yetkili temsilcisi ile davacı arasında 10.02.2015 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle yapılan temlik işlemi gereğince davacının temlik aldığı şahsi hakkın konusunun sözleşmenin ileriye veya geriye etkili olarak feshi sonucunda yükleniciye bırakılıp bırakılmayacağı belirleneceğinden, sözleşmenin ifa olanağı bulunup bulunmadığı davalı arsa maliklerince açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının sonucu ile doğrudan ilgilidir. Bu nedenle "bekletici mesele" yapılarak dava sonucu beklenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bütün bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ve araştırmayla hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi, kâl ve tazminat istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı arsa sahiplerinin istemi kabul edilerek 04.05.2001 tarihli satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verilmiştir. Sözleşmenin geriye etkili olarak feshi halinde ancak menfi zararların tazmini istenebilir. Gecikme tazminatı (kira alacağı) müsbet zarar kapsamında olduğundan, geriye etkili fesih halinde karar altına alınması mümkün değildir....
Bozkan'ın aldığını ve bedelinin tamamını aldığını, müvekkilin kardeşi ile birlikte dava konusu dairede oturmaya başladıklarını, bağımsız bölümü satın aldıklarında sözleşmenin geçerliliğini sürdürdürdüğünü, asıl davada davacı arsa sahibinin edimlerini yerine getirmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı sözleşmesinin geriye etkili feshi ve tazminat, birleşen dava taraflar arasındaki arsa payı karşılığı sözleşmesinin ileriye etkili fesih, tapu iptal ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3/2. maddesi atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428, 438/7,8,9. maddeleri ile 439/2. maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 125 nci maddesi ile 470 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1.1....
Mahkemece, inşaatın seviyesi itibariyle, sözleşmenin geriye etkili feshi ile, davacıların talebi dikkate alınarak, davalılar adına kayıtlı tüm bağımsız bölümlerin eksik işler oranında tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Davacılar vekilinin, gerek dava dilekçesi ve gerekse yargılama sırasında sunduğu 20.02.2012 günlü dilekçesi dikkate alındığında, tasfiyenin, ileriye etkili fesih sonucunu oluşturacak şekilde talep edildiği ve mahkemece buna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece, tasfiye yapılırken eksik işler oranında tüm bağımsız bölümlerden ayrı ayrı pay iptal edilmesi hatalı olmuştur....
Kararı, davalılar vekili ve fer’i müdahil vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin ve fer’i müdahil vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davada, taraflar arasındaki 25.07.2003 tarihli asıl ve 09.04.2004 tarihli ek sözleşmenin ileriye etkili feshi ile oluştuğu ileri sürülen cezai şart ve gecikme tazminatı alacaklarının tahsili istenmiştir. Öncelikle, mahkemece asıl ve ek sözleşmenin ileri etkili fesih talebi kabul edilmiş olmakla beraber bu sonuca ulaşmak için gerekli yasal koşulların oluşup oluşmadığı denetlenmemiş, bu kapsamda olmak üzere yüklenici tarafından gerçekleştirilen inşaatın fiziki seviyesi varsa ayıp ve diğer hukuki yükümlülükler de dikkate alınarak saptanmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/344 esas 2010/501 Karar sayılı dosyasında görülen dava neticesi; taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshine karar verildiği, kararın 20/05/2013 tarihinde kesinleştiği, keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre, inşaat seviyelerinin ayrı ayrı belirlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ileriye etkili olarak fesih edilmesi nedeniyle Yargıtay'ın yerleşik kararları doğrultusunda ileriye etkili fesih durumunda yükleniciye yaptığı imalat oranında taşınmazdan pay verilmek suretiyle gecikme tazminatlarının da yükleniciye ödettirilmesinin öngörüldüğü, davacı arsa sahiplerinin gecikmeden kaynaklı alacak talep etmekte haklı oldukları, sözleşmenin ileriye etkili fesih edilmesi nedeniyle gecikme tazminatlarının karar kesinleşmesi tarihine kadar talep edilebileceği, davalı yüklenicinin her ne kadar 01/09/2007 tarihinde yapılan tasfiye sözleşmesi ile önceki sözleşmelerin tamamen ortadan kalktığını ileri sürmüş ise de, yapılan...
-K A R A R- Davacılar vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin sözleşme konusu 567 sayılı parselde hiç inşaata başlamadığını, diğer inşaatları da eksik yaptığını ileri sürerek, eksik imalat bedelinin tahsilini, 567 parsel için sözleşmenin ileriye etkili feshi ile menfi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamından, ileriye etkili fesih için arsada imalat yapılmış olması gerektiği gerekçesiyle, eksik işler bedelinin kısmen kabulüne, 567 parsel için sözleşmenin ileriye etkili fesih ve menfi zarar talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı-k.davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca tapu iptâli ve tescil ile tazminat, karşı dava ise sözleşmenin feshi, eksik işler bedeli, gecikme cezası ve davacı yüklenici tarafından 3. kişilere satılan bağımsız bölümler ile arsanın değerlerinin davacı yüklenici alacağından mahsubu ile artan miktarın tahsili istemine, birleşen davalar ise 3. şahıslar tarafından yüklenici ve arsa sahibi aleyhine açılmış olup tapu iptâli ve tescil istemine ilişkindir....
Açıklanan bu sebeplerle arsa sahibi Borçlar Kanunu'nun 106/I. maddesi gereğince yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshini dava etmesinde haklıdır. 25.01.1984 tarih ve 84/3-1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, olayın özelliği ve niteliğinin haklı gösterdiği durumlarda Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi hükmü gözetilerek sözleşmenin ileriye etkili sonuç doğuracak şekilde mahkemece feshine karar verilebilir. Ancak, Dairemizin yerleşen uygulanmasına göre mahkemece arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili sonuç doğuracak şekilde feshine karar verilebilmesi için inşaatın, yasal olması ve tamamlanma oranının da %90 oranının üzerinde gerçekleşmesi gerekmektedir....
alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ettiği, davanın 22/12/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. "...Diğer anlatımla, ileriye etkili fesihte yüklenici, inşaatı getirebildiği seviyeye göre tapu payı almaya hak kazanmakta, arsa sahibi de geriye etkili feshin aksine, ifaya ekli cezayı ve ifanın gecikmesine bağlı gecikme (kira) tazminatını (Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan TBK'nın 112.md.) yükleniciden isteyebilmektedir....