Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki; geçersiz araç satış sözleşmesinin fiilen ifa edildiği sırada, yani mülkiyeti davacı tarafta bulunan dava konusu araç, davalının hakimiyetinde ve (davacıya karşı) sorumluluğunda iken trafik kazası geçirerek hasarlanmıştır. An itibari ile dava konusu araç hasarlı şekilde davacı tarafın kontrolüne geçmiştir ve davalı tarafın elinde ise dava konusu bono bulunmaktadır....

- K A R A R - Davacılar vekili, davalının kambiyo senetlerine ... haciz yoluyla takibe konu ettiği senedin müvekkillerince araç satın alımı karşılığında teminat amacıyla verildiğini, borcun bulunmadığını ileri sürerek senedin iptaline, müvekkillerinin 52.000 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının %40 tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı tarafın satış konusu araçla ilgili olarak hiçbir edimlerini yerine getirmediklerini, satış konusu aracın davacıların elinde kaldığı süreye ilişkin olarak müvekkilinin kira hakkının doğduğunu, davacı tarafın takibe konu senedin teminat senedi olduğuna dair iddiasını kabul etmediklerini, ayrıca teminat senedi olduğunun kabulü halinde de nakte çevrilme şartının gerçekleştiğini belirterek, davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    Dumanlar ile amcaları ...’in mirasçılarına verdiklerini, ...’in mirasçılarından olan davalıların baskıcı ve ısrarcı tutumları ve hataya düşürmeleri sonucu paylarının tamamını davalılara 20/12/2013 tarihinde 2.602-Tl bedelle satış gösterilmek suretiyle temlik ettiklerini, işlem tarihinden önce tapu müdürlüğünde yaptıkları başkaca işlemler nedeniyle bunaldıklarını, davalılarla yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu zira asıl iradelerinin bu taşınmazdaki paylarının yarısını dava dışı halaları ...’ya yarısını da ... mirasçılarına bağışlamak olup yanılma ve aldatılma sonucu iradenin satış olarak açıklandığını, davalılara satış iradelerinin bulunmadığı gibi para da almadıklarını, davalıların taşınmazın fiili kullanım durumunun aynen devam edeceğini beyan etmelerine rağmen satış işleminden hemen sonra taşınmazda dava dışı halaları ile aradaki sınırı bozup halalarının payını düşürdüklerini, satış işleminde gösterilen değerlerin de yanılma ve aldatmayı ortaya koyduğunu, bir an için satış bedelinin...

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda davacı, davalı ile aralarında yapılan sözleşmeye göre sahibi bulunduğu taşınmazın devri karşılığı davalıdan 34 XX 730 plaklı araç ile 475.000 TL aldığını, aracı dava dışı Eray Asil'e devrettiğini, satış bedeli olan 40.000 TL'nin borcuna sayıldığını ancak dava dışı Eray'ın dava konusu aracın ayıplı olduğunu bildirdiğini ve daha sonra ayıplı aracı 17.000 TL'den 3.şahsa sattığını, işbu satış bedelininde araç satış bedelinden mahsup edildiğini , aradaki bedeli de (23.000 TL) Eray'a kendisinin ödediğini öne sürerek ayıp nedeniyle uğradığı zararlar ile aralarındaki sözleşme gereği cezai şart isteminde bulunduğu görülmüştür....

      Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma ilamında; “... Dava konusu senetlerin taraflar arasında düzenlenen... plakalı aracın harici satış sözleşmesi uyarınca düzenlenmiş olduğu ve senetlerin 30.000. TL.’lik bölümünün araç bedeline karşılık olup, 12.000.TL.’lik kısmının ise cezai şart olarak verildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK’nun 20/d maddesi uyarınca tescilli araçların noter dışındaki her türlü satış ve devirleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde taraflar aldıklarını aynen iade etmekle yükümlüdürler. Öte yandan, geçersiz sözleşmeye dayanılarak cezai şart istenemez...” denilmiştir. Anılan bozma kararında belirtildiği üzere, trafiğe tescilli araçların harici satışları geçersizdir. Herkes aldığını iade ile mükelleftir....

        sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- Dosya arasında bulunan motorlu araç trafik belgesinin heyetimizce incelenmesinde,suça konu 08.06.2006 ve 20.07.2007 tarihli iki adet muayene işlemindeki yazılar ve kalemin aynı olduğunun çıplak gözle de farkedildiği,5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi uyarınca, aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, suça konu iki adet sahte muayene işleminin farklı tarihlerde yaptığına ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu tartışılmadan suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK'nın 43. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle ceza tayini yasaya aykırı, 2- Kabule göre de; a) Yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçundan Hazine'nin doğrudan zarar görmediği ve kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve katılma kararının hukuken geçersiz olduğu cihetle; hazine...

          ın 20/05/2014 tarihinde, daha önce her iki davalı tarafından müvekkiline devredilen şirket hisselerini, sanki bu devir işlemi hiç olmamış gibi şirket ortaklar kurulu kararı ve bu karara istinaden hisse devir sözleşmeleri ile davalı ...'a devrettiğini, anılan işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davalı ... hisselerinin ...'a satılarak devredilmesi işlemlerinin muvazaalı ve mükerrer işlem olması nedeni ile geçersizliğinin tespiti ve iptaline, 24/02/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ve bu karara istinaden ... Noterliği'nin 27/02/2014 tarihli hisse satış sözleşmesi ile ... Turizm İnş. Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti'nde ... ve ... hisselerinin müvekkiline satılarak devredilmesi işleminin geçerli olduğunun tespiti ile bu hisse devir sözleşmesi uyarınca şirket hisselerinin müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davaya konu bononun davacı ile dava dışı ... arasındaki araç alım satım sözleşmesi karşılığı verildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Harici satış sözleşmesinde belirtilen aracın satışının davacı adına yapılmadığı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesine göre araç satış sözleşmesinin resmi şekilde noterlikçe yapılması gerekmektedir, bu şekilde yapılmayan harici araç alım satım sözleşmeleri geçersiz olup herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür. Ayrıca söz konusu aracın da davacı adına satış ve tescili yapılmadığından dava konusu bono bedelsiz kalmıştır. Davaya konu bonoda davacı keşideci, davalı ise yetkili hamildir. Davalı bonoda 3. kişi durumunda olup, TTK'nın 687. maddesi uyarınca bedelsizlik iddiasının davalıya karşı ileri sürülebilmesi için davalının bononun bedelsiz olduğunu bilerek bonoyu iktisap ettiğinin ispatı gerekir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "... davanın ikinci el iş makinelerinin mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olması, davaya konu iş makinelerinin KTK'nın 22/1- c maddesi gereğince tescile tabi araçlardan olması, tescil edilebilmeleri için satış ve devirlerinin KTK'nın 20/1- d maddesi ve İş Makinelerinin Tescili İle İlgili Esaslar'ın 11/a maddesi gereğince noterlerce yapılmasının zorunlu olması, bunun dışındaki her türlü satış ve devirlerin geçersiz olmasına rağmen noterde yapılmış bir satış sözleşmesi bulunmaması, dava dilekçesi ekinde sunulan ikinci el iş makinelerinin satışına ilişkin faturalara dayanılarak mülkiyet tespiti yapılamayacak olması, şekil şartlarına uyulmamasından dolayı davalıların davayı kabul etmesinin bu sonucu etkilemeyecek olması sebebiyle davanın reddine " karar verilmiştir....

              aracın iadesini isteme hakkına sahip olduğu, bu durumda davacının geçersiz satış ile zilyedi olduğu her iki aracın davalı borcu nedeniyle haciz ve muhafazası nedeniyle gelir kaybı konusunda tazminat isteme hakkının ve hukuki yararının bulunmadığı” gerekçesiyle “davanın usulden reddine” karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu