Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıdan 19/07/2021 tarihli satış sözleşmesi ile 34 XX 957 plakalı kamyonu satın aldığını, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, satış bedelinden indirim talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....
Mahkememizin 21/09/2020 tarihli celsesinin 5 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın ..., ... ve Dr. ...’a tevdi edilerek araç üzerinde inceleme yapılarak araçta ayıp olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp olup olmadığı tespit edilerek, ayıp nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığı, ayıp nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tespiti, ayıbın onarımı halinde ne kadar masraf yapılması gerektiğinin tespiti, ayıp bedelinde indirim yapılması halinde indirilecek miktarın belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişilerin mahkememize sunmuş oldukları 22/01/2021 tarihli raporda; davacının aracında meydana gelen vites kutusu şikayetinin beklenen bir vites değişimi belirtisi olduğunu, kötü kullanımdan kaynaklanmadığını, üretimden kaynaklı vites sistemi yazılım veya aktüatör hatalarından kaynaklandığının söynemeyeceğini, gizli ayıp niteliğinde sayılamayacağını, araçta değer kaybı doğurmayacağına ilişkin görüş ve kanaat bildirmişlerdir....
Eldeki davada; davacının talebini daraltarak ayıp oranında indirim bedelini talep etmiş olması karşısında mahkemece bu talep doğrultusunda bilirkişiye nispi metoda uygun olarak ayıp oranında indirim bedelinin hesaplattırılması, TBK 227/3- 4 madde hükümleriyle Yargıtay içtihatları gözetilerek hakkaniyete uygun karar verilmesi yerine, dava konusu aracın 30.000,00 TL bedel mukabilinde davacı tarafından satın alındığı da gözetildiğinde yukarıda belirtilen yasa hükmü ile Yargıtay içtihatlarına aykırı olacak şekilde talep konusu olmadığı halde bilirkişi tarafından raporda belirlenen araç tamir bedelinin hüküm altına alınması isabetli görülmemiştir. 2- Davalının tüketici olmamasına rağmen aleyhine harca hükmedilmemesi ayrıca isabetli değildir....
Somut olayda aracın teslim alınmasından sonra arızalanması üzerine servise götürüldüğü, serviste aracın ayıplarının tespit edildiği, davacı tarafça davalıya yapılan ayıp ihbarının bulunmadığı davacı vekilinin 06/04/2021 tarihli duruşmadaki beyanlarından ve tüm dosya kapsamından tespit edilmiştir. Davacı yan ayıp ihbarının tespit raporunun tebliği ile yapılmış sayılacağını beyan etmişse de, tespit raporunda aracın hasarlarından ve sebeplerinden bahsedilmiş ancak açık bir şekilde aracın ayıplı olduğundan ve bu ayıbın açık/gizli ayıp olup olmadığından bahsedilmemiş olduğundan tespit raporunun tebliği mahkememizce ayıp ihbarı olarak kabul edilmemiştir. Bu nedenle davacı yanın ayıp ihbarı bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince, " .... davacının talebinin davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olarak satılması sebebiyle ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılarak fazla ödenen bedelin ve uğranılan zararın şimdilik 1.000,00 TL'lik kısmının belirsiz alacak davası olarak davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, davacının dava açmadan önce davaya konu araçta ayıp nedeniyle uğranılan zararı tespit ettirme imkanının olduğu ve dava açmadan önce de davaya konu araçta ayıp nedeniyle ne kadar zararının olduğunun Volkswagen yetkili servisi olan Çanakkale Avek isimli serviste kontrol ettirilerek tespit edildiği ve bu doğrultuda davadan önce Kartal 23.Noterliği'nden 20468 yevmiye numaralı ihtarname ile araç hasar onarım ve araç değer kaybı olarak toplam 18.800,00 TL'nin kendilerine yatırılması amacıyla davalıya ihtarname çekildiği dikkate alındığında açıklanan bu nedenlerle davacının alacağın miktar veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilme imkanı var iken ve dava açmadan önce de alacağını belirlediği...
Mahkemece ise;bilirkişi raporunda hakimin takdirine bırakılmak üzere hesaplanan ayıp oranında indirim bedeli esas alınarak bu bedel ve işlemiş faizi üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.Ancak davacının talebi onarım bedeline ilişkin olup,ayıp oranında indirim bedeline ilişkin bir talebi bulunmamaktadır.Bilirkişi raporunda hesaplanan onarım bedeli ile ayıp oranında indirim bedelinin ise birbirine yakın tutarlarda olduğu görülmüştür.Dolayısıyla hakkaniyet gereği ayıp oranında indirim bedeline ilişkin seçimlik hakkın mahkemece resen gözönünde bulundurulmasını gerektirecek koşullar da somut olayda yoktur.Bu sebeple davacının talebinin onarım bedeline ilişkin olması sebebiyle bilirkişice hesaplanan 15.305,96- tl.tutarında onarım bedeline hükmedilmesi yerine, mahkemece yazılı şekilde ayıp oranında indirim bedelinin hüküm altına alınması;davalının takip öncesi ihtar çekilmek suretiyle temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında delil bulunmamasına rağmen takip öncesi işlemiş faize...
, aracın satın alınıp teslim alınmasının üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra aracın arızalandığını, arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu iddiasının mümkün olmadığını, aracın arızalandığı, hele hele gizli ayıp nedeniyle arızalandığı iddiasının tamamıyla gerçek kişi olduğunu, dava konusu araçta bir arıza meydana geldiyse bile bunun tamamıyla davacının kullanım hatasından ve/veya aracı kullanan diğer kişilerin kullanım hatasından kaynaklandığını, aracın gizli ayıplı olduğu ve bu nedenle arızalandığı iddiasının tamamıyla gerçek dışı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davalı tarafından 34 XX 814 plakalı aracın davacıya sözlü anlaşma neticesinde trafik sicilinde resmi olarak devredilmeden satıldığı ve davacıya teslim edildiği, kısa bir süre sonra aracın çalışmaması sebebiyle aküsünün değiştirildiği, aküsü değiştirildikten sonra aracın çalıştığı ancak aracın motorunun gürültülü çalışması nedeniyle araç tamir ustasına götürüldüğü, aracın arızası sebebiyle alt-üst takım, silindir kapak contaları, piston, yatak kol, ana yatak, V kayışı, klima kayışı, devir daim, krank kasnağı, ateşleme bobini, zincir gergi seti gibi parçalarının değiştirildiği, araç satın alınırken yaptırılan ekspertiz raporunda bu parçaların değiştirilmesini gerektirir bir tespitin yapılmadığı, dosyaya sunulan mesajlaşma kayıtlarındaki telefon numarası ile ekspertiz raporunda yer alan davalının numaralarının uyuştuğu, bu kayıtlardan davalının aracı satarken aracın motorunda var olan sesten haberdar olduğunun anlaşıldığı, dosyada mevcut tamir evrakları, davacı tanık beyanları...
Davacının, araçtaki ayıbı gidermek için tamir ettirdiği ve 11.305,58- ₺, tamir bedelinin fatura eldildiği, bilirkişinin aracın ayıplı olduğunu tespit ettiği, davalı tarafın tamir bedeline, fatura ve talep miktara yönelik bir itiraz ileri sürmediği anlaşılmıştır....
Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227-(1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Bu açıklamalara göre, davacının talebinin gizli ayıp nedeni ile satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteği olduğu görülmektedir. Davacının ileri sürdüğü ayıp iddiası aracın ÖTV borcunun olmasıdır. T.C. Ticaret Bakanlığı Yeşilköy Gümrük Müdürlüğü'nün müzekkere cevabında davacı tarafından 26.883,00 TL ÖTV ödediği görülmektedir. Aracın hukuki statüsü incelendiğinde; davacının ödediği verginin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun Geçici 10....