WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/72 ve 1969/874 sayılı kararıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2018/776 2021/73 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Orman İdaresi vekili, dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Çatalca İlçesi, Başakköy mahallesi 324 parsel sayılı taşınmazın dava dilekçesine ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 70,81m²'sinin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığından bahisle tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.  Şöyle ki; taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da uzman bilirkişi raporuna ekli eski tarihli ... fotoğrafında çekişmeli taşınmazın kısmen açık renkle işaretlendiği, dava dilekçesine ekli belgelerden, Orman Yönetimince çekişmeli taşınmazların komşularına da aynı iddia ile dava açıldığı anlaşıldığı halde, bu davaların sonuçlarının araştırılmadığı, yine ziraat bilirkişi raporu ile orman bilirkişi raporunun da taşınmazın niteliği ve üzerindeki fındık ağaçlarının yaşı yönünden birbiriyle çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.  ...

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 18/03/1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

        Davacı Orman Yönetimi, davalı Hayati'nin, dava konusu parseli ormandan açması nedeniyle 6831 sayılı Yasa'nın 93/2. maddesi gereğince Bayramiç Sulh Ceza Mahkemesi'nin 1992/90-120 sayılı kesinleşen ilamı ile hükümlülüğüne karar verildiği gibi, taşınmazın eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında da orman sayılan yerlerden olduğu, ancak yörede 3402 sayılı Yasa'nın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan orman sınırlamasında parsel orman sınırı dışında bırakıldığını, bu nedenle aslı orman olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili iddiasıyla genel mahkemede dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman olduğu iddia edilen parselin tapu kaydının iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasa'nın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....

          Hukuk Dairesinin 26.03.2007 gün ve 2007/2302 - 3859 bozma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdinin 3116 sayılı Yasaya göre 1938 yılında yapıldığı anlaşıldığından, daha sonraki yasalara göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları ile yetinilmeyeceğinden taşınmazın orman kadastro sınırları içerisinde kalan bölümünün doğru biçimde saptanması ve taşınmazın öncesinin niteliğinin belirlenmesi açısından ilk orman kadastro haritası ile aplikasyon ve 2/B uygulama haritalarının yöntemince mahalline uygulanması, tahdit hattı ile irtibatlı kroki çizilmesi ve taşınmazın öncesinin eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenejman planında çekişmeli taşınmazla birlikte çevre arazilere uygulanarak taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

            ve özel mülk olamayacak orman içi açıklığı niteliğindeki yerleri sahiplenmesinin yasal anlamda bilim ve ... bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesi olduğu, bu yöntemin ... erozyonu, ormanların yok olması, doğanın ve çevrenin bozulması sonucunu doğuracağı, yasada tanımlanan bilim ve ... bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme kavramından bu tür olayların amaçlanmadığı, 6831 Sayılı Yasanın aksi yönde yorumunun ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine, yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştıracağı, bu durumun ise Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırılık oluşturacağı, suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların niteliğinin kaybettirilmesinin yasalarla korunamayacağı, o halde uzman orman bilirkişi tarafından tüm bu olgulara göz önünde bulundurularak dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve ... rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2020/218 2021/90 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Anamur 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/03/2021 tarih ve 2020/218 Esas 2021/90 Karar sayılı dosyasında verilen karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin İli Anamur İlçesi Güneybahşiş Köyü Çöğür Mevki 135 Ada 291 Parsel sayılı taşınmazın ekli krokide gösterilmiş ve koordinatlar ile sınırlandırılmış ortalama 530,313 m²'lik kısmın tapu kaydının iptaline, bu kısmın orman vasfı ile hazine adına kayıt ve tesciline, idare lehine sonuçlanan davanın İİK 28. Maddesi hükmüne göre işlem yapılmasına, hazine adına tescil edilen kısım üzerindeki mevcut tüm şerh ve takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın dosyadaki müfettiş raporuna göre eylemli orman olması nedeniyle, 2/B madde uygulamasına konu edilebilecek yerlerden olmadığı ve eylemli orman alanları ile de çevrili olduğu, kadastro mahkemesine açılan davanın taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle reddedilip kesinleştiği, taşınmazın niteliğini bilen davalıların Medeni Yasanın 1023 (931) . maddesinden yararlanamayacağı, orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceği, her nasılsa özel mülkiyet olacak şekilde sicil oluşturulmasının yasal dayanağının bulunmadığından yapılan tescilin yolsuz olduğu [Medeni Yasanın 1025 (933)], 2/B madde uygulamasının da mahkemece iptal edildiği, koşulları varsa, davalılar tarafından sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanılarak satış bedelinin sorumlu kişi yada kuruluşlar tarafından kendilerine ödenmesini isteyebileceği gözönünde...

                O halde; yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddî ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu