HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/218 KARAR NO : 2021/1521 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2019 NUMARASI : 2018/50 ESAS, 2019/111 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescili KARAR : Dava, 4650 sayılı yasayla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. Maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir. İDDİA, SAVUNMA ve MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alınan kamu yararı kararı uyarınca dava konusu Kastamaonu İli, Araç İlçesi, Alınören Köyü, ( eski 143 ada 147 parselden ifraz ) 143 ada 195 parsel sayılı taşınmazın İhsangazi- Araç İl yolu kamulaştırması kapsamında bedelinin tespiti ile yol olarak terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından 22/09/2014 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; hukuki menfaat yokluğundan davanın reddine dair verilen 23/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine yöneliktir. Mahkemece, hukuki menfaat yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; uzun zamandır kullandığı, kaydı ziraat odalarınca tutulan biçer-döverin kendisine ait olduğunu ileri sürerek ziraat odasınca kayıtta esas olmak üzere aracın kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 24/03/2016 gün ve 2015/15109 - 2016/3913 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
DAVA TARİHİ : 20.04.2012 Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince önceki kararda direnilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2022 tarihli ve 2021/538 Esas, 2022/1739 Karar sayılı kararı ile direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunarak davalı vekilin sair hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi amacıyla dosya Dairemize gönderilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde araç mülkiyetinin tespiti, vergi borcunun davalı yana ait olduğunun tespiti faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 22/12/2004 tarihli 4 yıl süreli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının finansal kiralama bedellerini ödemediğini, sözleşmeye konu aracın 16/05/2008 tarihli kati satış sözleşmesi ile davalıya satıldığını, oysa 3226 sayılı yasanın 7.maddesine göre sözleşmelerin en az 4 yıl süre ile feshedilemeyeceğini, finansal kiralama sözleşmesine konu araca ilişkin kati satış sözleşmesinin iptali ile aracın mülkiyetinin müvekkil şirket adına tespitine, aracın mülkiyeti davalı tarafından üçüncü şahsa devredilmiş ise satışın geçersizliğinin tespiti ile rayiç bedelin şimdilik 100,00 TL'sinin davalıdan tahsiline, finansal kiralama bedeli alacağının şimdilik 9.900,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı tarafla akdetmiş olduğu finansal kiralama sözleşmesinin 36 ay süreli olduğunu, sözleşmeye konu borcun tamamını ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Muhtesatların üzerinde bulunduğu taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığı düşünülemez ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhtesatın arzın maliki olan taşınmaz maliki dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Bu hukuksal olgu ve "Çoğun içinde azı da vardır" kuralı dikkate alındığında, başkasına ait taşınmaz üzerindeki muhtesatın mülkiyetinin tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davanın kısmen kabulü ile, davaya konu muhtesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespitine ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekir....
Noterliğinin 30/10/2018 tarih ve ... yevmiye nolu araç satış sözleşmesi gereğince davalıya satışı yapılan ... plakalı araç bedelinin ödenmediğini ve bu nedenle düzenlenen ... nolu 30.10.2018 tarihli fatura nedeniyle alacaklı olduğu iddia ettiğine göre uyuşmazlık alacağın varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır. Anılan senette, araç bedelinin alınarak aracın teslim edildiği belirtilmiştir. Fatura da 30.10.2018 tarihinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında bunun dışında bedele ve bedelin ne şekilde ödeneceğine ilişkin bir sözleşme bulunmamaktadır. Belirtilen noter senedi, bedelin alındığına ilişkin beyan makbuz hükmünde olup, bu hususun aksi ancak kesin delillerle kanıtlanabilir. Davacının HMK'nın 204. maddesine uygun bir iddiası bulunmadığı gibi, yemin deliline de başvurulmamıştır. Bedelin ödenmesi konusunda iade fesadı oluşturulduğu da davacı tarafından kanıtlanmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/10/2015 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespit ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak; 1-Bozma kararı öncesinde 129.331,71-TL bedele hükmedilerek davalılara ödenmesine karar verildiği, bozma sonrası tespit edilen bedelden ilk karar ile ödenmesi hüküm altına alınmış olan bedelin mahsubu ile bulunan ve davacı idarece bloke edilmiş olan 22.416,08 TL nin Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı kanun ile değişik 10. maddesi gereğince bozma öncesi tespit edilmiş olan bedelin ödenmiş olduğu da gözönünde bulundurulmak suretiyle karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bloke edilmesine karar verilmesi gerekirken, kıymet taktir komisyonu raporunda belirlenen bedelin bloke edilerek hükmün kesinleşmesinden sonra ödenmesine karar verildiği ve bu hususta hükmün infazının da mümkün olmadığı anlaşıldığı gibi; 2-İlk karar ile ödenmesine hükmedilen toplam 129.331,71 TL kamulaştırma bedeline 27.05.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 20.12.2012 tarihine, bozma sonrası tespit edilen bedelden ilk karar ile ödenmesi hüküm altına alınmış olan bedelin mahsubu ile bulunan 22.416,08...