Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, taraflar tacir olmadığı gibi aralarındaki sözleşme de ticari satım sözleşmesi değildir. Yani, taraflar arasında, kambiyo senedinden kaynaklı bir uyuşmazlık yoktur ve uyuşmazlığın çözümünde TBK'nın 207 vd. maddelerindeki satış sözlemesi kuralları uygulanacaktır. Buna göre, davanın mutlak ticari dava olarak kabulü mümkün değildir ve uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi'nce çözüme kavuşturulması gerektiği" gerekçesiyle karşı görevsizlik karar verilmiştir. Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı Menfi Tespit istemine ilişkindir. Davacı ile davalı ile aralarında araç satım sözleşmesi yapıldığını, sözleşme karşılığı davalıya 20.000,00.-TL bedelli kambiyo senedi verdiğini, ancak aracın kusurlu çıktığını belirterek, davalıya verilen senetlerinin geçersiz olduğunun tespitine, lehine %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Şti. firmasına tam bedeli ödeyemediğini, anılan şirketin planlanan satış üzerine gayrimenkul satışının 335.000,00 TL olarak gerçekleşeceği için faturasını 335.000,00 TL olarak düzenlediğini, şirketin eksik ödenen satış bedeli kaynaklı vergisini de yüksek bedele göre ödediğini savunarak, davacının beyan ve iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 09.06.2022 tarihli, 20.000,00 TL bedelli bono yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Taraflar arasında gayrimenkul satışına ilişkin 09.06.2022 tarihli adi bir sözleşme düzenlendiği, dava dilekçesinin ekinde sunulan davacı ve davalı arasında yapılan 09.06.2022 tarihli Gayrimenkul Satış Mukavelesinde davacı ...'nın alıcı olarak, davalı ...'...

    ye kayyum heyeti atandığını, atama işleminden sonra şirket bünyesinde yapılan geçmişe dönük araştırmalarda muvazaalı işlemler yapıldığı, şirketin mal varlığının boşaltıldığının anlaşıldığını, şirket adına kayıtlı olan aracın 06/11/2015 tarihinde şirketin o tarihte çalışanı olan davalıya kasko değerinin altında satıldığını, satış bedelinin şirkete ödenmediği, ancak satış işlemine rağmen şirketin aracı kullanmaya devam ettiğini, bahse konu araç satış işleminin muvazaalı olup mal kaçırmak amacıyla yapıldığını zira aynı gün birden fazla aracın çalışanlara satışının aynı noterde yapıldığını iddia ederek, öncelikle dava konusu aracın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla trafik kaydına tedbir konulmasına, yapılan araç satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile şirket adına tesciline karar verilmesi talep edilmiştir....

      Bu ilkeler ışığı altında somut olaya bakıldığında ise; taraflar arasındaki sözleşmede davalıya ait hususi nitelikteki 34 XX 953 plakalı aracın davacıya 8.000,00 TL bedel karşılığı satıldığı, davalıya bu sözleşme gereği 7.000,00 TL ödendiği , araç satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından, davalının aldığı satış bedelini eş söyleyişle davacı tarafından yapılan tüm ödemelerin iadesi ile yükümlü olacağı iddiası ile davanın açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların tacir olduğu veya araç alım satımı ile iştigal ettikleri yönünde bir iddia ve delilin bulunmadığı, davalının soruşturma dosyasında sıvacı olduğunun ifade edildiği görülmüştür. (Yargıtay 3....

      O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler. Somut olayda; davacı taraflar arasında harici sözleşme olduğunu, aracın 01/06/2011 tarihinde elinden çıktığını iddia ettiğine göre, uyuşmazlık geçersiz dahi olsa sözleşme ilişkisinden doğduğu için olaya TBK’nun 146. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi uygulanacaktır. Yargıtay HGK. ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları gereği bu tür davalar 10 yıllık zamanaşımına tabi olup; bu süre içinde geçersiz sözleşmeye dayanarak davacı ödediğini geri isteyebilir." şeklinde olup, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde de belirtiği üzere taraflar arasında geçersiz de olsa harici araç satış sözleşmesi bulunmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.05.2016 tarih, 2014/13-159 Esas, 2016/257 sayılı kararında yer alan "Malın başkasına ait olup olmadığı özel hukuk kurallarına göre belirlenmelidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır....

        Noterliği'ne ait 26/07/2018 tarih ve 05086 yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile 62.500,00.-TL. Bedel ile satın aldığı, araçta mevcut arızalar nedeni ile istenilen şekilde kullanılamadığı iddiasına dayalı olarak açılan eldeki davada mahkemesince araç üzerinde yapılan keşif ve ibraz edilen makine mühendisi bilirkişi raporuna göre, araçta katedilen kilometre değerinin zamana bağlı olarak kronolojik olarak uyum gösterdiği, satış sırasında görünen eksikliklerin davacı tarafından bilinerek satınalma işleminin gerçekleştirildiği, ancak gizli ayıp olarak nitelendirilebilecek ve ekspertiz aşamasında bu hususların ekspertiz tarafından bildirilmesi gerektiği, araçta arka dingil üzerinde bulunan diferansiyeldeki aşınmmış/ bozulmuş dişli bulunduğu, motor,şanzıman, direksiyon kutusunda yağ sızıntısı ve akındı olduğu, motorda yağ yakma sorunu bulunduğu ve marş motorunun bakımının gerektiği bu bakımların giderilmesi için 29.000,00.-TL....

        Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın satış bedeli olarak noterde 19.000TL gösterilmiş olduğuna dayanarak 19.000,00 TL satış bedeli iddia ve talebinde bulunmakta olduğunu, ancak davacının bu kalemin satış bedelini müvekkiline ödememiş olduğunu, davacı yan'ın müvekkili ile 15.000,00 TL satış bedelinde mutabakata varmış olduğunu ve bunu ödemiş olduğunu, bu nedenle fazla iddia ve talepleri kabul etmediklerini, bu hususta bizzat davacı asilin isticvaba davet edilmesini öncelikle talep ettiklerini, satış bedelinin 15.000,00 TL olarak davalı müvekkiline ödendiği hususunda gerekir ise yemin deliline dayanacaklarını, dava dilekçesi içeriği ve sonucu okunduğunda taleplerin ne olduğunun net olarak tespit edilememiş ve anlaşılamamış olduğunu, davacı yanın keşide ettiği her iki ihtarnameye karşı yine noter marifeti ile cevap verilmiş olduğunu, cevabi ihtarnameleri tekrar ettiklerini, müvekkili ...'...

          Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı ...'un ... ... Tarım ve Gıd. San. Tic. A.Ş'deki davacıya ait hisseleri satın aldığı ihalenin mahkeme kararıyla iptal edildiği, kararın Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği, davalı ...'un bu hisseleri iktisap edemediği, dolayısıyla davalı ...'un diğer davalı ...'a, davalı ...'ın da davalı ...'a yaptığı devir işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle, asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile 01.10.2010 ve 19.10.2010 tarihli hisse devir sözleşmelerininin geçersiz olduğunun tespitine, karar kesinleştiğinde kararın bir suretinin ... ... Tarım ve Gıda Sanayi Tic. A.Ş. ile Aydın Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir....

            -TLbedelle satıldığı, satış bedelinin tamamen ödendiği, aracın 19.08.2015 tarihi itibariyle gerekli bakımları yapılarak T1 ve T2'ya teslim edildiği, 19.08.2015 öncesi kanuni hak ve vecibelerin satıcılara, bu tarihten sonraki hak ve vecibelerin alıcıya ait olacağı, Araca ait ruhsat mali evrakların Gülşen Bilici'nin uhdesinde devam edeceği, Gülşen Bilici adına tahakkuk eden Bağ-Kur mali yükümlülükleri ile olabilecek trafik cezaları ve vergiler ve tüm giderlerin T1 ile T2 tarafından ödeneceği belirtilmiştir. Dava konusu aracın protokol tarihinde dava dışı Gülşen Bilici adına kayıtlı olduğu,daha sonra 22.04.2016 tarihinde başkasına bu kişi tarafından satıldığı görülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d md. Gereğince motorlu araç satışlarının noterlikte yapılması gerektiği, noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olduğu hususu düzenlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu