Bunun sonucu olarak; nüfus kaydında düzeltme sağlamayı da amaçlayan ölümün tespiti davaları açıklandığı gibi, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak, Cumhuriyet savcısı ve nüfus memuru katılımıyla görülüp sonuçlandırılmalıdır. Hemen belirtmek gerekir ki; nüfus sicilinde kaydı bulunmayan kişilere yönelikolarak, mirasçılık hakları vb. diğer bazı haklar yönünden de ölümün tespiti davası açılabileceğinden; o kişinin nüfus sicilinde kaydı bulunmadığı; ölü kişinin sicile yazımının da olanaklı olmaması nedeniyle; bu gibi ölümün tespiti davalarında Cumhuriyet savcısı katılımı ve davayı nüfus idaresine yöneltme gerekmemektedir. Davaya konu olayda; ölümünün tespiti istenilen kişi 1922 doğumlu Ramazan oğlu Abidin olup; bu kişi 1923 yılında Dikili nüfus kütüğüne tescil edilmiştir. Davacı bu kişinin 1934 yılında ölmüş olduğunu belirterek ölümün tespitiyle ilgili nüfus kaydında buna ilişkin kayıtların düzeltilmesini istemektedir....
Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, mahkemece sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, resen, yaşı itibari ile ölüm olayını bilebilecek tanıkları araştırıp dinleyerek varsa ölüm tarihinin tespiti istenen kişinin ölüm tarihinin gün ve ay olarak da tespiti gerektiği dikkate alınmalıdır. (Yargıtay 8. HD 2018/320E- 2019/6261K sayılı ilamı) Yukarıda yazılı nedenlerle; ölümün tespiti istenilen T17 yaşı itibariyle tanıyabilecek kişilerin kolluk marifetiyle tanık olarak araştırılmak ve tespiti halinde dinlenilmek suretiyle sonuca gidilmesi aksi halde ölümün tespiti istenilen kişinin 100 yaşını geçtiği gözetilerek gaiplik davası açma imkanı da bulunduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölümün Tespiti-Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ölümün tespiti ve buna uygun nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.01.2014(Pzt.)...
olarak vefat ettiğini, ölümünün nüfus kayıtlarında düşülmediğini, hanesinde ölümün tespiti yazdığını, tapu, intikal ve mal paylaşımı yapacaklarından murislerinin veraset ilamlarını çıkartmasında engel teşkil ettiğini, nüfus idaresinde yapmış olduğu görüşmede babasının kız kardeşi Mevlüde Eş'in ölüm tarihinin tespiti hususunda dava açmasının gerektiğinin söylendiği, bu nedenle Samsun ili Kavak ilçesi Muratbeyli Mah....
İstinaf incelemesine konu eldeki dava, nüfus sicilinde kaydı kapalı olan kişinin gerçekte ölü olduğunun tespiti yanında, sicilde kapalı olarak belirtilen kaydın “ölü” olarak düzeltilmesini de amaçlayan; bu kişinin ölmüş olduğunun tespiti durumunda mirasçısı olacak kişi tarafından açılmış “ölümün tespiti davası” niteliğindedir. Dava bu hukuksal niteliğiyle; mirasçılık haklarını etkileyeceğinden Türk Medeni Kanunu'nu, nüfus sicilindeki eksik veya hatalı kaydın düzeltilmesini de amaçladığından 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nu ilgilendirmektedir. Dava; mirasçılık hakkı ilgisi nedeniyle ölümün tespiti istenilen kişinin diğer mirasçısına, nüfus kaydının düzeltilmesi yönünden Nüfus Müdürlüğüne yöneltilerek açılmıştır. Davada husumet yönünden bir eksiklik veya yanlışlık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölümün Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ölümü nüfus siciline tesciline ilişkin hüküm yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece ölümün tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, idareyi işlem yapmaya zorlayacak şekilde nüfus kütüğündeki "sağ" kaydının "ölü" olarak tashihine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak ne varki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Ölümün tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada İnebolu Asliye Hukuk ve İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ölümün tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/595 ESAS - 2020/415 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Ölümün Tespiti) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ölümünün tespiti istenilen Memet ATMIŞ, müvekkilinin kardeşi olduğunu, oldukça uzun bir süreden beri kendisinden haber alınamadığını, Memet ATMIŞ hakkında Tunceli Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gaiplik istemiyle dava açıldığını fakat Tunceli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 13.12.2017 tarihli ve 2016/151 E., 2017/409 K. sayılı kararı ile ölümün tespiti istemiyle dava açılması yönünde gerekçe kurulduğu ve bu sebeple davanın reddine karar verildiği ve davanın kesinleştiği mahkeme kararı ile sabit olduğunu, Tunceli Sulh Hukuk Mahkemesi ilgili kararında ölümünün tespiti davasının açılması gerektiği belirlendiğini....
Somut olayda; nüfus müdürlüğü tarafından verilen vukuatlı nüfus kaydında adı geçen ... ile .... Nice şehri nüfus müdürlüğü tarafından düzenlenen ve ölüm belgesinde ... ve ....'nin oğulları ..... ın aynı kişi olduğunun tespiti istemiyle ... dava açılmıştır, bu itibarla, çekişmesiz yargı işi olan tespit talebinde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.11.2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : BERAAT Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa tebliğnamenin tebliği için gönderilen evrakın sanığın öldüğü bildirilerek iade edilmesi nedeniyle, sanığın nüfus kaydı getirtilip ölüp ölmediğinin belirlenmesi, sağ gözükmesi halinde bu hususun araştırılarak ve öldüğünün tespiti halinde ölümün nüfus kaydına işletilerek yeni nüfus kaydı eklendikten sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 28.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....