Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalı şirkete teslim edildiği, buna göre dava konusu araçların satım bedelinin sözleşme gereği çekler ile ödendiği anlaşılmakla davanın satım bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Davacı taraf, davalıdan satın aldığı ikinci el aracın sigorta işlemlerini yaptırmaya çalışırken aracın pert kaydı olduğunu öğrendiğini, satın alırken bu konuda kendisinin bilgilendirilmediğini, satın alırken aracın sıfır muadilinde bir araç olduğunun beyan edildiğini, değerinin muadil, sorunsuz araçlar ile aynı olduğunu, bu nedenle sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirterek sözleşmenin feshi ile aracın iadesi ve ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur....

    Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 214. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında var olan bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. T.B.K.nun 217. Maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satış sözleşmesinin kendiliğinden sona ereceği ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım bedeli nedensiz kalır....

      -K A R A R- Davacı vekili, tarafların davalı tarafından düzenlenen 02.01.2012 tarihli proforma faturada özellikleri belirtilen 2011 model aracın 79.500,00 TL bedel karşılığında davacıya satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilince 04.01.2012 ve 12.01.2012 tarihlerinde toplam 79.500,00 TL ödenmesine rağmen davalının aracı teslim etmediğini, çekilen ihtarı davalının almaktan bile imtina ettiğini, müvekkilinin aracın teslim edilmemesi dolayısıyla zarara uğradığını, bu süreçte (15.01.2012-10.02.2012 arası) sıfır araç kiralayarak 2.950,00 TL masraf ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haklı nedenle feshine, araç bedeli olarak ödenen 79.500,00 TL ile araç kiralama gideri 2.950,00 TL.nin toplamı 82.450,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Maddesinde tanımlanan fiillere uygun davranış sergilediği, davacının kusurlu olduğu, araç hangarının ihaleye uygun olmadığı, ihalenin feshi koşullarının oluştuğu, araç hangarının fırtınada hasar görmesi nedeniyle bedelinin ve teminatın geri istenemeyeceği, ancak hangarın inşa edildiği, beton zeminin bedeli olan 48.526,98 TL'nin davalıdan istenebileceği belirtilip, davanın kısmen kabulü ile, 48.526,98 TL (beton zemin bedeli)'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı belediye vekili istinafa başvurmuştur. Mahkeme bilirkişi raporu ve ek raporu esas almıştır. Çadır hangarının şartnameye uygun olmadığı, işin geciktirildiği, fırtınada araç hangarı şartnameye aykırı olarak yapıldığının dosya kapsamıyla sabit olması nedeniyle davalı idarenin sözleşmeyi feshi haklıdır. Bu nedenle teminatın iadesi istenemez. Sözleşme feshedildiği için herkes verdiğini geri almalıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kar talebine ilişkin alacak davasıdır. Davacı ve davalı ---- arasında taşıma hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 26/03/2018 tarihinden 26/03/2018 tarihine kadar geçerli olacağı düzenlenmiştir. İlgili sözleşmenin ---- aylık taşıma hizmet bedeli EK-1’de yer alan sipariş mektubunda belirtilmiştir denildiği, söz konusu -----------araç başına aylık 9.000 TL hizmet bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır....

          Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; belirli günlere ait incelenen seyahat raporlarının iki tanesinde hataya rastlandığı, her bir araç için günlük km raporlarının söz konusu araç takip sisteminden alınabildiği dikkate alındığında, günlük seyahat raporlarının km sütunlarında hata olmasının ayıp olarak nitelendirilemeyeceği, ayrıca 26.04.2011 tarihinden sonra sözleşmenin feshi sebebi olabilecek durdurma problemi yaşandığına dair bir iddia ya da tespitin de dosya kapsamında bulunmadığı, dolayısıyla davacının sözleşmeyi fesh etmekte haklı olmadığı, Şubat 2012 döneminden Temmuz 2012 dönemine kadar ödenen hizmet bedeline ilişkin faturaların tarafların ticari defterlerine işlenerek ödenmiş olması, bu faturalara yasal 8 gün içerisinde herhangi bir itirazın yapılmaması nedeniyle davacının 2.102,76 TL tutarındaki faturaların bedelini de davalıdan talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, ticari satım sözleşmesinin feshi ve satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketten aldığı hava kompresörün ayıplı çıktığını, davalının yetkili servisinin defalarca parça değiştirip tamir etmesine rağmen kompresördeki arızanın giderilmediğini ileri sürerek akdin feshi ile davacıya ödenen 25.317.66 TL satım bedelinin ihtarname tarihinden müvekkilinin işyerinde üretimin durması nedeniyle oluşan 1.000.00 TL kâr kaybı ve 628.928.34 TL servis ücretinin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 05.12.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile kâr kaybı talebini 7.401.66 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davaya konu kompresörün çalışması sırasında ortaya çıkan arızaların üretim hatasından değil, davacının kullanım hatasından kaynaklandığını,kompresörü 1,5 yıl boyunca kullanan davacının sözleşmenin feshini ve malın bedelini talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

                İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte alınan 19.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın daha önce 3. bir kişiye satıldığının ancak aracın sürekli arıza vermesi sebebiyle iade edildiğinin tespit edildiğini, aracın satım bedeli karşılığında müvekkili tarafından verilen bonoların bedelsiz kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile satım bedelinin iadesine aksi takdirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satıma konu biçerdöverin 2. el olduğunu davacının bildiğini, biçer döver tam ve eksiksiz olarak davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından usulüne uygun yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu