Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/72 ve 1969/874 sayılı kararıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

    Hukuk Dairesinin 26.03.2007 gün ve 2007/2302 - 3859 bozma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdinin 3116 sayılı Yasaya göre 1938 yılında yapıldığı anlaşıldığından, daha sonraki yasalara göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları ile yetinilmeyeceğinden taşınmazın orman kadastro sınırları içerisinde kalan bölümünün doğru biçimde saptanması ve taşınmazın öncesinin niteliğinin belirlenmesi açısından ilk orman kadastro haritası ile aplikasyon ve 2/B uygulama haritalarının yöntemince mahalline uygulanması, tahdit hattı ile irtibatlı kroki çizilmesi ve taşınmazın öncesinin eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenejman planında çekişmeli taşınmazla birlikte çevre arazilere uygulanarak taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

      ve özel mülk olamayacak orman içi açıklığı niteliğindeki yerleri sahiplenmesinin yasal anlamda bilim ve ... bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesi olduğu, bu yöntemin ... erozyonu, ormanların yok olması, doğanın ve çevrenin bozulması sonucunu doğuracağı, yasada tanımlanan bilim ve ... bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme kavramından bu tür olayların amaçlanmadığı, 6831 Sayılı Yasanın aksi yönde yorumunun ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine, yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştıracağı, bu durumun ise Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırılık oluşturacağı, suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların niteliğinin kaybettirilmesinin yasalarla korunamayacağı, o halde uzman orman bilirkişi tarafından tüm bu olgulara göz önünde bulundurularak dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve ... rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme...

        Davacı Orman Yönetimi, davalı Hayati'nin, dava konusu parseli ormandan açması nedeniyle 6831 sayılı Yasa'nın 93/2. maddesi gereğince Bayramiç Sulh Ceza Mahkemesi'nin 1992/90-120 sayılı kesinleşen ilamı ile hükümlülüğüne karar verildiği gibi, taşınmazın eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında da orman sayılan yerlerden olduğu, ancak yörede 3402 sayılı Yasa'nın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan orman sınırlamasında parsel orman sınırı dışında bırakıldığını, bu nedenle aslı orman olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili iddiasıyla genel mahkemede dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman olduğu iddia edilen parselin tapu kaydının iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasa'nın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 18/03/1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

            Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından, taşınmazın eylemli orman olması nedeniyle Hazine adına tescili gerektiği gerekçesi ve re'sen anlaşılacak nedenlerle ve davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından kararın kesin hüküm nedeniyle onanması istemiyle temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesine göre ya göre yapılıp 08/07/1982 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2. madde uygulama çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, usulüne uygun karar verildiğine, çekişmeli taşınmazın Kartal 1....

              O halde; yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddî ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması gerekir....

                Tapulama Mahkemesinin 1986/44-1987/115 sayılı kararı ile taşınmazın 9000 m2'liik bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, 9100 m2'lik bölümünün ise orman sınırları dışında kaldığı belirlenerek bu şekilde hüküm kurulmuş, kararın kesinleşmesi üzerine infaz edilerek 1059 sayılı parsel 9100 m2 yüzölçümü ile davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın hükmen orman sayılmayan yerlerden olduğu gözönünde bulundurularak 5841 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Dairenin 07.07.2011 tarih ve 2011/262 - 8960 sayılı bozma kararından sonra, müdahil Orman Yönetimi 04.06.2012 tarihli dilekçe ile dava konusu 106 ada 149 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu Gökgedik Köyü, 106 ada 149 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından taşınmazın niteliğinin tarım arazisi olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 16.04.2007 ila 16.10.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....

                    İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve ... fotoğrafları ile orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi, ... bilirkişi ve ziraat uzmanı bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parselin öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 3402 sayılı yasanın 4. maddesi hükmüne göre 2005 yılında yapılıp sonuçları arazi kadastrosu ile birlikte ilan edilen ve dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmışsa da, taşınmazdaki nitelik kaybının doğal yollarla olmayıp, insan eliyle meşe ve çalıların temizlenip yerine incir ağaçları ekilmek suretiyle insan eliyle gerçekleştirildiği, taşınmazın ... bir bölümünün halen meşelik niteliğinde olduğu, taşınmazın bulunduğu yerin erezyona hassas, toprak muhafaza karakteri taşıyan bölge...

                      UYAP Entegrasyonu