ile satın alma usulü tamamlanamadığından anlaşma sağlanmadığını belirterek kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmaz üzerinde ipotek bulunması halinde ipoteklerin bedele yansıtılarak tespit edilen kamulaştırma bedelinin ödenmesi, taşınmaz üzerinde haciz ve şerh bulunması halinde haciz ve şerhlerin kaldırılarak tespit edilen kamulaştırma bedelin ödenmesi, taşınmaz üzerinde ipotek haciz ve şerh bulunmaması halinde tespit edilen kamulaştırma bedelinin ödenmesi ile kamulaştırılan bölümlerin tapularının iptalleri ve yol olarak tapudan terkini ve idare adına tapuya tesciline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
Davacının dava konusu iş makinesinin tescilli olduğundan söz etmeksizin fatura ile satışa dayanarak adına mülkiyetinin tespitini ve tescilini talep etmesi, dava konusu iş makinesinin mülkiyetinin devri için tescilinin Karayolları Trafik Kanununun 22. maddesine göre zorunlu olması, ... 23/06/2023 tarihli cevabi yazısı ile dava konusu iş makinesinin tescil kaydının bulunmadığının bildirilmesi, dava konusu iş makinesinin mülkiyetinin faturaya dayalı olarak devrinin kabulünün tescili zorunlu olan taşınır malın mülkiyetinin tescil zorunluluğu olmadan devir edilmesinin kabulü anlamına gelmesi, İş Makinelerinin Tescili İle İlgili Esasların 9. maddesinde yer alan mahkemeden alınacak sahiplik belgesinin ancak tescilli bir iş makinesinin devrinin ihtilaflı olması durumuna özgü olması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 308. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalının davacının ileri sürdüğü vakıayı kabul etmiş olmasının kamu düzenine ilişkin olan yukarıda belirtilen araç tesciline ilişkin düzenlemeler karşısında...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanlarının ½ paylı 61 parsel sayılı taşınmazı satış işlemi için davacılardan Murat’ı vekil tayin ettiğini, vekilin anılan taşınmazı davalı şirkete 6.000.000,00 TL bedelle sattığını ancak davalı şirket ortakları ve yetkilisi ile teyze çocukları olmaları nedeniyle satış bedelinin tapuda düşük gösterildiğini, bedelin yalnızca 750.000 TL’sinin ödendiğini, geriye kalan tutarın sonra ödeneceğinin vaad edildiğini, akraba olmaları nedeniyle bu vaade güvendiklerini ancak bedelin ödenmediğini, bu tutardan davacılardan Süleyman’ın payına düşen 1.475.000.00 TL’nin ödenmesi amacıyla bono verildiğini,senet bedelinin de icra takiplerine rağmen ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini, olmadığı takdirde bedele hükmedilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/06/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle araç şatış sözleşmesinin iptali ve mülkiyetinin davacılara ait tespit ve tescilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/10/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, muris muvazaası, olmadığı takdirde 6098 sayılı TBK’nun 19....
ın araçları vekaleten çalıştırdığı, eğer davalı şirketin araçların çalıştırılmasından kaynaklanan bir borç varsa bunun davalı şirket ile davalı ... ve davacılar arasında görülebilecek ayrı bir davanın konusu olabileceği, davalı şirket tarafından eldeki davada karşı dava açılmadığı, eldeki davanın araç mülkiyetinin tespiti, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince de açılan dava kapsamında karar verilmesinin doğru olduğu, tahkikatın ve yapılan bilirkişi incelemesinin yeterli olduğu, davalı ...'ın ikrar mahiyetindeki beyanları karşısında araçların mülkiyetinin aidiyeti hususunda başkaca bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, mevcut delillere göre hukuki değerlendirme yapılarak sonuca ulaşmanın mümkün olduğu, davalı şirket vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 3-Kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre; Yukarıda belirtildiği gibi; Davalı ...'...
Kepçe tipi iş makinesinin müvekkili şirket adına tespiti için gerekli bulunan sahiplik belgesinin verilmesi ve iş makinesinin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespiti için bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu,............. Şasi numaralı ve .............. motor numaralı iş makinasının mülkiyetinin müvekkili ............. Tic. Ltd. Şti ait olduğunun yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin 19/04/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalıdan satın alındığı ileri sürülen iş makinesi niteliğindeki aracın mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir. HMK m. 311 hükmünde açıkça ifade edildiği üzere; davadan feragat, davaya son veren bir taraf işlemi olup, sonuç doğurması karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/08/2012 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti, davalı adına olan tescil kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu icra takibinin sadece ----- plaka nolu araca yönelik olmadığını, davacıya ait ------ plaka nolu araçlar ile yapılan ihlalli geçişlerin de söz konusu icra takibine konu edildiğini, davacı tarafın her ne kadar icra takibinin sadece----- plaka nolu aracın yapmış olduğu ihlalli geçişler nedeniyle müvekkil şirket tarafından takip başlatıldığını ileri sürmüşse de söz konusu icra takibinin-----plaka nolu araç ile yapılan 45 adet ihlalli geçiş,----- plaka nolu araç ile yapılan 1 adet ihlalli geçiş, ---- plaka nolu araç ile yapılan 3 adet ihlalli geçiş, ----- plaka nolu araç ile yapılan 1 adet ihlalli geçiş ve-----plaka nolu araç ile yapılan 1 adet ihlalli geçiş nedeniyle başlatıldığını, Yani 3----- plaka nolu araç haricinde 4 farklı araç ile yapılan 6 adet daha ihlalli geçiş bulunduğunu, bu durumun icra takibi aşamasında ve arabuluculuk aşamasında yazılı ve şifahi olarak davacı tarafa bildirildiğini, ------ Plaka nolu araç yönünden icra...
Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir....
Adına kayıtlı dava konusu araç üzerine konulan haczin kaldırılmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır.Kara taşıtlarının mülkiyet tespitinde trafik kayıtları esas alınınr. Davaya konu araca haciz konulduğu tarihte borçlu şirket adına kayıtlı olduğu için, borçlu araç sahibinin araç üzerindeki mülkiyet hakkı ortadan kalkmıştır.Araç sahibine hacizden sonra yapılan ödeme yasal değildir.Sigorta şirketi usulsüz olarak yapıtığı ödemeye dayalı olarak araç üzerinde hak iddia etmektedir.Sözkonusu araç, çalındiktan sonra bulunarak sahibine teslim edilmiştir. Sigorta şirketi yapmış olduğu ödemeye araç sahibinden talepte bulunabilecek iken, Kurumdan talepte bulunması hukuka aykırıdır." gerekçeleriyle, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava konusu; Kurum tarafından 34 XX 600 plakalı araç üzerine konulan 03.08.2004 ve 24.12.2004 tarihli hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir....