Plaka sayılı bir araç satın aldığını, müvekkilin satın aldığı aracın bedeli 102.923.77 EURO olduğunu, kendisine 105.000.00.EURO ya mal olduğunu, müvekkiline bu araç satılırken Türkiye’deki 8 araç olduğu belirtildiğini ayrıca aracın garanti süresi 3 yıl ve sınırsız kilometre ile garantili olduğunu, araç teslim alındıktan sonra en donanımlı olması gerekirken soğutucusunun olmadığını görüldüğünü, müvekkili aracı firmaya getirerek durumu bildirdiğini, davalı firma bunun için yapılabilecek herhangi bir şey yoktur diyerek müvekkili geri çevirdiğini, Müvekkilinin aracı Temmuz 2017 tarihinde Mahmutbey bölgesinde arıza verince araç muhatap firmaya ait servise bıraktığını, kendisine iki parçanın değiştirildiğinin söylendiğini, bu onarımdan yaklaşık iki ay sonra 2017 Ekim ayında otomobil aynı arızayı tekrarlandığını ve aynı servise çekildiğini, araç bu defa iki aydan daha fazla bir süre serviste kalmış motor tümüyle değiştirilerek müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili bir oldu bittiyle karşı...
Dolayısıyla davaya konu icra takibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 386 ve devamı maddelerinde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı alacağa ilişkindir.Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 392. maddesinde ödüncün geri verilme zamanı; "ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir" şeklinde belirlenmiştir. Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü, ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ödünce konu paranın ilk istemden başlayarak altı hafta içinde geri verilmesi gerekir....
Davacı yan vekili diğer şirket ortağı ----- yönetim kurulu üyesi, eşi ----- ise imza yetkilisi olması sebebiyle müvekkil şirketçe araç tahsisi yapıldığını, şirkette görev almayan şirket ortaklarının eşlerine ve çocuklarına araç tahsisi gibi bir durum olmadığını beyan etmiştir. Davalı yanın dosyaya sunduğu mail içeriğinde davacı şirkete ait araçların kimler tarafından kullandığının ve kilometre bilgilerinin listelendiği görülmüştür.Davalı tarafından sunulmuş mail içeriğinden şirkete ait araçların plakaları belirtilerek şirket ortakları ile birlikte çoğunluk hisseye sahip ---- ve oğlu------ araç kullanım hakkı verildiği anlaşılmaktadır. Davalı ortağın da şirkete ait malları usulünce, örfe ve teamüle uygun biçimde, hakkaniyet sınırlarını aşmayacak düzeyde kullanması doğal ve hukuka uygundur. Ortaklar arasındaki şahsi çekişmeler sebebiyle şirket mallarının hakkaniyet ölçüsünü zedeleyecek biçimde kullanılması yahut kullanılmasının sınırlandırılması kabul edilemez....
Davanın konusunu, haksız kullanım bedelinin tahsili oluşturmaktadır. Bilindiği üzere ; haksız kullanım bedeli (ecrimisil), malikinin rızası olmaksızın malının kullanılması sebebiyle ödenen tazminattır. Haksız kullanım bedelinin talep edilebilmesi için gerekli şartlardan biri, intifadan men ihtarının yapılmasıdır. Bu ihtarla paydaşlar, haksız kullanım sebebiyle ihtarın tebliği tarihi itibarıyla malı kullanan paydaştan tazminat isteme hakkını elde edeceklerdir. Haksız kullanım bedeli de; haksız kullanıma konu olan malın niteliği, yaşı, faydalanılması veya kullanılması halinde getirisi göz önünde bulundurularak rayice göre belirlenir. Bedel belirlenirken, emsal kira sözleşmelerinden re’sen yararlanılmalı veya bu doğrultuda tarafların da emsal sözleşmeleri getirmeleri talep edilmelidir. Bunlarla birlikte, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husustur. Haksız kullanıma konu malın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ecrimisil bedeli belirlenmelidir....
neden olan ... plakalı araç işleteninden temin edildiği anlaşılmakla, davacının davalı ......
Dolayısıyla davaya konu icra takibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 386 ve devamı maddelerinde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı alacağa ilişkindir.Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, öncelikle ödünç verildiği ileri sürülen bir paranın geri verme zamanının belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı TBK'nın 392. maddesinde ödüncün geri verilme zamanı; "ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir" şeklinde belirlenmiştir....
Davalılar vekilli, inşaatın sözleşme, yapı ruhsatı ve eklerine uygun şekilde sözleşme tarihinden itibaren 18 ay içinde yapı kullanım izin belgesi alınarak teslimi gerekirken sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yüklenicinin davalılara ait 5 ve 6 parselde inşaat yaparak davalılara ait bağımsız bölümleri sözleşmeden itibaren 18 ayda yapı kullanım izin belgesi alarak teslimi gerektiği, her iki parseldeki yapının fiilen tamamlandığı, arsa sahiplerine kalan 6 parselde projeye aykırı imalat bulunması nedeniyle merciince yapı tatil tutanağı düzenlendiği, binada kiracı bulunması nedeniyle aykırılığın giderilmeyeceği, yüklenicinin yapı kullanım izin belgesi alarak yapıyı teslim etmesi gerekirken bu gerekliliğe uymadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....
satmak istemesi sebebiyle aracında meydana gelen kazalar ve araç göstergelerindeki değişikler sebebiyle müvekkilinin aracını o günün bedelinden değil de, rayiç araç piyasasına göre çok daha düşük fiyatla satarak büyük bir zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ile bilirkişi incelemesi sonrasında ortaya çıkacak olan miktarın toplamının sözleşmenin bitiş tarihi olan 30/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak müvekkil davacıya verilmesine, tüm yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı eldeki dava ile satın almış olduğu aracın motorundaki ayıp nedeniyle yağ eksilttiğini, bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğunu, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda, sözleşmenin feshi ile anahtar teslimi fiyatının 14/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle bedelin tahsilini veya aracın onarılmasını ve onarımdan kaynaklanan değer kaybı farkının ödenmesini istemiş, davalı ise kullanıcı el kitabında aracın azami olarak 1.000 Km'de 1 Lt yağ eksiltmesi yapabileceğinin yazdığını, bunun arıza olmadığını, aracın yağ çubuğunun her yakıt alınışında kontrol edilmesi gerektiğini, tüm motorların kullanım şartları ve kullanım sitiline bağlı olarak bir miktar yağ eksilmesi yapabileceğini, yağ seviyesi ekranın görülmesinin arıza değil tam tersine sistemin tam ve sağlıklı olarak çalıştığının göstergesi olduğunu, tehlike arz eden yağ basıncı uyarısının yanmadığını, yağ tüketiminin pek çok etkene bağlı olduğunu, araçta ayıp ve arıza bulunmadığını...
.; Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi) (mutlak ticari davalar), her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar (nispi ticari davalar) ile yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar (üçüncü grup ticari davalar) ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Tüketim Ödüncü başlıklı 386/1. maddesi "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." hükmünü içermektedir....