Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5809 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : TCK'nun 75 ve CMK'nun 223/8 maddeleri gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının düşmesine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih ve 2011/3-421 esas, 2012/34 karar, 31.01.2012 tarih, 2011/3-222 esas ve 2012/5 karar sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme kararları da 5271 sayılı CMK'nun 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik sınırı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını...

    Bununla birlikte, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.12.2012 tarihli 2011/3-222 Esas ve 2012/5 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme hükmü de 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik sınırının 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibarıyla halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını tayin edeceği; 14.04.2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca temyiz kesinlik sınırının 14/04/2011 tarihinden itibaren 3000 TL'ye çıkartılmış olması karşısında, sanıklar hakkında ayrı ayrı verilen ve 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan ön ödemeye esas alınan 1.332,45 TL'nin miktar itibarıyla...

      Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih ve 2011/3-421 esas, 2012/34 karar, 31.01.2012 tarih, 2011/3-222 esas ve 2012/5 karar sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme kararları da 5271 sayılı CMK'nun 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik sınırı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını belirleyeceği, 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca temyiz kesinlik sınırının 14.04.2011 tarihinden itibaren 3000 TL'ye çıkartılmış olması nedeniyle sanıklar hakkında 6762 sayılı yasaya muhalefet suçundan ön ödemeye...

        fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını tayin edeceği; 14.04.2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca temyiz kesinlik sınırının 14.04.2011 tarihinden itibaren 3000 TL'ye çıkartılmış olması karşısında, sanık hakkında verilen ve 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan ön ödemeye esas alınan 1.153,30 TL'nin miktar itibarıyla belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığı ve temyiz olanağının bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Dairemiz bozma kararın Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar, davalı tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca nihai kararlara ilişkin temyiz edilebilirlik sınırı 2023 yılı için 238.730,00 TL olarak belirlenmiştir. İncelenmesi istenilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 10.03.2023 tarihli ve 2023/331 E., 2023/420 K. sayılı direnme kararı, (davaya konu aracın dava tarihi itibariyle değerinin 145.000,00 TL olarak belirlendiği gözetildiğinde) kararın verildiği tarihte geçerli olan 238.730,00 TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğundan, direnme kararının esası incelenmeksizin dosyanın 6763 sayılı Kanunun 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

            Ek 4'ncü madde ile de; kanundaki parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen "yeniden değerleme oranında" artırılması suretiyle uygulanacağı, esası kabul edilmiştir. (5236 ...m.19) 2006 yılı için Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranı 9,8'dir... göre, 2006 yılı başından geçerli olmak üzere, taşınır mal ve alacak davalarında temyiz edilebilirlik sınrı 1.090....

              tarihi itibarıyla halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını belirleyeceği cihetle; 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca temyiz kesinlik sınırının 14.04.2011 tarihinden itibaren 3000 TL'ye çıkartılmış olması nedeniyle, sanık hakkında 5809 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan ön ödemeye esas alınan 2.043,20 TL'nin miktarı itibarıyla belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi gereğince REDDİNE, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Buna göre: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile, taşınır mal ve alacak davalarında temyiz edilebilirlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL.'ye çıkarılmıştır. Geçici 3. maddede, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ila 454'ncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığına göre, temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde 5236 sayılı Kanunun Ek 4. maddesindeki "yeniden değerleme oranına göre artışa" ilişkin düzenleme dikkate alınmamıştır. Somut olayda dava değeri 1820 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan alacak miktarına ilişkin karar kesindir. Bu itibarla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                  Buna göre: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile, taşınır mal ve alacak davalarında temyiz edilebilirlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL.’ye çıkarılmıştır. Geçici 3. maddede, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ila 454'ncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığına göre, temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde 5236 sayılı Kanunun Ek 4. maddesindeki "yeniden değerleme oranına göre artışa" ilişkin düzenleme dikkate alınmamıştır. Somut olayda dava değeri 1820 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan alacak miktarına ilişkin karar kesindir. Bu itibarla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2021 NUMARASI : 2021/429 ESAS - 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : Ş KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde özetle ; şikayete konu Ankara 10.İcra Müdürlüğünün 2018/14327 esas sayılı dosyasında davalı alacaklı Akbank T.A.Ş. nin talebi ile 24/01/2019 tarihinde davacı müvekkiline ait olan 4 adet araca haciz konulduğunu, şirketin konkordato da olduğuna ilişkin hacizlerin kaldırılması talepli dilekçe gönderildiğini, icra müdürlüğünce 06/08/2021 tarihinde " Kesinleşme şerhi ibraz edilmediğinden kesinleşme şerhi ibraz edilmesi ve yeniden talep halinde talebin değerlendirilmesine karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu