Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile ve 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin nesebe yönelik olduğu bu nedenle görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise; nüfus kayıtlarının soybağının reddi sonucunu doğuracak şekilde Cumhuriyet Savcılığınca dava edilemeyeceği, talebin nüfus kaydının düzeltilmesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, ...'ın gerçekte anne babasının ..... ve .... olduğu halde nüfus kaydında ..... ve .....'nin oğlu olarak kaydedildiği, gerçek anne babasının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir. Davanın, Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı hükümleri ile ilgili bulunduğu anlaşılmıştır....

    Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Verilen karar ile davacının Türk Vatandaşı olması durumu oluşacağından bu iddia ile ilgili olarak, DNA incelemesi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece verilecek tespit kararı ile vatandaşlık alma durumu yanında Türk Vatandaşı olan Osman ile Rahime'nin mirasçısı olma, davalının ise bu kişilerin mirasçısı olma sıfatını kaybetme durumu da söz konusudur. Dolayısı ile verilecek karar ile salt vatandaşlık alma durumunun söz konusu olmadığı, davacının böyle bir dava açmakta hukuki yararının da olduğu açık olduğundan, işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir....

      Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir....

      Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının anneannesi Fatma Adalet Kaçar'ın kayden görünen anne ve babasının gerçek anne, baba olmadığı, gerçek anne ve babasının İlya ve Sol olduğunun tespiti ile davacının Fatma Adalet Kaçar'ın soyundan geldiğinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282/1 madde ve fıkrasına göre; "Çocuk ile ana arasında soybağı, doğumla kurulur." Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir....

      İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; 04/01/2022 tarihli ara kararı ile, "Davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine," karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemedeki beyanlarını tekrarla, verilen ara kararın yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, anneliğin tespiti suretiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin annesi olduğu iddia olunan muris Şaziye Duysak'a ait mal varlığı tespit edilerek bu taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir....

      ın ad ve soyadının değiştirilmesine ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddi yerine esasına girilerek kabulü, 2-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, somut olayda sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Babaları hanesinde kayıtlı davacıların annelerinin tespiti ile aralarında bağ kurulması ile yetinilmesi gerekirken, baba hanesindeki nüfus kayıtlarının anne hanesine taşınmasına karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, davalı şirketin sahte belgelerle kurulması nedeniyle davacının davalı şirketin ortağı/yetkilisi olunmadığının, davalı şirketi kurmadığının, şirket kuruluş sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olmadığının tespiti ile sicil kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nin “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26. maddesinde (mülga HUMK’nin aynı doğrultuda hüküm içeren 74. maddesinde) “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda davacı vekili, dava dilekçesinde “...müvekkilinin davalı ... İnşaat Turizm Elektronik Sanayi ve Dış Tic. Ltd....

            C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davanın nüfus kayıtlarında sağ olarak gözüken kişinin öldüğünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin olduğunu, 5490 sayılı kanunun 36/1- a maddesine göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu mahkemede görüleceğini, ilgiliden kastın ise kaydının düzeltilmesi istenen kişi olduğunu, Servet Dülge'nin nüfus kaydında yerleşim yeri adresinin bulunmadığını, yerleşim yeri olarak Demirci Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, Hukuk Genel Kurulu kararının da bu yönde olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümün ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu