Maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınarak, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 121/b-2. Maddesine göre araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde benzer bir hükme yer verilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. Maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve işlemler hakkında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla çıkarılan 03.08.2005 tarih ve 296 sayılı Milli ......
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece tedbirin kaldırılmasına dair çekin vade ve takip tarihi ile tasarruf tarihleri arasında geçen süreyi gerekçe gösterildiğini ancak çekin vade ve takip tarihi ile tasarruf tarihi arasında nasıl bir uyumsuzluk olduğunun anlaşılmadığını, işbu davanın TBK 19 maddesine istinaden muvazaa nedeniyle açıldığını, İİK 277 maddesine göre açılmış iptal davası olmadığını, bu nedenle davalının icra takibine itiraz etmiş olmasının tasarrufun iptali davasının görülmesine engel olmadığını belirterek taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Dava TBK 19. Maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tapu iptali talebine ilişkindir....
yönünden davacı lehine iptali ile davalıya ayrılan paydan, davacının alacağının ferileri ve dava giderleri ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/495 Esas KARAR NO : 2021/517 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/09/2020 KARAR TARİHİ : 14/09/2021 Antalya ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... E-.../... K sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzii edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil eden firmanın, davalı firmaya ... tarihli araç satış sözleşmesi ile ... plakalı ... Marka aracı toplam ... TL. bedelle satmış ve teslim etmiş olduğunu, vekil eden firmanın işbu satış işlemine ilişkin olarak ... tarih, ... no'lu toplam ... TL. meblağlı faturayı tanzim etmiş olduğunu, davalı firma, işbu araç satışına mahsuben araç satışının yapıldığı tarih olan ... tarihinde ... TL.'yi araç vekil eden firma banka hesabına havale etmiş olduğunu, bakiye ... TL.'...
No’lu parselin paydaşı olup taşınmazın paydaşlarından ... ve ...’nın davacıdan habersiz paylarını 7.11.2006 tarihinde davalı şirkete sattığını, yapılan satışın davacıya noter aracılığı ile bildirilmediğini, davacının satıştan 8.10.2007 tarihinde haberdar olduğunu, satış bedelinin gerçekte 110.000 TL olmasına rağmen önalım hakkının kullanılmasını engellemek için muvazaalı olarak 170.000 TL olarak gösterildiğini, mahkemece gerçek bedelin tespitinden sonra önalım bedelinin depo edileceğini belirterek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, yapılan pay satışının davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, davacının davasında samimi olmadığını, davanın süresinde açılmadığını, bedelde muvazaa yapılmadığını, tapuda gerçek bedelin gösterildiğini, öncelikle davacının önalım bedelini depo etmesini istediklerini, usul ve yasaya aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davacı sadece itirazın iptali davası yönünden istinaf talebinde bulunmuş,manevi tazminata ilişkin istinaf talebinin olmadığı belirlenmiştir. Davada harici araç satışı nedeniyle davacı yönünden manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından buna dair mahkemenin kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili yargılama sırasında 16/02/2016 tarihli duruşmada " ödemelerin bir kısmı yapılmış fakat bir kısmı eksik yapıldığı için borç tasfiye edilmiş araç iade edilmiş araç iki yıl kullanılmasından dolayı bu bedeller kullanım bedeli olarak değerlendirilmiştir, bütün anlaşmalar sözlü yapılmıştır, davacının iddialarını kabul etmiyoruz, satış 2008 yılında yapılmıştır, " şeklinde beyanda bulunduğundan,davalı tarafça araç bedelinin bir kısmının alındığı ikrar edilmiş,alınan tutar belirtilmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde: " ...davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 34 XX 524 plakalı araç bakımından talebin reddine, 34 XX 854 plakalı araç bakımından talebin reddine, 34 XX 333 plakalı araç bakımından talebin reddine, 34 XX 464 plakalı araç bakımından talebin reddine, 34 XX 172 plakalı araç bakımından talebin kabulü ile 34 XX 172 plakalı araçtaki davalının hissesinin muris Hacı Ahmet Göktaş'ın veraset ilamı gereğince davacıların hissesi oranında iptali ile davacıların miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline, 34 XX 387 plakalı araç bakımından talebin kabulü ile 34 XX 387 plakalı araçtaki davalının hissesinin muris Hacı Ahmet Göktaş'ın veraset ilamı gereğince davacıların hissesi oranında iptali ile davacıların miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline..." karar verilmiştir....
A.Ş., bu devir işlemlerinin mal kaçırmak amacıyla muavazalı olarak gerçekleştirildiğini, devredilen bu mallar için alacak miktarları kadarı ile İİK 277 mad. vd. gereği tasarrufun iptali ile iptal edilen bu tasarruflar için cebri icra yoluna devam edilmesinin sağlanması için bu davayı açtıklarını, davalılar arasındaki ... plakalı araç için ... tarihli ... plakalı araç için ... tarihli, ... plakalı araç için ... tarihli ... plakalı araç için ... tarihli,... plakalı araç için ... tarihli ... plakalı araç için ... tarihli, ... plakalı araç için ... tarihli ... plakalı araç için ... tarihli, ... plakalı araç için ... tarihli satış işlemlerinin iptali ile Ankara ......
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşif ile belirlenen taşınmazlar değeri depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Davacının, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalıya çekişme konusu hisselerin mülkiyetinin naklini sağlayan resmi senet içeriğinden payların toplam 550.000 TL bedelle satışının yapıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle taşınmaz satışının iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Davacı vekili, davacının davalı ...'dan 20/04/1985 tarihli adi sözleşme ile 5 ve 6 nolu iki adet bağımsız bölümü haricen aldığını, ancak davalı ...’ın aralarındaki adi sözleşmeye uymayarak davacıya bağımsız bölümlerin devrini yapmadığını, davalı ...’ın salt bu yükümlülüğünü yerine getirmemek için davacının eldeki davayı açmasından kısa bir süre önce muvazaalı olarak satış gibi göstererek taşınmazları devrettiğini, 6 nolu bağımsız bölümün muvazaalı olarak alan davalı ...'...