Davaya dayanak ve hükme esas alınan sözleşme, her ne kadar ''Oto Kiralama Sözleşmesi '' olarak belirtilmiş ise de özellikle sözleşmenin şartlarını düzenleyen ilgili maddeleri göz önüne alındığında sözleşmenin şoförlü araç kiralama hizmetine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla;Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görev yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
TTK da bahsedilen basiretli tacir sıfatına uygun hareket etmediğini, Taraflar arasında imzalanan Sulh ve feragat sözleşmesi gereği davalının herhangi bir tazminat ve masraf adı altında bir hak ve alacak talep etmeyeceğini kabul etmiş ve davalıya ibra ettiğini, davacı taraf dava dilekçesinde Sulh ve Feragat sözleşmesini ticari hayatını sekteye uğratmamak açısından imzalamış olduğunu bildirdiğini, ancak bu sözleşme imzalanmadan çok önce aracın değiştirileceği ve yine bu süreçte mağdur olmaması açısından aracı kullanabileceğinin davacıya bildirildiğini, davacı tarafın ticari hayatının sağlıklı şekilde devam etmesi için davalının elinden gelen gayreti gösterdiğini, davalının müşteri memnuniyeti kapsamında davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği aracı kullanabileceğini kendisine bildirdiğini davacının bunu yapmak yerine aracı kullanmaktan vazgeçip kendi işlerinde araç kiralama yolunu seçtiğini, Hali hazırda davacının elinde işlerinde kullanabileceği bir araç varken onu kullanmayıp araç kiralama...
Aracılığıyla davalıya uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralatıldığını; sahip olduğu bu aracı ticari amaçla satın alarak ve alt şirketi olan Metronom Paketleme Dağ. Paz. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından araç kiralama işinde kullandırıldığının ve aracın kiralık bir araç olup günlük kiralamadan dolayı gelir elde edilemediğinin beyan edilmesi karşısında davacının kira ilişkisini kabul ettiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 4/1- a maddesine göre, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarının sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Davacı ile davalı Lamor Çevre T3 Arasındaki ihtilaf kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, bu uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Tarafların ticari işletme olduğu konusunda şüphe yoktur....
KALDIRMA SONRASI ALINAN EK RAPORA GÖRE bilirkişi heyetinin 31/10/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda Dava konusu 34 XX 575 plaka sayılı aracın 14/08/2020 tarihinde meydana gelen kaza sonrası pert olduğunu, davacının kaza sonrası pert olan aracının yerine piyasadan ücreti karşılığında kiralayacağı emsal nitelikteki bir başka aracı kullanmasının mümkün olduğu, aynı nitelikte emsal yeni araç satın alınabilmesi için gerekli sürenin ortalama 15 gün olduğu kanaatine varıldığını, günlük kiralama bedelinin 220,00 TL olduğu, emsal yeni bir araç satın alınabilmesi için gerekli süre ortalama 15 gün olduğundan dolayı güncel kiralama bedelinin 7.500,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle de 15 günlük kiralama bedelinin 3.300,00 TL olduğu bildirilmekle ve rapor dosya kapsamına uygun görülmekle itiraz yersizdir....
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 09/03/2022 KARAR TARİHİ : 21/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili, Müvekkili şirket yetkilisi ...'ın ... Grup Oto Kiralama Şirketi'nden 17.02.2020 tarihinde araç kiraladığını, ancak kiralanan aracın bozulduğunun ilgili firmaya bildirmesi üzerine 15.08.2020 tarihinde, daha sonradan İbrahim Karaarslan adına kayıtlı olduğu öğrenilen "..." plakalı aracın Müvekkiline teslim edildiğini, aracın ... Grup Oto Kiralama Şirketi ile Müvekkili arasındaki kira ilişkisine uygun bir şekilde kullanıldığını, kira ilişkisinin bitmesini takiben 05.01.2021 tarihinde aracın ...'...
Somut olayda, davacının, davalıya araç kiralama işi yaptığını, davalının 2 adet faturadan kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz ettiğini beliterek takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş olup, davanın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve HMK'nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile araç kiralama sözleşmesi nedeniyle düzenlenen bonodan ötürü açılmış menfi tespit davasına ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunmakta olup uyuşmazlık bu araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından ve kira ilişkisinden kaynaklandığından görevli mahkemenin de Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu mahkememizce kabul edilmiştir....
Davalı vekili; taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğunu ve müvekkilinin sözleşme gereğince davacının tüm haklarını ödediğini, davacının müvekkili tarafından yapılan ödemeleri ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2024/478 Esas KARAR NO: 2024/632 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 28/06/2024 KARAR TARİHİ: 04/07/2024 DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu 28/06/2024 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin araç kiralama sektöründe hizmet verdiğini, davalı şirket de müvekkilinin müşterisi olduğunu, yerel seçimler öncesi araç kiralama hususunda ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin, davalı şirkete yerel seçimler öncesinde araç kiralama hususunda anlaştığı ve araçlarını davalı şirkete kiralandığını, söz konusu araçların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafın fatura içeriklerine herhangi bir itirazda bulunmadığını, borcuna ilişkin olarak müvekkili şirkete takibe konu fatura için ödeme yapmadığını, davalı şirketin aynı konu ve sözleşmeye ilişkin 2 adet fatura bedellerinden birini müvekkiline ödediği halde 29.03.2024 tarihli faturaya ilişkin ise 400.000.00 TL ödeme gerçekleştirdiğini...
den araç kiralamak istediğini, davalı şirketin araç kiralama karşılığında kira sözleşmesinin ekinde müvekkiline boş senet imzalamasını istediğini, müvekkilinin senedi imzalamak istemese de kendisine senedin, sözleşmenin eki niteliğinde olduğu ve aracın teminat altına alınması için imzalatıldığının söylendiğini, ivedi araç kiralama ihtiyacı içerisinde olan müvekkilinin boş senede imza atmak zorunda kaldığını, müvekkilinin sözleşmeyi imzaladığı anı videoya almak suretiyle senedin teminat niteliğinde olduğunu kayıt altına aldığını, müvekkili ile davalı şirket arsında hiçbir borç ilişkisi olmamasına rağmen davalı şirketin kötü niyetli olarak, haksız kazanç elde etmek amacıyla; söz konusu senedi, borçlu kısmına müvekkili şirket ... Tic. Ltd. Şti., kefil kısmına müvekkili ...'...