ya ait banka hesaplarına göndermek zorunda olduğunu, satış bedelinin yatırılmasının ardından ..., sisteme üyelik aşamasında her alıcıdan (teklif verenden) aldığı araç alım vekaletiyle en yüksek teklif verene araç satışının yapıldığını, araç satışının gerçekleşmesinin ardından araç alıcıya teslim edilmekte ve sürecin bu şekilde son bulduğunu, bu sürecin sonunda arcın kendi adına tescil edilmesini bekleyen müvekkilinin 02/12/2020 tarihinde ... tarafından arandığını, yapılan telefon görüşmesinde ... yetkilileri araç satışının iptal edileceğini, müvekkilinin bu durumu kabul etmediğini, sözleşmeye göre aracın artık kendilerinin olduğunu, ve ...'da bulunan alım vekaletinin kullanılarak aracın kendi adlarına tescil edilmesi gerektiğini, bu görüşmenin ardından müvekkiline mail gönderildiğini, bu mailin ardından müvekkili tarafından davalılara ......
bedelinin %25'ini geçmeyecek şekilde yapılan hesaplama sonucu hükmedilen miktarda bir isabetsizlik bulunmadığı; ... plakalı aracın aracın, site yönetim kararı ile esnafın çalışmasına engel oluşturduğu iddiasıyla davacıya ait otoparka çekildiği, YHGK'nın 201711-35 E 2019/375 K.sayılı kararı doğrultusunda; davaya konu aracın davacı tarafça işletilen otoparkta araç malikinin rızası dışında saklanmış olması, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulmaması, davacı yedieminin zararının, araç malikinin hukuka aykırı ve kusurlu eylemi sonucu da doğmaması, aracın otoparkta saklanmasının davalı yönünden bir sebepsiz zenginleşme oluşturmaması nedeniyle, ... plakalı araç yönünden yediemin ücretine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İptali, Tescil ve Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık araç satışının iptali ve tescili ile bedel iadesi ve tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (4.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Araç satışının alacağa mahsuben yapıldığı yönünde bir iddia ve savunmada bulanmamaktadır. Bu durumda ... plakalı araç peşinen satışının alacağa mahsuben yapılmadığı kabul edilerek aksinin ispatını anılan davalı şirkete yükleyerek bu hususun ispatlanmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalılar ...,... vekillerinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ...,...vekillerinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.00 TL ... harcın temyiz eden davacıdan, aşağıda dökümü yazılı 1.356,20 TL kalan harcın temyiz eden davalı ...'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalılar ..., . geri verilmesine, 04/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Noterliği’nden çekilen 27.08.2010 tarihli azilnameyle vekaletten azlettiği, sanığın azli 31.08.2010 tarihinde bizzat tebliğ etmiş olmasına rağmen 01.09.2010 tarihinde suça konu motosikleti abisi ...’a sattığı, bu surette sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda, Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmasında, katılan tarafından çekilmiş olan azilnameyi, motosikletin satışının yapıldıktan sonra 03/09/2010 tarihinde tebliğ etmiş olduğu savunması, savunmayı doğrular nitelikte tebligat mazbatalarının bulunduğu, bu nedenle sanığın azilnamaden haberi olmadan araç satış işlemi yaptığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, unsurları itibariyle oluşmayan güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davalılar, aracın satışının gerçek olduğunu, mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, borcun doğumundan sonra, borçlunun davalı oğluna yapılan araç satışının mal kaçırma amacına yönelik olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 835,78 onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....
Şti. olan senetlerin bu davalıya ait ... plakalı aracın satışından kaynaklanan borcun ödenmesi için düzenlenip verildiğini, araç satış sözleşmesinin bu şirketin yetkilisi ... ile dava dışı alıcı ... arasında yapıldığını, davacının senetleri kefil olarak imzaladığını, ancak araç satışı gerçekleşmediği için senetlerin karşılıksız kaldığını, buna rağmen ... Şirketi tarafından senetlerin ...'e iade edilmeyerek diğer davalıya ciro edildiğini, bu nedenle davacı ile keşidecinin, diğer davalı yetkilisi ...'dan senetleri araç satışının gerçekleşmemesi nedeniyle geri istediklerini, ancak senetler iade edilmediği gibi İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2008/3752 sayılı dosyasında takibe konulduğunu belirterek, İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2008/3752 sayılı dosyasında takibe konu edilen senetlerle ilgili olarak davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenen bedellerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti.'...
O halde, mahkemece araç hurdasının davalıda kaldığı kabul edilerek tazminatın tamamına hükmedilmiş ise de, sigortalı aracın yerel mahkeme hükmünden sonra Kızıltepe 1.Noterliği'nce düzenlenen 03.9.2012 tarihli Araç Satış Sözleşmesi ile davacı sigorta ettiren tarafından dava dışı .... isimli kişiye 21.150,00 TL bedelle satışının yapıldığı, dolayısıyla sigortalı aracın hüküm tarihinde davacı sigorta ettirenin elinde bulunduğu anlaşıldığından, belirtilen bu yönler mahkemece tartışılıp irdelendikten sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. 4-) Kabule göre de, dava kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen red edilen kısım gereği AAÜT uyarınca davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi isabetli değildir....
Borçlu İsmail Yalçınkaya'nın taşınmaz satışının işlemlerine de başlandığı, borçlu İsmail Yalçınkaya'nın taşınmaz satış işlemleri için tarafımızca birkaç kez satış avansı olarak masraf yatırıldığı, haklı ve mesnetli memur muamelesine ilişkin şikayetimizin kabulü ile 34 XX 599 plaka sayılı araç üzerindeki haczin kalkmamış olduğu kabul edilerek araç üzerine haciz konulmasına ve yakalama şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, Sincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/137 Esas sayılı dosyasından aracın satışının engellenmesi için tedbir kararı verildiği ve satışın bu tarihten sonra yapıldığı, Karayolları Trafik Kanunun 85/2. Maddesi gereğince konulan tedbir kararından sonra yapılan tescillerin hükümsüz olduğundan ve tedbir kararının kaldırıldığına ilişkin bir karar bulunmadığından, araç satışının danışıklı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davacı 3.kişi ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 06.08.2009 tarihinde konulmuş, davacı 3.kişi ise aracı 17.03.2008 tarihinde hacizden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesine uygun olarak Noterde düzenlenen sözleşme ile satın almıştır....