Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kasko Sigortası Genel Şartları 3.3.2. maddesi, “Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi 3.3.2.1. Hasar tazmininin ne şekilde yapılacağı poliçede açıkça belirtilir. Onarım yapılacak olması halinde poliçede, onarımın şirketçe belirlenecek servislerde veya sigortalı tarafından belirlenecek servislerden hangisinde yapılacağı hususu açıkça yer alır. Ayrıca hasarın tazmininde orijinal parça veya eşdeğer gibi parça seçeneklerinden hangisinin kullanılacağı belirtilir. Bu yönde bir belirleme olmazsa sigortalının tercih ettiği tazmin yöntemi, servis ve parça esas alınır. 3.3.2.2.Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez....

    Hukuk Dairesi'nin 08/12/2021 tarih ve 2418/9947 sayılı ilamı ile; "Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tam ziyan olduğu kabul edilen sigortalı aracın rayiç değeri 60.000,00 TL olarak belirlenmiş, bu rakama hurda bedelinin de dâhil olduğu açıklanmış ve mahkemece davalı şirket belirlenen tutarın tamamından sorumlu tutulmuştur. Kasko Sigortası Genel Şartlarınım Tazminat Hesabı ve Ödenmesi başlıklı 3.3.2.2 düzenlemesi ile tam ziya olduğu kabul edilen araçlar için ödenecek tazminat belirlenirken araç için öngörülen rayiç değerden sovtaj miktarının mahsup edilmesi yahut araç mülkiyetinin hurda hali ile sigorta şirketlerine devredilmesi öngörülmektedir....

      Sompo Japan Sigorta ve Türkiye Sigorta Birliğine yazılan müzekkere cevapları ile belediye görevlileri tarafından düzenlenen 28/06/2015 tarihli tespit tutanağı, sigortalı araç fotoğrafları, davalı şirkete yazılan müzekkere cevabı, sigortalı araç hasar dosyası dosya içerisinde yer almaktadır....

      Dava trafik kazasından kaynaklanan kasko rücu davasıdır. 31.12.2012 tarihli polis memurlarınca düzenlenen kaza tespit tutanağına göre ... yanyolu kolordu istikameti ile ... yolundan geliş kavşağında davacıya kasko sigortalı araç ile davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu araç arasında meydana gelen iki taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasında, davalı araç sürücüsü Seyrantepe yanyolu takiben kolordu istikametine seyir halindeyken kendi beyanına göre hızlı bir şekilde seyrederken ve yeşil ışık fasılaya (yanıp sönmeye) geçtiği esnada aracının ön kısımları ile ... yolu yönünden gelen ve ... istikametine geçen ve kendisine yeşil ışık yanarken geçtiğini beyan eden davacıya sigortalı aracın sağ yan kısımlarına çarpmış, davalı araç sürücüsü kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmama kuralını ihlalden kusurlu bulunmuştur....

        Dava, trafik kazası nedeniyle kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....

          Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan araç hasar bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, bu davalar 6762 Sayılı TTK’nın 1268. maddesi (6102 Sayılı TTK’nın 1420. maddesi) gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu düzenleme Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.9. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. 6762 Sayılı TTK’nın 1292. ve 1299. maddeleri hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin başlangıcı alacağın muaccel olduğu gün, yani sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan 5 günlük ihbar tarihinin son günüdür....

            Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindi. 1-Davalı vekili, temyiz dilekçesinde; davacı tarafa dava tarihinden önce müvekkil şirket tarafından hasar bedeline karşılık 3.888 TL'lik kısmi ödeme yapıldığını iddia ettiğine göre, mahkemece bu hususta araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Davacı şirketin araç kiralama işi yaptığı ve kaza anında aracı kullananın şirketin sahiplerinden veya çalışanlarından birisi olmadığı anlaşıldığından, davacı şirketin kayıt ve defterleri üzerinde yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sigortalı aracın olay günü ve öncesinde kiralanıp kiralanmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir....

              Dava, kasko ... poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. 2-Dosyanın incelenmesinden, mahkemece; malzeme, işçilik, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin belirlendiği 05.11.2014 tarihli ... Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporunun hükme esas alındığı, dava dilekçesindeki talep gözetildiğinde davacının değer kaybı ve araç mahrumiyet giderine ilişkin isteminin bulunmadığı, ayrıca kasko poliçesinde de değer kaybı ve araç mahrumiyetine ilişkin klozların yer almadığı anlaşılmaktadır. Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK'nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu halde, mahkemece, talep aşılmak suretiyle ve kasko ... poliçesindeki klozlar dikkate alınmaksızın değer kaybı ve araç mahrumiyet giderine de hükmedilmesi doğru değildir. 3- ......

                Somut olayda kaza tespit tutanağında; sigortalı araç sürücüsüne kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından ve alkollü araç kullandığından asli, karşı araç sürücüsüne kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından tali kusur verilmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce davacının maliki bulunduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında, karşı araç sürücüsünün, %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, kazanın sigortalı araç sürücüsünün münhasıran alkollü olmasından meydana gelmediği ifade edilmiş, talebin kısmen kabulü ile 105.000,00 TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, davacı ve davalı vekilinin itirazı neticesinde İtiraz Hakem Heyeti’nce kaza esnasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasından dolayı 2918 sayılı Yasanın 48. maddesine göre tazminat talebinin teminat dışında olduğunun kabulü ile başvurunun reddine karar verilmiştir....

                  Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TTK.’nun 1268. maddesi uyarınca, sigorta hukukundan kaynaklanan bütün talepler iki yılda zamanaşımına uğrar. Zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ise, aynı yasanın 1292. ve 1299. maddeleri ile Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.1. maddesi hükümlerine göre, hasar ihbarı için öngörülen beş işgünü sonunda işlemeye başlar. Zamanaşımı için yasal süre iki yıl olmakla birlikte, sigorta şirketinin ödeme yapacağı inancıyla sigortalıyı oyaladığının anlaşılması halinde, bu husus dikkate alınarak zamanaşımı değerlendirilir. Somut olayda, sigortalı araç poliçe vadesi içinde 28.06.2006 tarihinde çalınmış, süresinde riziko davalıya ihbar edilmiştir. Davacı, ödeme yapılmayınca 28.06.2007 tarihli yazı ile zararın karşılanmasını istemiş, davalı da 04.07.2007 tarihli cevabi yazıda bir kısım belgelerin gönderilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu