLİ KARAR : Urla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/10/2022 tarih 2021/230 Esas sayılı ara kararına karşı davalı T4 vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, murisin maddi bir ihtiyacı olmaksızın davalılar tarafından iradesi fesatına uğratılarak, davalıya dava konusu aracı aldığını, mirasçılardan mal kaçırma kastı ile de diğer davalıya devredildiğinden bahisle ilgili araç satış sözleşmesinin feshini, koşulları oluşmadığı takdirde bedelinin iadesini, bu süreçte tedbiren aracın trafikten men edilmesini ve ilgili aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/06/2023 tarih ve 2023/310 Esas sayılı ara kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü. İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasındaki noterde düzenlenen araç satış sözleşmesi ile mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla satış sözleşmesi yapıldığını davalının borcunun vadesi içerisinde ödememesi nedeniyle sözleşmenin iptalini dava konusu aracın, davalı adına olan trafik kaydının iptalini ve aracın, trafik kaydındaki tüm takyidatlardan ari şekilde adına tescilini istemiş, ayrıca araç üzerindeki icra takiplerindeki satış hükümlerinin tedbiren durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....

          ile her iki otobüs için ödeme planının 36 aylık taksitler şeklinde ve her bir araç için 138.571,01-€ bedel şeklinde revize edildiği anlaşılmıştır....

            Davaya konu araç, trafikte miras bırakan adına kayıtlı iken, davalı ile miras bırakan arasında Noterde yapılan 10/07/2007 tarihli sözleşme ile davalıya satılıp, trafik kaydında davalı adına tescil edilmiştir. Yapısı itibariyle bir taşınır mal olmasına karşın, trafikte kayıtlı bir aracın mülkiyetinin geçişi bir taşınır, hatta taşınmazdan daha farklı bir hukuki düzenlemeye tâbi tutulmuştur. Bu düzenleme tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin devir tarihi itibariyle görevli resmi makâmlarca yapılacağı şeklinde belirtilmiştir. Böyle bir sözleşmenin geçerli olmasının resmi biçim koşuluna bağlı olduğu ve kanun koyucunun, bir aracın mülkiyetinin geçişi için resmi sözleşme yapılmasını zorunlu kıldığı kuşkusuzdur. Diğer bir deyişle devir işleminin hukuki sonuç doğurması için, o sözleşmenin resmi biçimde yapılması geçerlilik koşuludur (6098 sayılı Kanun’un 12/1, 818 sayılı Kanun’un 11/2. maddeleri ve 2918 sayılı Kanun'un 20/d maddesi)....

              Mahkemece, 19 adet 22 ayar bilezik, set takımı, 38 adet çeyrek altın, bir adet tam altının aynen davacı tarafa iadesine, bu mümkün olmadığı taktirde toplam bedelleri olan 8860 TL nin, hüküm fıkrasının iki nolu bendinde belirtilen cins ve bedelleri yazılı ev ve çeyiz eşyaları ile şahsi eşyaların aynen davacıya teslimine, mümkün olmadığı takdirde bedelleri olan 10.550 TL nin karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, araçla ilgili mülkiyete ilişkin isteğin reddine, bir kısım ödemelerin evlilik birliği içinde yapılmış olması nedeniyle ve bu ödemelerin %46.30’u edinilmiş mallardan karşılandığı gözetilerek davacı yararına 4352 TL edinilmiş maldan tesbit edilen alacağın davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından araç, eksik eşyalar ve vekil edeninin aldığı kıdem tazminatı ve vekalet ücreti bakımından, davalı vekili ise, araç ve ziynet eşyaları...

                UYAP Entegrasyonu