Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ... ile ...'in evlilik birliğinin içinde dünyaya gelen ... ve ...'in gerçek babalarının Hüseyin Filizoğlu olduğunun tespiti ile davacının nüfus kütüğünden kayıtlarının iptal edilerek gerçek babalarının nüfus kütüğüne kaydının yapılması dolaysıyla nesebin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 6.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava nüfus kayıtlarının anne adı yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 292/1. maddesinde, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak ve ayrıca ... yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceği hükmü bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davalı ...'ın Avusturya Devletinde yaşaması ve DNA incelemesi için icabet etmemesi üzerine mahkemece davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 18....

      Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının anneannesi Fatma Adalet Kaçar'ın kayden görünen anne ve babasının gerçek anne, baba olmadığı, gerçek anne ve babasının İlya ve Sol olduğunun tespiti ile davacının Fatma Adalet Kaçar'ın soyundan geldiğinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282/1 madde ve fıkrasına göre; "Çocuk ile ana arasında soybağı, doğumla kurulur." Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir....

      Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının anneannesi Fatma Adalet Kaçar'ın kayden görünen anne ve babasının gerçek anne, baba olmadığı, gerçek anne ve babasının İlya ve Sol olduğunun tespiti ile davacının Fatma Adalet Kaçar'ın soyundan geldiğinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282/1 madde ve fıkrasına göre; "Çocuk ile ana arasında soybağı, doğumla kurulur." Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir....

      nun 1999 yılında öldüğünün tespiti ile ölüm araştırması nedeni ile kapalı olan nüfus kaydına da 1999 yılında öldüğünün tescili istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin temyizi üzerine 18. Hukuk Dairesince onanmasına karar verilmiş,davacılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dava, ölüm tarihinin tespiti ve anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; ölüm tarihinin tespiti istenilen ve gerçek anne olduğu iddia edilen ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü K A R A R Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi ist... ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğu ve Aile Mahkemesinin görevine girdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi tarafından ise, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğunu belirtip, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacıların murisi olan ... Çatal'ın gerçek çocukları olmayan davalılar ..., ... Öztorun'un nüfus kayıtlarının iptali ile gerçek anne-babası olan ... ve ... Öztorun'un nüfuslarına, davalı ...'un nüfus kayıtlarının iptali ile gerçek anne-babası ...-......

          İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ile Şükri Kaçar'ın imam nikahlı evliliğinden üç çocuk dünyaya geldiğini, çocukların babası Şükri Kaçar'ın uzun yıllardır yurt dışında olması sebebiyle müvekkilinin ve çocukların kayınpederinin ailesi ile birlikte yaşadığını, çocuklarının okula başlayabilmesi için dedeleri İbrahim Kaçar ile birlikte nüfus müdürlüğüne başvurduğunu, müvekkilinin çocukları Serdar Kaçar ile Mehmet Merğas Kaçar'ın anne ve baba sütunlarına sehven dedeleri İbrahim Kaçar ile babaanneleri T4 yazıldığını, bu durumun resmi işlerde sıkıntılara sebep olduğunu, bu nedenlerle Serhat Kaçar ile Mehmet Merğas Kaçar'ın nüfustaki İbrahim olan baba adının Şükri, Sabriye olan anne adının Evin olarak düzeltilmesini talep etmiş. Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi; çocuklar ile anne, baba arasında DNA tespiti yaptırılarak karar verilmesinde nüfus mevzuatı yönünden engelin bulunmadığını beyan etmiş....

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davalı ..., 01.01.1966 doğumlu olarak davacı ... ile eşi ...'nın çocukları olarak 09.01.1971 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davalı ...'ın, davacı ... ve eşi ...'ın çocuğu olarak aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin..., babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi ist... ilişkindir. Yukarıda gösterilen kanuni düzenlemeler dikkate alındığında; davalı ...'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'nin nüfus kaydına tesciline ilişkin birinci talep nüfus kayıt düzeltme davası olup Asliye Hukuk Mahkemesi; ...'in davalı ...'...

              ten dünyaya geldiklerini, çocukların gerçek annelerinin tespiti ile kendi nüfus sicilinde yer alan bu hatalı kayıtların düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde; nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların düzeltmeyi isteyen şahıslar ile resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığı halde, davanın aile mahkemesince görülüp esastan karara bağlanması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu