Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile dava dışı Hüseyin Ü... arasında geçersiz araç satış sözleşmesinin yapıldığı ve davacı tarafından satın alınan aracın bedeli olarak dava dışı Hüseyin Ü...'a verilen aracın da haricen davalıya satıldığı, araç üzerinde rehin olması nedeniyle başvurulan kayıt maliki davacının rehni kaldırıp borcu ödeyeceğine ve devri yapacağına ilişkin teminat olarak dava konusu senedi verdiği, davacıya satılan aracın elinden çıkması üzerine davacının haricen davalıya satılan aracı geri aldığı tüm dosya içeriği ve tarafların kabulleri ile sabittir. Davacı ile dava dışı şahıs ve bu şahıs ile davalı arasındaki araç satışları haricen yapıldığı için gerek harici araç satım sözleşmeleri ve gerekse buna dayalı ceza ve teminat niteliğindeki belgeler hukuki sonuç doğurmaz. Geçersiz sözleşmelerde herkes akitinden verdiğini geri isteyebilir. Davalı davacıdan geçersiz sözleşmeye dayanarak aracın kendisine devrini ve devir için verilen teminat senedinin tahsilini isteyemez....

    Davalı vekili, dava konusu bononun akdedilen araç satım sözleşmesine istinaden düzenlenip, müvekkiline verildiğini, araç alım satım sözleşmesinin toplam tutarının 14.000,00 TL olduğunu davacının halen 9.500,00 TL borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

      nin aracın satımında sadece aracılık faaliyetinde bulunduğu, araç satımına ilişkin hukuki ilişkinin davacı ile davalı şirket arasında gerçekleştiği, satış bedelinin ....'den yeni araç satın alan davalı şirket yetkilisinin eşi ...'in aracının kısmi bedeline mahsuben ödenmesinin ise, alım satım ilişkisinde taraf olmayan ...'e satış sözleşmesinin tarafı sıfatı kazandırmayacağı, bu nedenle anılan davalıya husumet yöneltilemeyeceği, davalı şirket yönünden ise; TBK'nun 219. m. uyarınca, satıcı davalı şirketin sorumlu olduğu gerekçesiyle; davalı ... hakkında davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Yönünden davanın kabulü ile 7.500-TL'nin 07.04.2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, dava konusu aracın davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....

        Noterliğinin 14/5/2014 tarih ve 16495 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile aynı araca ilişkin, davalılar arasındaki Kartal 21. Noterliğinin 14/05/2014 tarih ve 14613 yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin iptaline, davalı T3 adına olan tescilin iptaline, davacı adına, idari yoldan tescil işleminin idarece yapılmasına," ..gerekçesi ile... "1- Davanın KABULÜ ile, davacı ile davalı Serdar arasındaki, 34 XX 239 plakalı aracın satışına ilişkin Kadıköy 4. Noterliğinin 14/5/2014 tarih ve 16495 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile aynı araca ilişkin, davalılar arasındaki Kartal 21. Noterliğinin 14/05/2014 tarih ve 14613 yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin İPTALİNE, Davalı T3 adına olan tescilin İPTALİNE, Davacı adına, idari yoldan tescil işleminin idarece yapılmasına .." şeklinde hüküm tesis edilmiştir....

        Mahkemece, davacının zararı tespit edilmiş bu zarardan davacının araç kullanmaktan elde ettiği maddi yarar mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davacının araçtan elde ettiği maddi yarar bilirkişi tarafından araç kiralama ücreti baz alınarak 2.100 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının satın aldığı araç özel araç olup bu özel aracın kiralık araç gibi her gün kullanılarak gelir getirdiği kabul edilemez. Davacının ekonomik sosyal durumu ve aracı kullanma tarzı belirlenip ayrıca davalının da satış bedelini kullandığı gözetilerek davacının elde ettiği maddi yarar için uygun bir değer indirimi yapılması gerekirken fahiş olacak şekilde ticari araç kiralama fiyatlarına göre hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          Her ne kadar mahkemece, 2010 – 2014 yılları arasında davalının 5 adet araç alım satım kaydı bulunması nedeniyle davalının ticari amaçla araç alım satımını yaptığı gerekçesi ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmış ise de; Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, ayakkabıcılık faaliyetini yürüten davalı satıcının 2010 -2014 yılları arasında toplam 5 adet araç alım satım işleminde bulunması onu yukarıda tanımı yapılan satıcı kapsamında değerlendirilmesine yetmeyeceğinden, taraflar arasındaki 2. el araç alım satım ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir....

            Rent A Car isimli firmanın sahibi olduğunu, dava dışı Serdar Köycü isimli bir kişinin müvekkilinin iş yerine gelerek araç kiralamak istediğini bunun üzerine ... plaka sayılı Fiat Linea marka aracın kiralanması hususunda sözleşme yaptıklarını, aracı alan bu kişinin daha sonra aracı galericilik yapan ve ... Otomotiv’in sahibi olan davalı ...’e sattığını, şikayeti üzerine yapılan soruşturma sonunda aracın kendisine teslim edildiğini belirterek, araç satış sözleşmesinin ve devamında yapılan ruhsatlandırma işleminin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, noterde yapılan araç satış sözleşmesinde araç sahibi davacının sözleşme yapma iradesi olmadığı ve sözleşmenin kesin olarak hükümsüz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile araç satış sözleşmesinin ve bu sözleşmeye istinaden trafik tescil müdürlüğünde ... plaka sayılı aracın davalı ... adına yapılan yolsuz tescilin iptali ile aracın yeniden davacı ... adına tesciline, karar verilmiştir....

              in Antalya'dan geldikleri ve kiralanan aracı kendisine satılmış gibi göstererek zorla araç satım sözleşmesi düzenleterek, söz konusu aracı mağdurlardan gasp emesi şeklinde gerçekleşen olayda; eylemin bir bütün halinde tek bir yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sanıkların 3 ayrı yağma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2-Söz konusu aracın kiralandığı firma ile yapılan görüşme neticesinde araç üzerindeki GPRS bilgilerinden aracın park halinde bulunduğu yer tespit edilerek ele geçirilmiş olması karşısında bu hususun rızaya dayalı iade sayılamayacağı; ancak suça konu çek ile araç satım sözleşmesinin sanık ... tarafından görevlilere teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, kısmi iade nedeniyle mağdur ve katılanların kısmi iadeye muvafakatlarının bulunup bulunmadığının belirlendikten sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı...

                -KARAR- Davacı vekili, müvekkili adına tescilli iki adet aracın resmi şekilde davalıya satılarak teslim edildiğini, satım bedellerine konu iki adet fatura tutarının bakiye kısmının davalı yanca ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satıma konu araç bedellerinin davacıya ödendiğini, bu ödeme sonucu davacının bir alacağı kalmadığının resmi satım sözleşmeleri içerikleriyle de sabit olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç satım sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu