Oto ünvanıyla oto alım-satım işiyle iştigal ettiğini, dükkanına gelerek isimlerini... , ... ve ... olarak beyan eden kişilerin, davacı adına kayıtlı...plaka sayılı BMW marka 2007 model aracı beğenip satın almak istediklerini, pazarlıkta anlaştıklarını, aracın devrinin satış bedeli ödendiğinde yapılması kaydıyla ... ile sözleşme tanzim ve imza edildiğini, vade yaklaştığında ödeme yapılmaması ve kendilerine ulaşılamaması üzerine aracın kayıtlı olduğu Esenler Trafik Şube Müdürlüğüne başvurulduğunda, aracın sahte kimlik ve belgelerle davalılardan ... adına satılıp... plaka verilerek yeni ruhsat çıkartıldığının öğrenildiğini, ...C. Savcılığının 2010/17656 soruşturma sayılı dosyası ile şüpheli davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek asıl davada, dava konusu aracın davalı ... adına yapılan tescilinin iptali ile davacı adına tescilini, birleşen davada ise, araç satış bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
Somut olayda , davalıların davacının tarafı bulunduğu sözleşmenin tarafı olmadığı, davacının ikinci alıcı olarak, kendisine araç satan ilk alıcı olan ikinci satıcının davalılar ile arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı bu sözleşmenin tarafı değildir. Davacının tarafı olduğu sözleşme 19.12.2017 tarihli dava dışı ..... ile imzalanan sözleşmedir. Davacı 2. alıcı olarak talebini kendisinin tarafı olduğu sözleşmenin tarafı olan 2. satıcı dava dışı .....' e yönlendirebilir. Davacı haklı çıktığı taktirde haklılığına göre, ..... de eğer şartları mevcutsa davalılara karşı ( üretici sıfatı ile ve sözleşme tarafı olan kendisine araç satan satıcı sıfatı ile) rücu hakkını kullanabilir. Davacı ile davalı ..... Oto arasında hukuki ilişki kapsamında sözleşme mevcut olmadığından bunun sonucu davacının tarafı olmadığı sözleşmeden doğan haklardan yararlanması ve davalı ..... Oto'nun davacıya karşı sorumlu tutulabilmesi mümkün değildir....
Araç Satış Sözleşmesi" kapsamında 13 adet aracın satın alındığı, araçların satın alınması sırasında sözleşme ile araçların tescil tarihinden itibaren 6 ay geçmeden ve 10.000 Km yol kat etmeden 3. Kişilere devredilemeyeceğinin taahhüt edildiği, ve fakat alınan bilirkişi raporları ve tescil kayıtları ile sabit olduğu üzere 6 aylık süre dolmadan davalı tarafça araçların dava dışı 3. Kişilere satış ve devirlerinin yapıldığı, bu hususta davacı tarafa herhangi bir bildirim ya da görüş sorulmadığı, davalı tarafın sözleşme ile yüklendiği borcu yerine getirmediği, basiretli tacir olarak davalı tarafın sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmesi ve sonuçlarına katlanması gerektiği, bu nedenle davacı tarafın sözleşme ile yapılan indirim tutarlarını sözleşme kapsamında talep edebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir....
Dava değeri olarak araçların satış bedelleri esas alınmış harç ve ücret-i vekalet buna göre takdir edilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KABULÜ ile; taraflar arasında akdedilen Bursa 16.Noterliğinin 14/10/2015 tarih ve 43150, 43152, 43154, 43155 ve 43159 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmelerinin ayrı ayrı feshine ve iptaline, İşbu satış sözleşmelere istinaden satışı ve devri yapılan ............... plakalı araçlarının tescil kayıtlarının iptali ile önceki malikin ... Oto İnşaat Taşımacılık Petrol Ürünleri Gıda San ve Tic....
tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 18/10/2020 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar ... ve ... yönünden aracın satış talebine ilişkin talebin kabulüne, satışın iptali ve tescil talebinin ise reddine dair verilen 14/04/2015 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/09/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve aracın teslimi, bu istem kabul edilmediği takdirde araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/512 Esas KARAR NO : 2021/214 DAVA : İtirazın İptali ( Satış sözleşmesinden kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/09/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Satış Sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile kendisini ... Ltd.Şti. Yetkilisi ve dünyaca ünlü ...'in Türkiye Distribütörü olarak tanıtan ... ile tanıştığını ,davalı ......
Somut olayda; davacı ile davalının harici alım-satım sözleşmesi ile, davalıya ait aracın davacıya satışı konusunda sözleşme yapıldığı, davacının davalıya harici satış sözleşmesi kapsamında araç bedelinin ödediği anlaşılmıştır . Takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafça davalı aleyhine yukarıda incelenen sözleşme gereğince ödenmiş olan bedelinin tahsili için takipte bulunulduğu ve davalının yasal sürede borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu saptanmıştır. Taraflar arasında imzalanan araç alım satımına ilişkin sözleşme KTK'nun 20/d md gereğince; noterde yapılmaması nedeniyle geçersizdir. Taraflar arasında bedelinin ödendiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından ödenen bedelin davalı tarafından davacıya iade edilip edilmeyeceği konusundadır....
Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme sebebiyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Araç satışı geçersiz olduğundan davacı aracın kendisi adına tescilini talep edemez. Davacı geçersiz sözleşmeye dayalı aracın tescilini talep edemeyecektir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Dava konusunun araç satış sözleşmesinden sonra ortaya çıkan araç vergi borcunun aracı sonradan satın alan davacı tarafından ödenmesi nedeniyle bunu aracı satan davalıdan tahsil etmek için başlattığı icra takibine itirazın iptali davası olduğu sabittir. Davalının adresi Elazığ olup araç satış sözleşmesinde yetki konusunda sözleşme yapılmamıştır. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgâhı mahkemesidir. HMK'nın 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yerde de dava açılabilir. Yetki itirazı ilk itiraz olup davalı süresinde yetki itirazında bulunmuştur. Davalı gerçek kişi olup tacir olup olmamasına göre görev konusunda belirlenmesi gerekiyor ise de bu aşamada görev hususu henüz açıklığa kavuşmadığından öncelikle yetki konusunda karar verilmesi gerekir. Davalının ikametgâhı Elazığ olduğundan dosyanın Elazığ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir....
Böylece davalı davaya konu bononun taraflar arasındaki araç satış sözleşmesi için verildiğini kabul etmiş bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki sözleşme, ödeme iddiaları ve taraf delilleri hep birlikte değerlendirilerek sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....