Kaldı ki, mahkemece araç mülkiyetinin tespiti talebi ve araçların satılması halinde bedellerinin ödenmesi hususunun değerlendirilmesi, trafik kaydının iptali ve tescili hususunda idari yargının görevli olması nedeniyle HMK'nun 114/1- b ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmemiş olması da doğru değildir. Ayrıca davacı tarafça, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı halde, mahkemece, davacı tarafa araç mülkiyetinin tespiti hususunda yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususu hatırlatılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş olup, davacı vekilinin bu yöndeki istinafının yerinde olduğu görülmüştür....
Semen ödeneceği düşüncesi uyandırılarak taşınmazın mülkiyetinin naklinin sağlanması ve ondan sonra semenin ödenmemiş olması yukarıda değinilen ilkeler gözetildiğinde iradeyi fesada uğratan sebeplerin gerçekleştiğinin kabulünü gerektirir. Bir başka ifade ile, elbetteki taraflarca bedelin yani semenin sonra ödeneceği kararlaştırılabilir. Böylesi bir durumda Borçlar Kanununun 893. maddesi hükmü uyarınca satış bedeli üzerinden ipotek tesisi mümkün bulunduğu gibi, Borçlar Kanununun 217. maddesi delaletiyle 211. maddesi hükmü gereğince bedel ödenmediği takdirde taşınmazın mülkiyetinin iade edileceğine dair ihtirazi kayıt konulabilir. Böylesi bir olgu tapunun iptali ile eski malike intikaline olanak sağlar ise de, koşulsuz olarak bedelin sonradan ödenmesi taraflarca kararlaştırılmış ise satıcının hakkı bedel olup, ödenmemesi halinde yasal yollara müracaat ederek tahsili sağlanabileceğinden ödememe tapu iptal ve tescilin hukuki nedenini teşkil etmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, araç satışının iptali ile davacı adına tescili olmadığı taktirde araç bedelinin davalılardan tahsili istemine yönelik olup taraflar tacir değildir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. Ancak, anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yüksek Yargıtay Hukuk Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Yüksek Yargıtay Hukuk Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/255 KARAR NO : 2023/10 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2020 NUMARASI : 2019/316 ESAS, 2020/201 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescili KARAR : Dava, 4650 sayılı yasayla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. Maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. İDDİA, SAVUNMA ve MAHKEME KARARININ ÖZETİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazların Araç Barajı kamulaştırması kapsamında bedelinin tespiti ile taşınmazın davacı idare adına tescilini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/01/2016 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescil olmadığı takdirde bedelinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; talebin reddine dair verilen 10/01/2018 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 19/04/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre, hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 47.530,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Bu nedenle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen araç satış sözleşmesinin ifasından davalının kaçınması sebebiyle davacının davalıya ödediği ve sonradan iade edilen bedelle ilgili olarak, bedelin yabancı para cinsinden ödenmesi sebebiyle oluşan kur farkının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda davacının davalıya yaptığı havale bedelinin davalı tarafça davacıya iade edildiğine dair bir uyuşmazlık bulunmamakta olup, havalenin davacı tarafça gönderildiği tarih ile davalıca iade edildiği tarihteki kur farkından doğan zararın davacıdan istenip istenemeyeceği uyuşmazlık konusudur....
Şti.’den 7.12.2007 tarihinde araç satın aldığını, kısa süre içerisinde aracın gaz yemediğini ve araç sürüş kalitesinin giderek düşmeye başladığını gördüğünü,birçok kez servise götürdüğünü, araçtan beklenen menfaati elde edemediğini ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini,mümkün olmadığı taktirde araç bedelinin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, araçta ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/07/2014 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; hukuki yarar yokluğundan davanın reddine dair verilen 10/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı ... tarafından temyiz olunmuştur. Davacı belediye, davalı ... Belediyesi tarafından 6360 sayılı Kanun kapsamında devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonuna bildirilmeyen 9 adet itfaiye aracının kendisine ait olduğunun tespitine ve adına tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuştur....
Mahkeme, davacı tarafça davalının hesabına, T1-Araç Alım Bedeli" açıklaması para gönderildiği , bu bedelin davalı tarafça alınmış olduğu konusunda taraflar arasında bir çekişme olmadığı,davacının beyanlarına göre, bu paraların davalı ve eşi ile yaptığı anlaşma doğrultusunda araç alımı için gönderdiği, paraların davalının hesabına geçerek davalının zenginleştiği, davalının araç alımına dair bir delil sunmadığı gibi hesabına gelen parayı iade ettiğine dair bir delil de sunmadığı,davalının hesabına gelen 50.000,00 TL'yi ödemekle yükümlü olduğu,alacağın da likit olduğu gerekçesi ile; "1- Davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2020/11750 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 50.000,00 TL asıl alacak üzerinden takipte belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına, 2- Alacak likit olduğundan alacağın %20'si olan 10.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 12.1.2003 tarihinde ... açık oto pazarında aracının satımı için davalı ... ile anlaştığını,1 000 000 000 TL kaparo ile kalan paranın ertesi gün ödenmesi vaadiyle senet verildiğini, 13.1.2003 tarihinde hazırlattırdığı vekaletname ile davalıların evine gittiğini ,vekaletin elinden bir müddet için alınıp geri getirildiğini, kendisine ... telkin edilerek aracın ve ruhsatının davalıda bırakıldığını,kendisinden habersiz aynı gün davalı ...’a noterden satışının yapıldığını,davalıların ... ve elbirliği içinde olduklarını ,savcılığa şikayette bulunduğunu, haklarında açılmış dava olduğunu savunarak aracının aynen iadesini istemiştir....