"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacı, ortağı olduğu şirketin TTK'nun 549/4.maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesi talep etmiş olup, uyuşmazlıkla ilgili kararın temyiz incelemesi yapma görevini Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı adi ortak şirket tarafından, davalı adi ortak şirket ile (sonradan ... şahıs işletmesi olmuştur) aralarındaki adi ortaklık sözleşmesine dayalı olarak ve doğrudan adi ortaklığın uğradığı (davalı tarafça uğratıldığı iddia edilen) zarardan dolayı, öncelikle bu zararın davalı taraftan tazmini ile taraflar arasındaki adi ortaklığa ödenmesine karar verilmesini istemesi ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası içerisinde de gider ve borçlar ile tarafların koydukları avansların mahsubundan sonra kalan bedelden davacı payına düşen kısmın davacıya ödenmesi gerekirken, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası dışında, adi ortaklığın uğradığı zarardan doğan tazminatın doğrudan davacı adi ortağa ödenmesinin istenemeyeceği, bu hususun 6098 s. TBK'nin 643. maddesine de aykırı olduğu, davacı adi ortak şirketin bu talebe ilişkin olarak aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bu talebin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi de sayılamayacağı çünkü, bu talepten açılmış Mahkememizin ......
Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin ve denetçisinin görev sürelerinin sona erdiğini, ancak yenilerinin seçilemediğini, şirketin kanunen zorunlu organlarından yoksun duruma düştüğünü ileri sürerek; yönetim kurulu ve denetçisi bulunmayan davalı şirkete yönetim kurulu yerine kaim olmak üzere şirketi temsil ve ilzama yetkili bir yönetim kayyımı atanmasına, davalı şirkete yönetim kurulu ve denetçisinin seçimi için uygun bir süre verilmesine, kayyımın verilen süre içerisinde davalı şirketin yeni yönetim kurulu ve denetçisinin seçimi de gündemde yer alacak şekilde genel kurulu toplantıya davetle görevlendirilmesine, yönetim kurulu veya denetçisinin seçilememesi halinde davalı şirketin TTK'nın 530/I maddesi gereğince fesih ve tasfiyesi ile davalı şirkete...
Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." gereği şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesi koşulları oluştuğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu nedenle dava konusu şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesine ilişkin, haklı sebeplerin varlığı şirketin gayrı faal hale gelmiş olması, şirket ortaklarını ortaklar kurulu toplantısını yapamaması ve bir araya gelmemesi nedeniyle, şirketin devamında tarafların bir menfaati kalmadığından, fesif ve tasfiyeye yönelik davanın kabulü, tasfiye payının tahsiline ilişkin talebin tasfiye sonucunda borçlar ödendikten sonra kalan miktarın tasfiye memuru tarafından dağıtılacağından bu talebin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1-TTK 636/2-3 Md....
Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir. Diğer taraftan, 6102 Sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır....
Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davalarda taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2'nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı ...(...)'ün şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, ... Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde .... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin tüzel kişiliğinin Bakırköy .......
Şti. ünvanlı şirketin, ticaret sicil numarası ile Ticaret Sicil Müdürlüğüne 24.11.2009 tarihinde tescil edildiğini, söz konusu şirketin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 7. madde hükmü uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 06.02.2014 tarihli ve 8502 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmayanların Ticaret Sicilden terkin edildikleri tescil ve ilan edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinme(terkin) ile sona ereceğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, yapılan tasfiye işlemlerinin sadece evrak üzerinden gerçekleştirilmiş olup şirketin gerçek anlamda tasfiyesine gidilmediğini, müvekkilinin...
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen takip dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ; 6102 sayılı TTK'nın 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez....
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 6102 sayılı TTK'nın 531. maddesi hükmü uyarınca davalı anonim şirketin haklı sebeplerle feshi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 531. maddesi "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir" hükmünü havidir....
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, esas dava içinde tedbiren davalı şirkete yönetim kayyımı atanması ve kayyım ücretinin yatırılmasına ilişkin kararın istinafına ilişkindir. Karara karşı davacı- karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Asıl davada davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, davalının münferit yetkisinin tedbiren kaldırılması- karşı davada ise yine şirketin haklı nedenle fesih tasfiyesi, davalının TTK'nın 630/2-3. maddesi uyarınca tedbiren müdürlük yetkisinin kaldırılması istenmiştir....