Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmüne yer verildiği, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için koşulların oluştuğu, şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın talebi gibi ortaklıktan çıkarılmasının dosya kapsamı itibariyle yerinde olacağı bu nedenle davalı şirketin feshine yer olmadığına, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesine, davalı şirketin mali yapısı gereği davacıya ayrılma payı ödenmesinin mümkün olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde Dava, TTK 531.maddesi kapsamında anonim şirketin feshi kabul edilmediği takdirde ortaklıktan çıkma ve ortaklık payının tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, anonim şirketin fesih ve tasfiyesi için gereken koşulların bulunup bulunmadığı, haklı sebeplerin mevcut olup olmadığı, şirket organlarının sorumluluğunu gerektiren fiillerin şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma taleplerini için haklı neden sayılıp sayılamayacağı, şirketin faaliyetlerine son verip vermediği konularından ibarettir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166.maddesinde; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu iki anonim şirket bulunduğunu, sistemin Denet Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Anonim Şirketi’nin (Denet SMMM) ve Denet Bağımsız Denetim Yeminli Mali Müşavirlik Anonim Şirketi (Denet YMM) ortakları arasında kurulduğunu, bu şirketler kullanılarak yeminli mali müşavirlik ve serbest muhasebe işlemleri birlikte yapılarak elde edilen karın şifahi anlaşma uyarınca paylaşılmasının amaçlandığını, bu ilişki ve anlaşmanın iki şirketin ortakları arasında yaklaşık 10 yıl devam ettiğini, mevzuattaki yasaklayıcı hüküm sebebiyle yazılı olarak yapılmayan bu kendine özgü sözleşmeye TBK’nun adi ortaklık hükümlerinin uygulanması gerektiğini, Denet SMMM’nin % 49,948 oranındaki hissesi müvekkil Ferda Elerman’a; % 49,948 ora- nındaki hissesinin davalı T9’a ve % 0,104 hissesinin ise Yönetik Kurulu Üyesi T10 ait olduğunu, Denet YMM’nin ortaklarının diğer davalılar T11 T8 T7- oğlu, T4 T5 T6 olduğunu, müvekkili Ferda Elerman'ın bu şir- kette hizmet sözleşmesinin...
uygun olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....
Davalı şirketin Ticaret Sicilinden iflasının kapatılması nedeniyle 14.06.2007 tarihinde terkin edildiği, eldeki davanın ise 16.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Anonim şirketlerin tasfiyesinde, 6012 sayılı TTK’nun 536-548. maddelerinde düzenlenen tasfiyeye ilişkin hükümler uygulanır. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, anonim şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden iflas işlemi, hukuki bir işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle: 1-Şirketin feshi ve tasfiyesi talepli davanın KABULÜ ile; İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün Merkez ... sicil nosunda kayıtlı, ...'...
nin şirketin faaliyet ve çalışmaları hakkında bilgi vermediğini, şüpheli faturalar ile şirketin gelirini azalttığını, usulüne uygun olmayan bir takım giderlerin şirket giderine kaydedildiğini, vergi dairesi ve SGK’ya olan borçların ödenmediğini ileri sürerek, şirketin fesih ve tasfiyesini, davalı şirketin pasiflerinin dava tarihi itibarı ile tespitini, davalı ...'nin şirkete ait banka hesaplarından gerek nakden ve gerekse mal veya hizmet alımı için kullandığı nakit tutarların tespiti ile şirkete iadesini, şirket aleyhine takip edilen veya edecek vergi cezası ve sigorta primleri asıl ve cezalarının faizlerinin tespiti ile birlikte davalı ...'den tahsili ile şirkete iadesini, şirketin fesih ve tasfiyesi ile ortaya çıkacak tasfiye payının şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir....
ücretinden sorumlu olmadığından, davacının da bu yönde bir talebinin bulunmadığından bahisle; Şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ve beyan etmiştir....
Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir”.Dosya kapsamından ve tarafların kabulünde olduğu üzere, davalı şirketin %99,15 hissesinin ... Holding AŞ'ye, %0,08 hissesinin davacı ...e, %0,06 hissesinin ...e ve %0,57 hissesinin dava dışı ...'e ait olduğu, davacıların davalı anonim şirketteki paylarının toplamının %0,14 olduğu, bu oranın TTK 531.maddesinde belirtilen sermayenin en az onda birini ihtiva etmediği, davacıların haklı sebeplerle şirketin feshi davası açabilmeleri için gerekli olan paya sahip olmadıkları anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : Şirketin haklı nedenlerle feshi ve tasfiyesi KARAR : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 1987 yılında kurulan T4 A.Ş.'...