Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince bu durum gözetilmeksizin taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, mera niteliğinde bulunmadığı, davacı tarafından ihya edildiği gün ile tesbit tarihi arasında 20 yıllık sürenin bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı onanarak kesinleşmiştir. Orman ve ziraat raporu ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin onama gerekçesi ve dosya kapsamı karşısında artık taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için yeniden keşif ve orman araştırması yapmaya gerek yoktur. Yerel mahkemenin tavzih isteminin red gerekçesi dosya kapsamı ile örtüşmemektedir....

    Davacı ... vekili, taşınmazın bir kısmının orman sayılan alanlardan olduğunu, dava konusu alanda yapılan kullanım kadastrosunda, taşınmazın fiili durumu itibariyle orman olmasına rağmen tarla olarak belirlendiğini, Hazine adına orman dışına çıkarılan alanların fiili durumunun orman olması halinde bu yerlerin Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edileceğini, ancak 3402 sayılı Kanun'a göre yapılan çalışmalarda taşınmazın niteliğinin tarla olarak belirlenmesi nedeniyle tahsis talep edilemediğini ileri sürerek, taşınmazın eylemli orman olarak tespit edilen kısmının halizardaki niteliğinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, tapu kaydında bulunan mevcut şerhlerin de iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... mahallesi 243 ada 6 parsel sayılı 5000 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, eski tarihli belgelerde ve eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek tapu kaydının iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden, yargılamanın devamı sırasında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede orman sınırlandırılmasına başlanıldığı ve taşınmazın orman sınırları içine alındığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında dava konusu... Köyü 977 parsel sayılı 8050 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, komşu 976 sayılı parsele uygulanan 327 nolu vergi kaydının miktar fazlası olması nedeniyle tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazın 50 yılı aşkın süreden beri zilyetliğinde olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın öncesi Devlet Ormanı iken, 1988 yılında orman niteliğinin kaybedilmesi nedeniyle 2/B madde sahası olarak orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, bu tür yerlerin mülkiyetinin Hazineye ait olması sebebiyle ancak Hazine tarafından dava açılabileceği, gerçek kişilerin zilyetliğe dayalı olarak açacakları davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Yörede 1972 ve 1989 yıllarında yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, mahkemece davanın kabulü ile tapu kaydının iptali yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak yapılan incelemede çekişmeli taşınmazın yörede 1989 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı saptanan taşınmazın bu niteliğinin tapu kaydının beyanlar hanesinde belirtilmesi gerekirken belirlenen vasfı ile denilmek sureti ile hüküm kurulması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından yörede 1956 yılında yapılan kadastro çalışmasında çekişmeli 1556 parsel sayılı 9560 m2 yüzölçümlü taşınmaz sınırları, tarikiam, orman ..., meclis katibi ... ... ve yüzölçümü de 7 dönüm olan tapu kaydı revizyon gösterilerek ... adına tesbit edildiği, ... ve arkadaşları tarafından zilyetliğe ve vergi kayıtlarına dayanak kadastro tespitine itiraz davası açtıkları, bu davada Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığı, mahkemece yapılan keşifte taşınmaz üzerinde orman ağaçları bulunduğu görülünce, Orman Bakanlığından çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığı konusunda mütalaa istendiği ve Orman Bakanlığının Aralık 1975 tarih 2288 sayılı cevabi yazısı ile "çekişmeli taşınmazın devlet ormanından açma olduğu, üzerinde 10-200 yaşında 0.2-0.4 kapalılıkta kızılçam ve pırnal meşesi ağaçlarının mevcut olduğu ve orman sayılan yerlerden olduğunun" bildirildiği, mahkemece uzman orman bilirkişi marifeti ile keşif yapıldığı ve...

                Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın ... bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 10269 m2'lik kısmının tapu kaydının iptaliyle son parsel numarası verilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1982 yılında yapılmış ve 22.12.1983 tarihinde kesinleşmiştir. Yörede orman kadastrosu 1967 yılında yapılmış ve 19.04.1968 tarihinde kesinleşmiştir. 175 nolu orman kadastro komisyonu tarafından yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulaması 01.03.2007 tarihinde ilan edilerek 01.09.2007 tarihinde kesinleşmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/518 - 2004/738 E/K sayılı dosyasında taşınmazın 3.475,93 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, karar temyiz aşamasında iken dava konusu taşınmazın ... tarafından tapu kaydında taşınmazın orman ya da tapu iptal ve tescil istemine ilişkin açılan davada davalı olduğuna dair takyidat bulunmaksızın davacı ...'ye 08.08.2006 tarihinde satış yolu ile devredildiği, kararın 16.10.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 04.01.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davanın açılmasında, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan davada davacının zararının oluştuğunun kabulü ile bedelin davalı Hazine’den tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve ... fotoğrafları ile orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi, ... bilirkişi ve ziraat uzmanı bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parselin öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 3402 sayılı yasanın 4. maddesi hükmüne göre 2005 yılında yapılıp sonuçları arazi kadastrosu ile birlikte ilan edilen ve dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmışsa da, taşınmazdaki nitelik kaybının doğal yollarla olmayıp, insan eliyle meşe ve çalıların temizlenip yerine incir ağaçları ekilmek suretiyle insan eliyle gerçekleştirildiği, taşınmazın ... bir bölümünün halen meşelik niteliğinde olduğu, taşınmazın bulunduğu yerin erozyona hassas, toprak muhafaza karakteri taşıyan bölge...

                      UYAP Entegrasyonu