Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, haklı sebeplerle anonim şirketin feshi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davalı şirketin feshini gerektirecek nitelikte haklı neden bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6102 sayılı Kanun'un 531 inci maddeleri. 3. Değerlendirme Anonim şirketlerde çıkma ve çıkarılma müessesi bulunmayıp buna benzer müessese şirketin haklı nedenle feshine ilişkin düzenleme olarak 6102 sayılı Kanun'un 531 inci maddesi; "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....
Anonim Şirketi ile akdettiği sözleşmelere istinaden İstanbul Havalimanında sağlık ünitesi işleterek havalimanı personeline iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet verdiğini, müvekkili şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi ve bu kapsamda konkordatoyu başarıya ulaştırabilmesi için ... Anonim Şirketi ile akdedilen sözleşmelerin yürürlükte kalması gerektiğini ancak müvekkili ile ... Anonim Şirketi arasındaki sözleşmede konkordato ilan edilmesi haklı nedenle fesih sebebi olarak düzenlendiği için bu konuda alınan hukuki mütalaayı dava dilekçesi ekinde sunduklarını belirterek müvekkilinin faaliyetlerine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İİK. 287. ve devamı maddeleri gereğince 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, müvekkili şirketin cirosunun %100'ü ... Anonim Şirketi ile akdedilen sözleşmelere istinaden elde edildiğinden ve bu sözleşmelerin feshi halinde konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali ortadan kalkacağından ......
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/03/2017 tarih ve 2017/99-2017/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar ... ve... vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, davalı... Makine ve Basınçlı Kaplar San. Ve Tic. Ltd. Şti.'ye tarafların hissedar olduğu ve taraflardan başka hissedar bulunmadığı, söz konusu şirkettin davacılar ile davalılardan... ..., ... ve ....'nun mirasçıları olan...'den miras kaldığı, murisin vefatından sonra mirasçılar arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle şirketin faaliyetine devam edilemediğini ileri sürerek öncelikle davalı şirkete kayyım atanmasını, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini ve tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir....
Yapı ve Turizm Anonim Şirketi.'nin tasfiyesi tamamlanarak 06/11/1997 tarihinde ticaret sicilden terkin edildiği, Dairemiz bozma ilamı üzerine davacının başvurusu ile ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 20/09/2017 tarih 2016/159 E. 2017/863 K. sayılı kararı ile davalı şirketin ihyası ile tasfiye memurlarının atanmasına karar verildiği halde gerekçeli kararın davalı şirketin son adresine T.K. 35. madde gereğince tebliğ edildiği anlaşıldığından;Gerekçeli kararın, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 20/09/2017 tarih 2016/159 E. 2017/863 K. sayılı kararı ile davalı şirkete atanan tasfiye memurlarına yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. (HMK 366.) maddesindeki prosedürün işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
bulunmadığı kabulüyle davacının ortaklıktan çıkma talebinin reddi ile davanın TTK'nun 636/3. maddesi uyarınca kabulü ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Tic Ltd Şti'nin davacıya 05/03/2013 tarihinde gönderdiği ihtarda toplantının 25/03/2013 tarihinde yapılacağının belirtildiği, ihtarın 07/03/2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, toplantının 25/03/2013 tarihinde yapılacağına ilişkin toplantı gününün 07/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle olağan toplantı için yasada aranan 3 ay ve 15 gün önceden haber verme şartlarının yerine getirildiği, yapılan müdür seçiminde yasaya aykırılığın söz konusu olmadığı, hissedarların baba ve oğul olup, aralarında muhtelif davalar ve uyuşmazlıklar bulunduğu, ortaklar arasında güven duygusunun kalmaması nedeniyle ortaklığın çekilmez hale gelebileceği ve şirketin haklı sebeple feshine ilişkin yasal koşullarının oluştuğu ancak, şirketin mali yönden fesih ve tasfiyesini gerektiren bir hususun bulunmadığı gerekçesiyle TTK'nun 636/3 maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın esas sermaye payının davacıya verilerek davacının ortaklıktan çıkarılmasının uygun olduğu gerekçesiyle...
Ada 3 nolu parsel de bulunan ... isimli alışveriş merkezinin satılması olduğunu, şirketin hali hazırda tek faaliyet konusunun ve kuruluş amacının söz konusu avm nin satın alınıp işletilmesi olduğunu, çoğunluk hisseye sahip yönetim kurulunun talebi ile bu taşınmazın satılmasının şirketin konusuz ve faaliyet dışı kalmasına sebep olacağını ve şirketin tasfiyesi manasına geldiğini, şirketin kurulduğu günden bu yana sürekli zarar ettiğini, dilekçe ekinde sundukları 15/05/2016 tarihli geçici vergi beyannamesinden görüleceği üzere şirketin ticari bilanço zararını açıkladığını ve 366.703,03TL tutarında kanunen kabul edilmeyen gider beyan ettiğini, bu ibarenin usulsüz harcama anlamına geldiğini, şirketin iyi yönetilmediğini, sürekli zarar ettiğini, çoğunluk hissedar ve yönetim kurulunun T.C. vatandaşı olmaması nedeni ile Türk ticaret hayatına yabancı olmaları nedeni ile şirketin batağa sürüklendiğini, şirketin tek mal varlığının düşük bir bedelle satılacağının öğrenildiğini, TTK 531.maddesine göre...
GEREKÇE: Dava, anonim şirketin haklı nedene dayalı olarak fesih ve tasfiyesi olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma, şirkete kayyım atanması, genel kurul kararlarının butlanı davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık, şirketin feshi için haklı sebebin bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı, davalı şirkette %15,25 oranında pay sahibidir. Davacı taraf, mirasen intikal eden payının pay defterine işlenmediği, bilgi alma hakkının kullandırılmadığı, kar payı dağıtılmadığı iddiasıyla davalı anonim şirketin fesih ve tasfiyesine, olmadığı takdirde çıkma payı ödenerek çıkmaya izin verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 531. Maddesine göre; haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....
GEREKÇE : Dava, anonim şirketin haklı nedene dayalı olarak fesih ve tasfiyesi olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma, şirkete kayyım atanması, genel kurul kararlarının butlanı davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık, şirketin feshi için haklı sebebin bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı, davalı şirkette %15,25 oranında pay sahibidir. Davacı taraf, mirasen intikal eden payının pay defterine işlenmediği, bilgi alma hakkının kullandırılmadığı, kar payı dağıtılmadığı iddiasıyla davalı anonim şirketin fesih ve tasfiyesine, olmadığı takdirde çıkma payı ödenerek çıkmaya izin verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 531. Maddesine göre; haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....
A.Ş şirketinin feshine ve tasfiye memuru atanması talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, anonim şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir....