"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...’un maliki olduğu 8551 parsel sayılı taşınmazı davalı ... ve ...’ye, 968 parsel sayılı taşınmazı gelini ...’a, onun da ½ payını eşi ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, ... plakalı traktörünü de davalı ...’a mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının ve trafik kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle ... ve ... yönünden açılan davanın reddine, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle diğer davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı....
Muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zaman aşımı süresi söz konusu olmaz. Bu, hükümsüzlüğün doğal bir sonucudur. Tasarrufun iptali davasında tasarrufun, borcun doğum tarihinden sonra yapılması dava açılabilmesinin sebeplerinden biriyken, muvazaa davalarında işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi yoktur. Nitekim, kesin hükümsüz sayılan bir işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi de bulunmamaktadır. Zira işlem, yapıldığı andan itibaren geçersiz sayılır. Davaya konu edilen muvazaalı işlem, borcun doğumundan önce veya sonra yapılmış olsa da butlan yaptırımına tabidir. Temlik eden kişinin yaptığı bir bağış ya da ivazsız tasarruf ancak gerçek iradeye uygun değilse iptal edilebilir. " belirlemesinde bulunmuştur. Davacının alacağının dayandığı Edine 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa nedeniyle açılan araç satış işleminin iptali isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e satışının yapıldığı, tanık beyanları ile muvazaa iddiasının açıkça kanıtlanamadığı, taşınmazın tapu kaydının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin bulunmadığı, davalılar arasında yakınlık akrabalık bağının da olmadığı, bu sebeple tapu iptali tescil talebinin yerinde olmadığı ve sözleşmenin geriye doğru feshedilmesi halinde sözleşme tarafının kira, gelir kaybı vs. gibi yararlarını yükleniciden talep etmesi mümkün olmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, her ne kadar davalılar ... ile diğer yüklenici davalı şirket arasında muvazaa iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle tapu iptali-tescil istemi reddolunmuşsa da; dosya kapsamı ile dinlenen tanık anlatımlarından davaya konu arsa üzerine inşaat yapılacağına ilişkin tabelanın uzunca süre arsa üzerinde yer aldığı, davacı arsa sahibine ait olduğu sabit olan iki adet eski evin yıkılmaksızın arsa üzerinde halen bulundukları, tanık ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... aleyhine takip yaptıklarını borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı 10.11.2008 tarihinde muvazaalı olarak diğer davalı ...'ye sattığını belirterek, bu muvazaalı işlemin iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin 25.03.2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile borçludan daire aldığını ancak bedel ödenmesine rağmen dairenin teslim edilmemesi üzerine dava konusu dairenin satışının yapıldığını, muvazaa söz konusu olmadığından, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur Davalı ..., davalı ...'...
nun 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 31/07/2014 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle aracın trafik kaydı ile taşınmazın tapu kaydının iptali ve satış yetkisi verilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaa nedeniyle araç trafik kaydı ile tapunun iptali ile davalı borçlu adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının alacağının dayanağı olan senedin gerçek bir borç ilişkisine dayalı olarak düzenlenmediğini, müvekkilinin talebi üzerine aile konutu şerhi konulan taşınmazın başka türlü satışı mümkün olmadığından, bu yolla satışının sağlandığını, satış bedelinin, düzenlenen sıra cetvelinde alacağı muvazaalı olan davalıya ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın iptali ile bu tutarın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın varlığının daha önce açılan itirazın iptali davasında kesin olarak belirlendiğini, öte yandan müvekkilinin alacağının davacı alacağından önce doğduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan ve satış işlemininde aslen tarafların gerçek iradesine uymadığından geçerli olmadığı kabul edilerek tapu iptali tescil talebinin kanıtlandığı kabul edilerek Fındıkpınarı 294 ada 8 parselde ki taşınmazdaki payın 2320 olarak kabul edilerek 346/2320 oranındaki payın davalı adına olan kaydının iptali ile davanın kabulüne, yönelik karar verilmiştir....
Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik birliği içinde satın alınan ve muvazaa yolu ile 3. kişiye satılan taşınmazın satışının iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanmakta olup, aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesi tarafından ise, davanın muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu ve aile hukuku ile ilgili olmadığını belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının davalı ile birlikte evlilik birliği içinde edindiği uyuşmazlık konusu taşınmazın mal kaçırmak kastıyla muvazaa yoluyla 3. kişiye devrettiği iddiasıyla İİK 283. maddesi gereği tasarrufun iptalini talep ettiği anlaşılmıştır....